YAŞAMAYA DAİR |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
GÖKHAN
Üye Kayıt Tarihi: 16.Ocak.2009 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 56 |
Alıntı Cevapla
Konu: YAŞAMAYA DAİR Gönderim Zamanı: 09.Nisan.2009 Saat 00:19 |
BU ŞİİRİ OKTAY KAYNARCA DAN DİNLEMEK BENİ TARİFSİZ ETKİLİYOR
|
|
mgerdan
Yönetici Kayıt Tarihi: 15.Eylül.2008 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 267 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 11.Kasım.2008 Saat 11:57 |
evet gerçekten çok güzeldi.benimde kulağımda hala "aa aaaa aaaaa"melodisi(burdan anlamadınız biliyorum),
ya_şa_mak şa_kaya gelmez ..derken ki iki taşın vurulması,elekteki bakliyatla ses çıkarılması(geçen efektler mesajına ithafen)....
|
|
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 11.Kasım.2008 Saat 11:30 |
Merhaba İmge kuzen Mert'in sahnenin köşesine yaslanmış"bir sincap gibi mesela" demesi gözümün önüne geldi.Hatılıyormusun..7,8 yaşında filandı herhalde..
|
|
imge
Moderatör Kayıt Tarihi: 10.Kasım.2008 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 51 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 10.Kasım.2008 Saat 17:21 |
YAŞAMAYA DAİR1Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.19472Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, yani, beyaz masadan, bir daha kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına, hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz en son ajans haberlerini.Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için, diyelim ki, cephedeyiz. Daha orda ilk hücumda, daha o gün yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün. Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu, fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.Diyelim ki hapisteyiz, yaşımız da elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla yani, duvarın ardındaki dışarıyla.Yani, nasıl ve nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...19483Bu dünya soğuyacak, yıldızların arasında bir yıldız, hem de en ufacıklarından, mavi kadifede bir yaldız zerresi yani, yani bu koskocaman dünyamız.Bu dünya soğuyacak günün birinde, hatta bir buz yığını yahut ölü bir bulut gibi de değil, boş bir ceviz gibi yuvarlanacak zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.Şimdiden çekilecek acısı bunun, duyulacak mahzunluğu şimdiden. Böylesine sevilecek bu dünya "Yaşadım" diyebilmen için...Nazım HİKMET |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |