kediler işte genç ten alıntı ...teşekkürler
İnanılmaz zarif görünüşleri ve akıllı bakışları yüzünden
olsa gerek, insanoğlu kedilere her zaman ağır anlamlar yüklemiş. Ve tabii, bir
çok sanatçı da bu konuya değinmek durumunda kalmış. Biz de sizlere, bir kedi
içeren resimler koleksiyonu hazırladık. Bir kedi ya da resimseverseniz sakın
kaçırmayın...
Amerika’nın vahşi doğası:
Şu resme bir bakın: Bir kedi ve sevgili insan dostları
avdan dönüyorlar. Resim, George Caleb Bingham (Amerikalı ressam 1811-1879)
tarafından yapılmış. Resimde melankolik tonlar, romantizm, eski Amerika’da
gündelik hayat, vs. gibi konular işlenmiş. Ama asıl dikkat edilmesi gereken,
gayet mağrur bir ifadeyle adeta sandalın kaptanı pozlarında duran asil
kedi. |
|
Tablolarda kediler
Kediler ve çocuklar:
“Graham Çocukları” isimli bu tablo William Hogarth
(1697 - 1764) tarafından yapılmış. Gördüğünüz gibi çocuklar gülüyor, eğleniyor,
vs vs. Ama asıl önemli olan köşeye sinmiş olan şahsiyet. Şunun duruşuna bakar
mısınız, tam bir avcı beyefendi. Çok da güzel resmedilmiş tabii. Önemsiz bir
detay gibi duruyor ama dikkatten de kaçmıyor. Müthiş bir eser.
Kedilere haksızlık:
Bu resim ünlü ressam Pablo Picasso tarafından yapılmış ve
Paris’teki Picasso müzesinde sergileniyor ve belki inanmayacaksınız ama
resimdeki bir kedi. Kitaplar bu resim hakkında ressamın basit birkaç geometrik
şekille, hem kedinin varolma amacını hem de görselliğini çok iyi yakaladığını
söylerler. Picasso için de bir dahi olduğu ve dahilerin zamanında
anlaşılmadıklarını söylerler. Kedilere soracak olursanız: “Ne derseniz deyin,
adam çizemiyor işte” diyeceklerdir. Ama, kediler için önemli olan karınlarının
doyurulması ve kumlarının temizlenmesi olduğu için bunu görmezlikten gelirler.
“Belki bir gün insanlar Picasso’yu gerçekten anlarlar ve ne kadar beceriksiz
olduğunu da fark ederler” diye içlerinden geçirmeden de duramazlar ama. |
|
|
Birkaç kediye yandaki resim hakkında fikirlerini
sorduğumuzda ise, bunun olsa olsa bir inek türevi olabileceğini söylediler.
Üstüne üstlük resmin adı da “Kedi”. Bu ismi koyan dahi de Karel Appel. Resim
neyse ki özel bir koleksiyonda bulunuyormuş. Düşünsenize, ya orta yerde
sergileniyor olsaydı! |
Sadakat:
Bu resimde, Trixie isimli kediyi ve insan arkadaşı üçüncü
Southhampton kontu Henry’yi görüyorsunuz. Kont, bir suçtan dolayı Londra
kulesine kapatılmış. İlişkilerine son derece sadık olan Trixie, iki yıllık hapsi
boyunca konta arkadaşlık etmeye karar vermiş. Kedinin bacadan içeri girdiği
söyleniyor, ama bir kedi için bile imkansız bu tür bir yolculuk. Muhtemelen
kontes tarafından eşi sıkılmasın diye getirilmiştir. Kont serbest
bırakılmasından bir süre önce yaptırmış bu tabloyu. |
|
|
Ufaklık:
Kedibilimciler, uzun süre yavru kedilerin insanları,
kızarmış ekmeğin tereyağını erittiği gibi eriten telepatik dalgalar yaydığını
düşünmüşler. Eğer gerçekten bu dalgalar varsa, resimdeki ufaklıkta onlardan
fazlasıyla mevcut. Gayet normal ve sağlıklı bir grup insanı “Hadibidibidi, aman
da mını mını...” diye sayıklattıracak bir güce sahip gibi duruyor. Bu mükemmel
tablo, kedigillerin resimlerini yapmada ustalaşmış Gorge Stubbs’a
ait. |
Empresyonizm:
Bu resimler 1880’lerin sonlarıyla 1900’lerin başları
arasında empresyonist (izlenimci) ressamlar tarafından yapılmış. Soldan sağa
ressamlar: Charles Camoin, Piere Bonnard, Pierre-Auguste Renoir. İzlenimcilik
kedileri resmetmek için çıkmış adeta. Resimleri sipariş eden hanımlar ise, sanki
bakın ben de en az kedim kadar alımlı, güzel ve naziğim demeye çalışmışlar.
"Hayat şartları":
Bu tablolarda, modellik yapan kedileri çalışmalarının
karşılığını alırken görüyoruz. Kesinlikle çalma çırpma olayı yok yani. Sol
üstteki tabloyu Jean-Baptiste-Siméon Chardin yapmış. Sağ üstteki ise, İ.Ö.
250’lerde Pompei’de yapılmış bir fresk.
Sağ alttaki Berlin’de Staaliche müzesinde duruyor ve Frans
Snyders tarafından yapılmış, sol alttaki ise Stephen Belmer’e ait. Kedileri
yemek yerken resmetme gibi bir alışkanlık var belli ki. Gerçi insanlar bunu
“çalmak” olarak yorumluyorlar ama, avlanma demek daha doğru olur herhalde. Hem
insanlar kedileri daha düzenli besleseler böyle manzaralar çıkmaz ortaya.
|
Rus kedi öğlen yemeğinde:
Bu sahnenin adı “Tüccarın Karısı Çay İçerken”. Sevimli
kedinin arkadaşına “Bana da bir iki lokma versen hiç fena olmaz hani!” tüyosunu
ne kadar nazik ve sevecen bir şekilde verdiğine bakar mısınız. Elbette bir iki
sahne sonra istediğini elde etmiştir diye düşünüyoruz. Tablo, 1918’de Rus ressam
Boris Kustodiev tarafından yapılmış ve Moskova’daki Tretyakov galerisinde
sergileniyor. |
|
Pisi pisi ve Pisi kız:
Bu resim modern Rus ressamı Alexander Shilov (1943 - )
tarafından yapılmış. İsmi ise “Violetta kediyle”. Asıl resmedilen modelin ismi
belli değil. Muhtemelen hanımefendi pek utangaç olduğundandır. Baksanıza ressama
yüzünü bile dönmemiş. Gerçi utangaçlık kedilerin doğasında pek yoktur ama
istisnalar da oluyor elbette. Neyse sonuçta bu gizemli kedinin ismini hiç
öğrenemeyeceğiz
|