Tiyatro yaşamın aynasıdır... Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası >10 - HABERLER >Çevre Ve İyilik Haberleri
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kilitli ForumOkyanus....

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj Tersinden sırala
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
terapist Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 1803
  Alıntı terapist Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Okyanus....
    Gönderim Zamanı: 29.Ağustos.2010 Saat 10:27

 okyanus

Kaptan%20Kusto%20okyanustan%20bildiriyorOkyanus günü gibi bir şey olsaydı daha bir denk gelir, daha bir şık olurdu ama geri kalan günlerde okyanus hakkında yazılamaz diye bir kaide yok sanırız… Aaa bir dakika, Dünya Okyanus Günü diye bir şey varmış: 8 Haziran. Tamam, kaçırmışız kabul ediyoruz. Ama şıpır şıpır sularda yüzmeyi sevenler, dalgaların rahatlatıcı sesinden vazgeçemeyenler, balkonda mangalda pişmiş balığa bayılanlar, kısaca sudan korkmayan herkes bu yazıyı ilgiyle okuyabilir.

Okyanuslar, yeryüzünün yüzde 70'ini kaplarlar ve dünyadaki suyun yüzde 97'si okyanuslardadır.

Gözle görülemeyecek kadar minik planktonlardan yaşayan en büyük canlı mavi balinaya kadar milyonlarca cins yaratığa ev sahipliği yaparlar. Bu arada dünyanın en büyük canlısının denizin en ufak yaratıklarından olan planktonla beslenmesi enteresan değil mi sizce de?

Peki, okyanuslar neden mavidir? Söylenene göre deniz suyu, güneşten gelen ışınlardaki tüm renkleri emip mavi rengi yansıtıyor, böylece denizi mavi görüyoruz. Başka bilim adamları da denizler gökyüzünün rengini yansıtıyor diyor ama o zaman küvete doldurduğumuz su neden açık mavi bir renk alıyor? O nedenle biz ilk açıklamayı daha kabul edilebilir buluyoruz.

Kaptan%20Kusto%20okyanustan%20bildiriyorPekii, okyanuslar neden tuzlu? Denizlere dökülen nehirler, taşlardan ve topraktan ufak miktarlarda mineral tuzları denize taşıyor. Ayrıca su buharlaşırken içindeki tuz okyanusta kalmaya devam ediyor ve buharlaşan su, tuzlu nehirler olarak geri dönüyor. Şimdi bu döngünün milyarlarca yıldır devam ettiğini düşünün. İşte okyanuslar bu yüzden tuzlu.

Okyanuslar, üç ışık kuşağına ayrılmış durumda. Güneş ışığı kuşağı, en tepedeki, yüzeydeki kısım. Güneş ışığının 180 metre derine inebildiği kabul ediliyor, deniz yaşamının yüzde 90'ı da işte bu 180 metrelik katmanda. Güneş ışığı olmazsa fotosentez olmaz, fotosentez olmazsa plankton olmaz, plankton olmazsa balıklar aç kalır. Aç kalan balık da niye orada dursun?

Alacakaranlık kuşağı, 180 ile 900 metre arasındaki kısımlara deniyor. Bu kuşağa çok az ışık geliyor, üstelik derinlik arttıkça basınç arttığından yaşam daha da zorlaşıyor. Yani Nemo'daki gibi "hadi biraz derine inelim" gibi bir şey yok balıklar arasında.

Kaptan%20Kusto%20okyanustan%20bildiriyorGeceyarısı kuşağı ise, okyanusların yüzde 95'ini kapsayan kısım. Tamamen karanlık ve ısı neredeyse 0 derece. Burada sadece deniz yılanları, vampir mürekkep balığı, deniz hıyarları ve filmlerde gördüğünüz ışıklı balıklar yaşıyor. Elbette daha bilmediğimiz ne canlılar vardır… Yoksa… Canavarlar mı demeliyiz?

Aslında bütün denizler birbiriyle bağlantılı olduğuna göre dünyada tek ve devasa bir okyanus var diye düşünebiliriz. 2000 yılına kadar dört okyanus olduğu söyleniyordu.

2000 baharında Uluslararası Hidrografi Organizasyonu yeni bir okyanus belirledi ve buna Güney Okyanusu dendi. Açıkçası biz o zamana kadar denizlerin sınırlarını belirleyen IHO adlı uluslararası bir örgütün varlığından bile haberdar değildik doğrusu. Şimdi bu yeni okyanus da dahil büyük denizler hakkında biraz bilgi verelim…

Pasifik Okyanusu: Beş okyanus arasında en büyüğü. Amerika'yı düşünün, işte onun 15 katı büyüklüğünde, 179,7 milyon kilometrekare. İki kutup arasında yer alıyor. Kuzey - güney yönünde en geniş kısmının uzunluğu, Bering Boğazı ile Ross Denizi arasındaki 15,500 kilometre. Endonezya ve Kolombiya arasındaki en geniş doğu - batı uzunluğu ise 19,800 kilometre. Dünyanın yüzde 28'ini kaplıyor ve kapladığı yüzey, dünyadaki bütün karaların toplamından daha fazla. Kaybolursanız, burada kaybolmamaya bakın.

Pasifik Okyanusu, Magellan tarafından keşfedilmiş ve ismi, Latince barış denizi anlamına gelen Mare Pasicifum'dan geliyor. Magellan'ın şansına onun rotasında her şey günlük güneşlikmiş. Oysa Pasifik okyanusundaki insansız adalarda tayfunlar, fırtınalar, volkanik patlamalar, depremler ve tsunamiler gayet günlük olaylardan. Pasifik Okyanusu'nda her yıl şu kadar ada yok olup, şu kadar yeni ada ortaya çıkıyor demek isterdik ama adaların tam sayısı gibi bu da belirsiz.

Pasifik Okyanusu'nda yaklaşık 25,000 ada var. Bu miktar, diğer bütün okyanuslardaki adaların toplamından fazla. Adaların çoğu ekvatorun güneyinde ve hepsini adlandırmaktansa Pasifik Adaları denip geçilmiş.

En derin kısım olan Mariana Çukuru, aynı zamanda tüm okyanusların en derin yeri, tam 10,911 metre! Pasifik, çukur bakımından en zengin okyanus. Pasifik'in ortalama derinliği 4200 metre. Dibi kırıklar ve dağlarla dolu, bu dağların bir kısmı kırılarak yükselmiş ve Yeni Zelanda'yı oluşturmuş. Kutuplardaki kısımlarda suyun ısısı 0 derece iken ekvatora yakın kısımlarda 29 dereceye kadar çıkıyor. Kutuplarla ekvatoral kısımlar, tuzluluğun en az olduğu yerler.

Atlantik Okyanusu: İkinci büyük okyanus Atlantik Okyanusu, dünyanın beşte birini kaplıyor ki 106 milyon kilometrekarelik bir alan demek bu. Bizim Akdeniz ve Karadeniz'i de Atlantik'ten sayıyoruz. İçine aldığı denizleri saymazsak aslında kapladığı alan 82 milyon kilometrekare. İsmini Yunan mitolojisinden almış, Atlas Okyanusu ismi buradan geliyor. Atlantik ile Pasifik, Panama Kanalı ile birbirine bağlı. Panama Kanalı'nın insan yapımı olduğunu biliyorsunuzdur.

Kaptan%20Kusto%20okyanustan%20bildiriyorAtlantik'in ortalama derinliği 3300 metre (barındırdığı denizleri saymazsak 3900 metre olurdu). En derin yeri, 8605 metre ile Porto Riko Çukuru. Atlantik'in ortasında büyük bir kırık var ve bu kırığın iki yakası arasındaki yükseklik farkı 1800 metre. Aslında Atlantik'te iki büyük çukur daha var ve çukur konusunda Pasifik'i geçtiği söylenebilir. Deniz yüzeyi, birkaç çukur ve birkaç dağ dışında genellikle düz. En geniş kısmı, Afrika ile Amerika arasındaki 4830 kilometrelik bölüm. Suyunun sıcaklığı -2 ile 29 derece arasına. Petrol ve gaz rezervleri konusunda en bonkör sular burada. Balık rezervleri konusunda ise en bonkör okyanus Pasifik'miş. Ayrıca Bermuda Üçgeni'nin varlığına inanıyorsanız o da Atlantik'te.

Hint Okyanusu: Dünyanın üçüncü en büyük "su birikintisi", dünyadaki su birikintilerinin yüzde 20'sini kaplıyor. Doğu - batı yönündeki en geniş kısmı, Afrika ile Avustralya arasında, yaklaşık 10,000 kilometre. Kapladığı yüzey ise 73,5 milyon kilometre kare, buna Kızıl Deniz de dahil. Adalar konusunda birinciliğe sahip değil ama ismini bildiğiniz adalar hep onun içinde: Şeyseller, Madagaskar, Maldivler, Sri Lanka ve Endonezya

Dünyada bilinen en eski uygarlıklar, Hint Okyanusu kıyısında kurulmuş, haliyle ilk keşfedilen deniz burası oluyor. Ümit Burnu'nu geçip de buraya ilk adımını atan Avrupalı ise (okyanus, adım?) 1497'de Vasco da Gama. 1800'lü yıllarda İngiltere gelip de "burası benim" diyene kadar kıyısı olan ülkeler, burası için savaşıp durmuşlar çünkü Afrika ile Asya'yı bağlayan önemli su yolları Hint Okyanusu'ndan geçiyormuş. Aslında ticaret yolları bakımından en önemli okyanus bu; Orta Doğu, Afrika, Doğu Asya, Avrupa ve Amerika'yı bağlayan ticaret rotalarına sahip. Az sonra bahsedeceğiz, Muson rüzgarları ve dalgasız olması sayesinde deniz ticareti için biçilmiş kaftan haline geliyor.

Hint Okyanusu'na sahip olmak için savaşmak çok da çılgınca bir fikir değil yani. Üstelik Arap ülkelerinin barındırdığı inanılmaz petrol reverzleri de cabası, dünyada denizlerden çıkan petrolün yüzde 40'ı buradan geliyor. Gerçi 1800'den önce kimsenin petrol için savaştığını sanmıyoruz. Kazanan ne yapacaktı ki, milyonlarca gaz lambası yapıp dünyanın en aydınlık ülkesi mi olacaktı?

Hint Okyanusu'nun en derin yeri, 7450 metre derinliğindeki Java Çukuru, ortalama derinlik ise 3890 metre. Enteresan bir bilgi olacak ama en yosunlu deniz de buymuş, sebebi nedir inanın bilmiyoruz. Hint Okyanusu, Muson iklimi altındaymış, suyun sıcaklığı 22 dereceden aşağı inmez, 28 dereceyi de geçmezmiş. Suyun sıcaklığının hiç düşmemesi, planktonların yaşamasını engelliyor, haliyle tüm yaşam formlarını etkiliyormuş. Yaşam bakımından en fakir okyanus Hint Okyanusu, karides ve ton balığı dışında kayda değer pek canlı bulunmuyor. Hint Okyanusu'nun kumu sanayide kullanılıyor.

Kaptan%20Kusto%20okyanustan%20bildiriyorKuzey Buz Denizi: İsmiyle müsemma, Kuzey Kutbu'nu kapsıyor ve kenar kısımları dışında sürekli donuk durumda. Dünyanın en küçük ve en sığ okyanusu; 14 milyon kilometre karelik yüzeyi var, en derin kısmı bile sadece 4500 metre. Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve Grönland arasında sıkışmış durumda bir okyanus işte. İyice acındırdık biz de ama tamamen buzla kaplı olması oldukça sıkı bir özellik bizce. Isı ve tuzluluk oranı mevsimlere göre değiştiği için üstünü kaplayan buzun kalınlığı değişiyor ama bu kalınlık 3 metrenin altına inmiyor. Buradan gelen rüzgarlar güneye indikçe ısınıp ekvatoral yağmurlara yol açıyor.

Kuzey Kutbu'nda hava hep soğuk, gökyüzü hep açık, yani kar fırtınaları filan beklemeyin. Tabii kışın efsanevi 6 ay gece, yazın da 6 ay gündüz hadisesi söz konusu. Kasım ile temmuz arasında gidecekseniz kopmuş ve sinsice geminizi batırmaya niyetlenen buz dağlarına karşı uyanık olmalısınız. Deniz yaşamı, balıktan ziyade buzun üzerinde yaşayan memelilerden ibaret, tabii bol balina mevcut.

Güney Okyanusu: Güney Okyanusu, Antartika'yı çevreleyen okyanus oluyor. Dünyanın dördüncü büyük ve en genç okyanusu. Başta söylediğimiz gibi, Uluslararası Hidrografi Organizasyonu tarafından 2000 yılında böyle bir okyanus olduğuna karar verilmiş. Gerçi bu tabir, denizciler arasında eskiden beri kullanılırmış, yani aslında sadece var olan bir kavramı resmileştirmişler. O zamana kadar Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanusu'nun bir bölümü olarak anılıyormuş. Bu yeni sınıflandırmanın sebebi ise deniz altı yaşamı ve su altı akıntıları bakımından bu bölgenin tutarlılık göstermesi ve üç okyanusun parçası olmak yerine tek bir okyanus olacak karakteristiğe sahip oluşu. Kapladığı alan 23 milyon kilometrekare, derinliği ortalama 4500 metre, en derin kısmı ise 7235 metre. Isısı -2 ile 10 derece arasında değişiyor, çünkü buzlu su ile diğer okyanus suları arasında sıkışıp kalmış bir deniz durumunda.

iştegenç ten teşekkürler

Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu Sayfa 0,094 Saniyede Yüklendi.