Kâğıttan tablolar: Kaat-i |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
sahnedenim
Yeni Üye Kayıt Tarihi: 16.Kasım.2009 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 5 |
Alıntı Cevapla
Konu: Kâğıttan tablolar: Kaat-i Gönderim Zamanı: 16.Kasım.2009 Saat 08:43 |
nasıl yapıldığını anladım ama yapabileceğimi sanmıyorum
|
|
sıla
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 16.Ocak.2009 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 100 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 20.Mayıs.2009 Saat 13:20 |
çok hoş görünüyorlar
|
|
ss
|
|
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 07.Mayıs.2009 Saat 09:29 |
|
|
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 04.Ocak.2009 Saat 23:09 |
Kâğıttan tablolar: Kaat’ı Kâğıt sanatı ya da kâğıt kesme sanatı olarak anılan süsleme sanatından bahsetmek istedik bu sefer size. Yani eski ve asıl adıyla “kaat’ı”. Sadece kâğıt parçaları, makas veya bıçak ve eğer istenirse boyayla ortaya ne şaheserler çıktığını görünce şaşıracağınızdan eminiz. Kesme ve katlama yöntemiyle elde edilen eserlerin kâğıttan imal edildiğine inanmak bazen o kadar zor ki. Çalışılan eser, boyutları bazen milimlerle ölçülen kâğıt parçalarının kesilip yapıştırılmasıyla ortaya çıkıyor. Tek ya da çeşitli renklerde birden fazla kâğıt kullanılarak ortaya çıkarılan eserlerin tümü de göz alıcı. Hemen her tipte kâğıt bu iş için kullanılabiliyor. Usta sanatçılar, tek kesimde bir figürü ortaya çıkarabiliyorlar. İşin iki yöntemi var: Makas ve bıçak kullanmak. Makas yönteminde sayısı sekize kadar gidebilen kâğıt parçaları bir araya getiriliyor. Bundan sonra keskin bir makasla işe girişiliyor ve motif ortaya çıkarılıyor. Bıçak yönteminde ise birkaç kat kâğıt mum yağı ya da kül gibi yumuşak bir yüzeyin üzerine yerleştiriliyor ve bir şablon üzerinde çalışılarak en üstteki kâğıda çizilen motif kesilerek hazırlanıyor. Oyularak kalkan parçalar, alt tarafta kalanlar, hep birlikte bir desen oluşturuyorlar. Makasla olduğundan daha fazla kesiğe izin vermesi nedeniyle bıçak yöntemi daha fazla tercih ediliyor. Çalışılan motif, ince bir kâğıt ya da deriden oyuluyor. Oymada kullanılan ince ve keskin bıçağa “nevgeren” deniyor. Günümüzde doktor bisturisi, bildiğimiz kıvrık nakış makasları da kullanılıyor. Cımbız da yardımcı araç olarak gerekli. Bunları kullanarak göze hoş gelen yazı ya da motifleri oyarak başka bir zemin üzerine, bir ucu kalkık olarak yapıştırıyorsunuz. Parçaları yapıştırmak için genellikle muhallebi kıvamında, nişasta, su ve özel bir bitki kökünden elde edilen tozla yapılan yapıştırıcı kullanılıyor. 14. yy’dan beri bu sanatın var olduğu söyleniyor. Afganistan ve İran kaynaklı olan, Osmanlı’da 16.yy’dan itibaren sık kullanılan ve çok değer verilen bu sanatın örneklerinden bazılarına, Topkapı Sarayı ve İstanbul Üniversitesi kütüphanelerinde rastlamak mümkün. 17. yy’da buralara gelen batılı gezginlerin ilgi gösterdiği kaat’ı, onların taşımasıyla Avrupa’da da yayılmaya başlamış. Ayrıca Topkapı Sarayı’nda, eskiden yazı işleriyle uğraşan sanatçıların malzemelerini koydukları yazı çekmecelerini ve bunların üzerini süsleyen kaat’ı örneklerini görebilirsiniz. Ülkemizde bu sanatın en önemli uygulayıcılarından üçü Necmettin Okyay, Meliha Altay ve Prof. Süheyl Ünver olarak kayıtlara geçmiş durumda. Kaat’ı sanatında ortaya konan eserler doğası gereği hep çok ince, çok zarif. Doğa manzaraları, hayvan ve bitki motifleri en çok kullanılan şablonlar. Gemiler, yelkenliler, görkemli köşkler de unutulmamalı. Kitap içleri ve kapaklarında, hat çalışmalarının yanında süsleme olarak kaat’ı sanatına sıkça yer verilmiş.
Bu sanatı uygulayan sanatçıya “katta”, sonuçta ortaya çıkan sanat eserine “mukatta” adı veriliyor. Son olarak “kaat”ı kelimesinin İngilizce “cut” yani “kesmek” kelimesi ile benzerliğine dikkatinizi çekmek isteriz. Kâğıt sanatının uygulayıcılarından biri daha var ki anmadan geçmek olmaz. Kâğıdın icadının 1. yy’a dayandığı Çin’de bu sanat, binlerce yıldan beri çok köklü bir şekilde uygulanıyor. Arkeolojik bulgular, 6. yy’a ulaşan eserlerden izler ortaya koyuyor. Sanat tarihçileri, bu tekniğin keşfinin söz konusu tarihten birkaç yüzyıl geriye dayandığını belirtiyorlar. Özellikle çiçek ve hayvan figürleri üzerinde şekillenen bu teknik, önceleri kapıları ve pencereleri süslemek üzere kullanılıyormuş. Bu nedenle “cam çiçeği” olarak adlandırıldığı da olurmuş. Dini hikâyeler anlatmak üzere kâğıt sanatından faydalanılması da yaygınmış. Şans getirdiği yolunda bir inanış da var. Günümüzde, işin dekoratif tarafı daha ağır basıyor. Kullanım alanına aynalar, duvarlar, lambalar vs. de giriyor. Tek başına bir sanat eseri olarak kabul görmesi ise daha yakın tarihlerde gerçekleşmiş. Düzenleyen terapist - 05.Ocak.2009 Saat 15:51 |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |