ATEŞTEN GÖMLEK |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
Misafir
Misafir |
Alıntı Cevapla
Konu: ATEŞTEN GÖMLEK Gönderim Zamanı: 20.Şubat.2009 Saat 17:21 |
KITABIN ÖZETI Peyami, dışişleri mesleğini seçen bir gençtir. Bacaklarını kaybetmiştir. Hatıralarını yazdığı sıralarda, kafası da açılacak, içeride kaldığı sanılan bir kurşun aranacaktır. Peyami'nin uzak akrabası olan Ayşe, İzmir'den, onunla evlendirmek üzere İstanbul'a davet edilmiş, ama Peyami istememiştir. Bunu üzerine, onuruna çok düşkün olan Ayşe, bir daha hiç bir zaman Peyami'yle evlenmemeyi aklına koymuştur. Dolayısıyla bir başkasıyla evlenir. Ayşe'nin kardeşi Cemal de subay olan akrabadır. Harbiye Nezaretindeki Binbaşı İhsan ile Mütareke'nin ilk zamanlarından beri çok iyi anlaşmaktadırlar. O sırada hepsi İstanbul'da bulunmaktadırlar. Peyami'nin annesi, Şişli'deki salonuyla o günlerin kibar kadını, tanınmış kadını, söz geçiren bir kadınıdır. Kadınlar arasındaki propagandayı o idare eder. İstanbul'da, çeşit çeşit inanç, türlü türlü çalışma vardır. Özellikle manda taraftarları, ülkeyi bir başka yabancı devletin boyunduruğu altına koymak isteyenler çok çalışmaktadırlar. Bir gün, İzmir'e Yunanlıların çıktığı haberi gelir. Ayşe'nin kocasını, küçük oğlunu, birçok suçsuz insanla birlikte süngülemişler, delik deşik etmişlerdir. Ayşe, İstanbul'a Peyamilere gelir. Günün birinde, Sultanahmet meydanında büyük bir miting yapılır. Mitinge kadın erkek, çoluk çocuk katılmıştır. Asıl gelenler İstanbul'un arka mahalle insanlarıdır. Minarelerin arasında çok büyük, siyah bayraklar asılmıştır. Orada halk, ülke kurtuluncaya kadar dövüşmeye, sanki and içmeye gelmiştir. İşte bu büyük toplantıdan sonra İhsan ile Cemal, Anadolu'ya geçerler. Şiddetli bir tifo geçirdikten sonra Peyami ile Ayşe de, bir kağnıya atlayıp Kandıra köylerinde İhsan'a kavuşurlar. Bir çete kurmuşlardır. Ulusal harekete karşı koymak isteyen köylüleri yola getirirler. Peyami'yi, dilbilgisinden yararlanmak üzere, mütercim olarak Milli Müdafaa'ya verirler. Ankara'ya gelir. Ayşe hemşire olmuş, Eskişehir'e gitmiştir. İhsan, sessiz ve çelikten bir insan gibi, yorulmak bilmeden didinir, çalışır. Hepsi Ayşe'nin, İzmir kızının peşinde, İzmir yolunda ölmeye söz vermişlerdir. Bu sıtmayla, sanki sırtlarına ateşten bir gömlek giymişlerdir. Peyami, büyük bir uğraştan sonra kendini İhsan'ın komutası altındaki birliğe verdirir. İhsan, bir akşam Peyami'ye, Ayşe'yi ne kadar çok sevdiğini anlatır. İkinci İnönü Savaşı'nda, alayının başında, başını kurşunlara uzatarak ölümü beklemiştir. Metristepe'de göğsünden bir kurşun yiyerek bayıldığı an her şeyin bittiğini düşünmüştür. Çok kan kaybetmiştir. Hastanede yer olmadığı için İhsan'ı bir otelde, küçük bir odaya yatırırlar. Ayşe sabahları gelir, yarasını gözden geçirir, çarşaflarını değiştirir, derecesini alır. İhsan, öğleye kadar hep bununla vakit geçirir. Bir akşam, Ayşe ile, İzmir'e inecekleri günü konuşurlar. İzmir'e ilk giren kendisi olmak şartıyla Ayşe'den kendisiyle evlenmesini ister. Ayşe bu sözü vermeden, mantosunu kapar, kaçmaya çalışır. İhsan, yarasını açarak intihara teşebbüs eder. Ayşe de ister istemez geri dönmek zorunda kalır. Rastlantılar İhsan'a fena bir oyun oynar. Hava değişimi için Ankara'ya gönderilir. Orada, İhsan'ın isteğine aykırı olarak, bir amca kızını onunla evlendirmeye kalkarlar. İhsan bunu kabul etmez, ama dönüşte, trene binerken amcasının kızına, onu öperek veda eder. İşte kötü rastlantı burada olur; Ayşe, bu olayı görmüştür. İzmir'in kızı, o günden sonra İzmir'den başka hiçbir şey düşünmez olur. İhsan'da yırtıcı bir savaş başlamıştır; dışından düşmanlarla içinden kendi kendisiyle savaşmaktadır. İhsan, bir saldırı sırasında, tırmandığı tepenin en yüksek noktasında bir makineli ateşiyle vurulur, Peyami'nin kolları arasında hayatını kaybeder. Hemşire Ayşe de bu saldırıda vurulanlar arasındadır. Peyami, bir sedye içinde, bir asker kaputu altında onu bulur. Hemşire gömleği kana bulanmıştır. Sol kaşın üstünden iri bir yara almıştır. Ayşe'nin şehit oluşu üzücüdür: Sıhhiye Bölüğünde çalışırken komutanın şehit düştüğü haberi gelir. Bunu duyar duymaz fırlar, en ileri hatta kadar koşar, yakalayamazlar. Bir top mermisi parçasının isabetiyle, işte bu sırada vurulur. Peyami, Ayşe'yi de, İhsan'ı da Gökçepınar'da yan yana gömdürür. Niyeti İzmir'e en önce girip, bunu Gökçepınar'da yatan Ayşe'ye anlatmaktır. Çünkü, Peyami'ye göre Ayşe hiç kimseyi sevmemiştir. Onun seveceği insan, İzmir'e ilk gelecek olan insandır. Peyami'nin hatıra defteri böyle biter. Ameliyattan sonra, Cebeci hastanesinin iki doktoru bu konuda konuşurlar. Yedek asteğmen Peyami Efendi'nin kağıtları incelenmiştir. Ne İhsan isminde bir alay komutanı bulunmuştur, ne de Ayşe adında bir hemşire. Peyami'nin akrabası da bulunmamıştır. Bunun üzerine iki doktor, hatıra defterindeki olayların, kafasına kurşun girmesinden ileri gelme hayaller olduğuna karar verirler. KITABIN ANA FiKRİ Kitapta, üzerinde yasadigimiz vatanimizin ne güçlüklerle bagimsizligina kavusturuldugu anlatilmaktadir.Biz, bu günleri kimlere borçlu oldugumuzu bilmeli, bu bilinçle yasamali ve ülkemizi hakettigi yerlere getirmeliyiz ki, Onlar rahat uyusun. KITAPTAKI OLAYLARIN VE SAHISLARIN DEGERLENDIRMESI Kitapta genel olarak üç sahis rol oynamaktadir: PEYAMI:Romanin asil kahramanidir. Milli Mücadele’ye Astegmen rütbesinde yedek subay olarak katilmistir.Romanda peyami’nin hatira defterinde yazanlar anlatilmaktadir. Romanin sonunda bütün olaylarin Peyami’nin kafasina giren kursundan dolayi gördügü hayaller oldugu anlasilir. AYSE : Peyami’nin akrabasi. Kocasi ve küçük oglu Izmir’de Yunanlilar tarafindan öldürülmüsyür. Bu olaydan sonra, hayatta tek istegi Izmir’in geri alinmasini görmek olmustur. Sehit düser. IHSAN :Binbasi rütbesinde bir subaydir. Anadolu’da Mücadele hareketine katilmistir.Ayse’yi sevmektedir ama bunu Ayse’ye söyleyemez. Bir muharebede sehit düser. KITAP HAKKINDA SAHSI GÖRÜSLER Kitap Kurtulus Savasi’nin nasil kazanildigi hakkinda bilgi vermektedir ve her Türk gencinin okumasi gereken faydali bir eserdir. KITABIN YAZARI HAKKINDA BILGI Istanbul'da dogdu. Kimi kaynaklara göre dogum yılı 1884tür. İngiliz terbiyesiyle yetismesini isteyen babasi onu Üsküdar Amerikan Kız Kolejinde okuttu. Orada Riza Tevfikden (Bölükbasi) Fransiz edebiyati dersleri aldi ve Dogunun mistik edebiyatini dinledi. Sonradan evlendigi Salih Zekiden de matematik dersleri aliyordu. Koleji 1901de bitirdi. Meşrutiyet ve cumhuriyet devirlerinin tanınmış edebiyatçılarındandır. Kitap okumaya küçük yaşta başlayan Halide Edip ilk önce Tanin gazetesinde yazmaya başlamış ve daha sonraları birçok gazetede roman, makale, sohbet ve hikaye türlerinde eserler vermiştir. İlk romanlarında ferdi aşk temasını işlemiş, daha sonra belgeseldi ve sosyal romanlara önem vermiştir. Başlıca romanları: Sinekli Bakkal, Vurun Kahpeye, Kalp Ağrısı, Handan ve Ateşten Gömlektir. Başlıca hikayeleri: Dağa Çıkan Kurt, İzmir’den Bursa’ya, Harap Mabetler. Hatıra, tiyatro, çeviri ve fikir eserleri de vardır. 1908 de gazetelere yazmaya basladigi kadın haklariyla ilgili yazilardan ötürü gericilerin düsmanligini kazandi. 31 Mart Ayaklanmasinda bir süre için Mısır'a kaçmak zorunda kalmıştır. Romanları dışındaki eserleri:
Hikaye: Harap Mâbetler(1911), Dağa Çıkan Kurt(1922), İzmir’den Bursa’ya(1922), Kubbede Kalan Hoş Sada(1938). Hatıra: Türk’ün Ateşle İmtihanı(1962), Mor Salkımlı Ev(1963). Tiyatro: Kenen Çobanları(1918), Maske ve Ruh(1945). Düzenleyen bekir - 20.Şubat.2009 Saat 17:30 |
|
Misafir
Misafir |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 21.Şubat.2009 Saat 19:30 |
çok teşekkür ederim bekir abi
|
|
Yeda
Moderatör Kayıt Tarihi: 15.Eylül.2008 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 55 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 21.Şubat.2009 Saat 21:04 |
Bekir çok teşekkür ederiz çok ayrıntılı bir kitap özeti ve tanıtımı olmuş
|
|
Misafir
Misafir |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 22.Şubat.2009 Saat 12:58 |
Rica ederim. . Yardım edebildiysem ne mutlu.
|
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |