Vitray Işığın camdaki dansı |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla
Konu: Vitray Işığın camdaki dansı Gönderim Zamanı: 22.Ocak.2009 Saat 09:30 |
Eski sanatlar: Vitray Vitray, renkli camları birleştirme sanatı. Ayrıca üretilen ürüne de vitray deniyor. Aslında, renkli camların, copperfoil denen kurşun şeritler yardımıyla oluşturulan bölmelerde birleştirilmesi ile yapılıyor. Ancak zamanında bu işe merak sardığımızdan biliyoruz, o kurşun şeritleri bulmak bir zor bir zor ki sormayın. Sonuç; ya kurşun şeritler yerine pirinç olanlar kullanılıyor ya da iyice baştan savıp cam boyası ve fırça ile bir şeyler uyduruluyor. Cam boyası, kırtasiyelerde ve hobi dükkanlarında satılıyor. Özel fırça ve boya sökücü satmaya çalışan uyanık kırtasiyecilere kanmayın, adi fırçalar ve aseton da işinizi görür. Camla yapılan ilk süslemeler, toprak kapların üzerine eritilmiş camlarla yapılan desenler şeklinde uygulanmış.Vitray, Latince vitrum, yani cam kelimesinden geliyor. Bin yıllık bir sanat ve aslında pratik bir çözüm olarak ortaya çıkmış. Vitray süslemelerin kilise ve katedrallerle özdeşleşmesinin sebebi, ortaçağda okuma yazma bilmeyen halka, İncil’deki hikayeleri anlatma aracı olarak kullanılması. Peki neden duvarlara resim çizmekle yetinmemiş bu katedrallerin mimarları? Çünkü hem katedrallere giren ışığın kontrol edilmesi hem de içerinin görünmemesi gerekiyormuş. Ayrıca vitrayların yarattığı ışık oyunlarının sebep olduğu mistik atmosfer, rahiplerin hoşuna gidiyormuş. Ortaçağda vitraylara, ışıklı duvar deniyormuş. Bu tarz, daha sonra yönetim binalarına, eğitim kurumlarına ve en son evlere kadar yayılmış. Yönetimle ilgili binalarda efsaneler ve adaleti simgeleyen temalar, eğitim kurumlarında bilimsel konular, evlerde ise basit manzaralar kullanılıyormuş. Cam, üretimi sırasında gümüş nitrat eklenmesi ile renklendirilir, tabii geleneksel metodlardan bahsediyoruz. Renk, farklı kimyasallarla değil, gümüş nitratın farklı derecelere verdiği farklı tepkilerle elde edilir. Desen, gerçek boyutlarıyla bir kağıda çizilir. Oradan, kullanılacak camın renkleri ile eş renkte kalın kartonlara kopyalanır. Parçalar kesilir, bu parçalara kalibre denir. Renkli camın üzerine konan kalibre parçalar, elmas kesici ile kesilir. Tabii ortaçağda elmas kesici yerine kızdırılmış demir çubuklar kullanılıyordu. Kesilen parçalar, ilk çizilen desene yerleştirilir, eğer renk uyumunda sorun yoksa kurşun bölmelere yerleştirilir. Eğer boyama metodu kullanılıyorsa, uygun kesilmiş camlar boyanır ve boyanın cama işlemesi için 700 derecede fırınlanır. Her şey tamam olduğunda, kurşun bölmeler lehimlenir, vitrayınız hazırdır. Kiliselerde kullanılan vitraylar o kadar detaylıydı ki, bazı ayrıntıların kesilmesinin imkanı yoktu, bu yüzden bir de fırçayla detaylandırılıyordu. Derinlik kazandırılmak istenen yerlerin arkasına ise sarı camlar ekleniyordu. Bazı vitraylar o kadar ağırdı ki, sadece bu vitrayların pencerelere sorunsuz yerleştirilmesinin, yağmurdan çamurdan etkilenmemesinin hesaplarını yapan mimarlar vardı. Bu katedrallerin vitrayları, Reform sırasında parçalanıp düz camlarla değiştirildi. 19 yy.dan itibaren yapılan bu yanlışlık anlaşıldı ve o tarihten beri bu vitrayların orijinal tasarımları restore ediliyor. DÜNYADAKİ EN ÜNLÜ VİTRAY ÖRNEKLERİNİN SÜLEYMANİYE CAMİİNDE OLDUĞUNU HATIRLATALIMDüzenleyen terapist - 22.Ocak.2009 Saat 09:32 |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |