Cama kalbini veren adam |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla
Konu: Cama kalbini veren adam Gönderim Zamanı: 24.Ekim.2008 Saat 11:52 |
Cama kalbini veren adam Ona "maestro" diyorlar. Gelmiş geçmiş en önemli cam ustalarından biri olduğu kabul ediliyor. Üstelik siz kepçeyle cama şekil vermek için boğuşurken sessizce yardımcı olmanın, maestro'luğundan bir şey kaybettirmeyeceğini bilecek kadar da mütevazı. Lino Tagliapietra, İtalya'nın Murano adasında, 1934'te doğdu. Bu, Mengenli olup aşçı olmak gibi bir durum anlamına geliyor çünkü Murano; 1920'lerden beri dünyanın cam başkenti sayılıyor. Yaşamış en önemli cam sanatçılarına ev sahipliği yapmış bir adada doğmak, Tagliapietra'nın şansıydı. 12 yaşına geldiğinde, o dönemin maestrosu, büyük usta Archimede Sugesso'nun yanına çırak olarak verildi. 21 yaşında, cam sanatının en üst mertebesine ulaştı ve maestro ünvanını kazandı. Lino Tagliapietra'yı bu kadar büyük ve eğer tanırsanız bu kadar şaşırtıcı yapan şey, asla "ben oldum" demeyen mütevazı tavrı oldu. 25 yıl boyunca Murano'nun en önemli cam ocaklarında çalıştı. Lino Tagliapietra, büyük cam ustalarından Dale Chihuly'ye hem ders hem de ilham verdi. Bu dostluk sayesinde 1979'da Amerika'da, Pilchuck Cam Okulu'nda ders vermeye başladı. Bunun önemi şu, o güne kadar tekniklerini sır gibi saklayan Amerikalı cam ustaları ve İtalyan maestrolar, o tarihten sonra sırlarını paylaşmaya başladı. Lino'nun yüzyıllara dayanan İtalyan cam sanatının sırlarını paylaşmaya bu kadar istekli olması, Amerikalı büyük cam sanatçılarının yetişmesini sağladı. Dünyanın en büyük cam üfleme ustası, hala hem workshop'lara katılıp bilgisini paylaşıyor hem de yeni işler üretmeye devam ediyor.
kaynak :iştesanat |
|
Misafir
Misafir |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 10.Şubat.2009 Saat 16:17 |
Bu başlığı görünce aklıma siz geldiniz hocam. İlk çalıştığınız yer, anlattığınız hikaye geldi. Evet birçok insan sanatını öğretmek istemez. Öğretselerde bazı inceliklerini saklarlar hep. Bu onlarla kaybolur gider. Kaybolanların yeniden bulunması, kimi zaman olanaksız, kimi zamanda çok zaman alır. Olansa insan oğluna olur bence. Onu bulmak için harcadığı zamanı, aslında yeni şeyler bulmak için harcayabilir. Böylece gelişmek çok daha hızlı, kolay ve güzel olur.
|
|
mgerdan
Yönetici Kayıt Tarihi: 15.Eylül.2008 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 267 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 12.Şubat.2009 Saat 11:22 |
ki murano camları o meshur olan yillarda 1800lerin sonlari 1900lerin basi Paşabahçe ve Çubuklu'da pekçok atölyede kullanılıyordu.Daha sonra 1936'da Paşabahçe Cam Fabrikası ile köklü bir temel atıldı .Maalesef Beykozumuzda birkaç atölye ve Cam Ocağı Vakfı dışında pek bir yer kalmadı.Bu ünlü ustalarda Cam Ocağı Vakfı'nda kimi ders vermeye kimi özel gösteri yapmaya geliyor diye okuyorum ama gitmek nasip olmadı Öğümce'ye.
sanatı öğrenmek ve öğretmek...bazı şeyler kilittr,anahtarı elinize tutuşturulur ama ne yöne çevireceğiniz yoksa kapı zaten açık mı size kalmış da olabilir.
umudun ve barışın kaybolmaması,ruhlarımızın bir şekilde huzuzra ermesi için sanattan kopmamalıyız...
=sanat delisi..
|
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |