Artık Buradayım... |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
mgerdan
Yönetici Kayıt Tarihi: 15.Eylül.2008 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 267 |
Alıntı Cevapla
Konu: Artık Buradayım... Gönderim Zamanı: 22.Mayıs.2009 Saat 08:39 |
Hayırlı olsun hocam. Şiir tadında yazıları takip edeceğiz ve bir gün ben kitabınızı imzalı alacağım:)) (delilik boyutum biliyorsunuz)Bilmiyourum yaniiii,benden söylemesi....
Başarılarınıızn devamı dileklerimle..
Sağlıcakla...
|
|
Misafir
Misafir |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 22.Mayıs.2009 Saat 08:35 |
. Her zaman yanınızdayız HOCAM.
|
|
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 22.Mayıs.2009 Saat 08:20 |
MERHABA Saymayı gerektirmeyecek pek çok sebepten dolayı aranıza katılmak istedim.
Tek bir kelimenin bile bazen insan hayatını tümden etkileyebildiğine ve değiştirebildiğine defalarca şahit oldum.Bu olası sebep benim dayanma gücümü oluşturuyor.
Başlığım “ tiyatroterapi” olsun istiyorum. Çünkü tiyatronun terapi aracı olarak mükemmel bir enstrüman olduğunu biliyorum.
Neden konun bu, neden böyle şeylerle uğraşıyorsun diyenlere minik bir anımı anlatmak isterim.
Yıllar önce Hidiv kasrının restorasyonu sırasında Türkiye Elektrik Kurumu tarafından Turing kurumuna destek elemanı olarak görevlendirilmiş ve rahmetle andığım Çelik Gülersoy ile tanışıp bol sohbet olanağı bulmuştum.
O günlerden birinde haftalık dergilerden biri bir röportaj için gelmiş ve Çelik Bey benim de yanında kalabileceğimi söylemişti. Gazeteci; Kurumun restore ettiği yerlere çok para harcadığını, herkesin buralara ulaşamadığı gibi soru oluşturuyordu ki Çelik Bey “Yorum değil soru olsun. Ama ben yine de cevaplayayım.” diyerek konuyu şöyle devam ettirdi. “Topluma hizmet bir filarmoni orkestrasının konseri gibidir. Farklı sesler farklı güzellikler vardır orada. Ancak herkes elindeki enstrümanı en iyi şekilde çalarsa muhteşem bir atmosfer oluşur. İşte benim enstrümanım da bu ve ben bunu en iyi şekilde çalmaya çalışıyorum. Herkes enstrümanını en iyi şekilde çalarsa toplumda harikalar oluşur.”diyerek cümlesini bitirdi. Sanki hayatımda bir dönüm noktası oluşmuştu.
Aileme karşı sorumluluklarım gereği Elektrik Kurumunda işçi statüsünde çalışıyor.(sanattan kim para kazanmış ki) kalan zamanımda okullarda çocuk oyunları sahneliyor ama yaptığım işin tadına pek varamıyordum.
Okula gittiğimde “bizi bir işçi çalıştırıyor” bakışları. İşe gittiğimde ise “bu sosyete çocuğu” bakışları arasında sıkışmaktan sıyrılıp “işe gidince işçi, okula gidince sanatçı” olmaya karar verdim. Her ikisini de yıllarca başarıyla sürdürdüm.
2001 yılında az daha hayattan emekli olurken kendimi tamir ettirdim ve çalışma hayatından emekli oldum. Ailemin “sen artık sadece sevdiğin işi yap “ desteği ve önerisiyle tiyatroyu tek uğraşı haline getirdim. Daha doğrusu çocukları tek uğraşı haline getirdim. Onlar için tiyatroyu eğitim aracı olarak kullanıyor, her türlü gelişimleri için göstererek, anlatarak, yazarak ve uygulayarak çaba sarf ediyorum.
Yıllar önce duyduğum o sözdeki gibi enstrümanımı en iyi şekilde çalmaya gayret ediyorum.
Bir de sesimi duyurmak için bağırmam gerekmese…
Yüreklerdeki ışığı yakanlara ve yanık tutanlara selam olsun. R.Sinan Akbaşak www.tiyatroterapi.com |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |