Tiyatro yaşamın aynasıdır... Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası >10 - HABERLER >Çevre Ve İyilik Haberleri
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kilitli ForumNo olacak bu suyun hali

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
terapist Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 1803
  Alıntı terapist Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: No olacak bu suyun hali
    Gönderim Zamanı: 28.Nisan.2009 Saat 08:40

Sudan Bir Konu

Sudan%20Bir%20KonuEkonomide temel bir varsayım vardır, buna göre “kaynaklar sınırlı, insan ihtiyaçları ise sınırsızdır”. Bu nedenle kaynakları verimli kullanmamız gerekir. En önemli insan ihtiyacının ne olduğunu düşünürsek, herhalde ilk aklımıza gelen şey su olur.

Bulmacalarda bolca karşımıza çıkan bir soru vardır. Cevabı “su” olan soru şöyledir: Başlıca içeceğimiz nedir? Hayatımızdaki pek çok şeyi başka bir şeyle ikame edebiliriz; ama suyun yerini alabilecek başka bir madde yoktur. Su yalnızca insanlar için değil, bütün canlılar için de en önemli doğal kaynaklardan biridir.

Su kendi kendini yenileyebilen bir kaynak olmasına rağmen sürekli artan nüfus, iklim değişikliği, çevre kirliliği, su kullanımındaki israf gibi nedenlerle dünya bir su krizi yaşıyor. Su kaynakları hem miktar hem de kalite yönünden pek çok ciddi sorunla karşı karşıya.

Dünyadaki toplam suyun %97’sini tuzlu su kaynakları oluşturuyor. İnsanların su ihtiyacını karşılamakta kullanılabilecek olan %3’lük tatlı su kaynaklarının büyük bir bölümü ise buz ve buzullardan ibaret. Bu kaynakları da elediğimizde insanların dünyadaki su kaynaklarının %1’inden daha azını kullanabilir durumda olduklarını görüyoruz. Yani dünyadaki tatlı su miktarı gerçekten çok sınırlı. Bu kısıtlı su kaynaklarına rağmen dünyadaki su tüketimi günden güne artıyor. 1940 yılında dünyadaki toplam su tüketimi yılda yaklaşık 1000 kilometreküp iken, günümüzde bu oran 5000 kilometreküpe yaklaşmış durumda.

Bugün 1,4 milyar insan, yani dünya nüfusunun %20’si yeterli içme suyundan yoksun halde yaşıyor.

2,3 milyar kişi ise sağlıklı su bulmakta zorlanıyor.

Her gün 35.000 insan susuzluktan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.

Her yıl 2 milyon çocuk temiz su ve tuvalete sahip olmadığından ölüyor.

Tahminlere göre 2025 yılında 3 milyardan fazla insan, 2050 yılında ise 4 milyara yakın insan susuzluk çekecek.

Hatta bazı uzmanlar 15 yıl kadar sonra tarımsal üretimde kullanmakta bile su sıkıntısı çekeceğimizden dünyada ciddi bir gıda sorununun da başlayabileceğini belirtiyor.

Sudan%20Bir%20KonuTürkiye su fakiri oluyor

Ülkeleri su varlıklarına göre sınıflandırdığımızda, yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarı 1000 metreküpten az olan ülkeler “su fakiri”, 1000 - 3000 metreküp arasında olan ülkeler “su sıkıntısı çeken”, 3000 - 10.000 metreküp arasında olan ülkeler “yeterli suyu olan”, 10.000 metreküpten fazla olan ülkeler ise “su zengini” ülkeler olarak kabul ediliyor.

Türkiye’de bundan 20 yıl önce kişi başına düşen su miktarı 4000 metreküp civarındaydı. Yani ülkemiz “yeterli suyu olan” ülkeler kapsamına giriyordu. Bugün ise bu miktar 1430 metreküpe düştü. Bu da demek oluyor ki, Türkiye artık su sıkıntısı çeken bir ülke. Üstelik 20 yıl sonra bu miktarın 1000 metreküpün de altına düşmesi bekleniyor. Demek ki kısa bir süre sonra su fakiri ülkeler arasına girmemiz işten bile değil.

Türkiye son 40 yılda sulak alanlarının yarısını kaybetti. Amik Gölü, Avlan Gölü, Kestel, Gavur, Yarma, Aynaz, Hotamış ve Eşmekaya sazlıkları tamamen kurudu. Beyşehir Gölü, Tuz Gölü, Akşehir-Eber Gölleri, Bafa Gölü, Eğirdir Gölü, Manyas Gölü, Kulu Gölü, Sultansazlığı ve daha pek çok sulak alan ise giderek kuruyor ve kirleniyor. Ülkemizin yer altı suları da hızla tükenmekte. Her sene yer altı su seviyesi 1-2 metre kadar düşüyor.

Suyu nasıl kullanıyoruz?

Sudan%20Bir%20KonuÜlkemizde su kullanımının %72’si tarımsal, %18’i evsel ve %10’u da endüstriyel kullanımdır. Tarımsal sulamanın %90’a yakın bir kısmı vahşi sulama adı verilen geleneksel yöntemle yapılıyor ve bu da büyük bir su israfına yol açıyor. Üstelik bu sulama yönteminde alınan verim de düşük. Tarımda mutlaka modern sulama yöntemlerine geçmemiz gerekiyor.

Endüstriyel su kullanımında ise en önemli konu arıtma. Bir litrelik arıtılmamış atık su tam sekiz litre tatlı suyu kirletiyor. Böylelikle su kirliliğinin önü alınamıyor ve kirlilik sürekli artıyor. Endüstriyel işletmelerin yalnızca %10’u arıtma tesisine sahip. Endüstrinin ürettiği zehirli ve ağır metalar içeren atık suların sadece %22’si arıtılıyor, %78’i ise arıtılmadan göl, ırmak ve denizlere bırakılıyor. Ülkemizde bulunan 3215 belediye arasında ise yalnızca 141’inin kanalizasyon sistemi var, bunun da sadece 43 tanesinde arıtma tesisi bulunuyor. Yani kanalizasyon sularının %99’a yakın bir kısmı hiç arıtılmadan ırmaklara, göllere ve denizlere akıyor. Bu durum sularımızın hızla kirlenmesine sebep oluyor. Şüphesiz bu konularda hükümetlere büyük görevler düşüyor. Fakat evsel su kullanımlarımıza baktığımızda da durumun çok farklı olmadığını görüyoruz.

Evimizde kullandığımız suyun %40’ını boşa akıtıyoruz. Yani her 5 litre suyun 2 litresi israf oluyor. Aslında bu israfı önlememiz çok kolay. Örneğin; meyve-sebze yıkarken musluğu açık bırakmazsak yılda 16 ton, dişlerimizi fırçalarken suyu kapatırsak 48 ton, duş süremizi kısaltırsak 18 ton, sifonu gereksiz kullanmazsak 16 ton, bulaşıklarımızı makinede ve tam kapasiteyle yıkarsak 40 ton su tasarrufunda bulunabiliriz. Bunların dışında başka pek çok yolla da bireysel kullanımlarımızda su tasarrufu yapabilir, ülkemizin su fakiri bir ülke haline gelmesini önlemek için elimizden gelen çabayı gösterebiliriz.

Sudan%20Bir%20Konu

Neler yapalım?

Evde kullandığımız temizlik maddeleri, atık sularla birlikte nehirlere karışıp su kaynaklarını kirlettiğinden, içinde fosfat bulunmayan ve suda ayrışabilen temizlik maddelerini kullanalım,

Dişlerimizi fırçalarken, tıraş olurken ya da bulaşık yıkarken musluğu açık bırakmayalım,

Sifon çekildiğinde suyu renklendirsin ve temizlesin diye klozetlere asılan maddeler kanalizasyona karışıp kirliliğe sebep olduğundan bunları kullanmayalım,

Çamaşır suyu, atık maddelerin ayrılıp çözünmesini sağlayan yararlı bakterileri de öldürdüğünden çamaşır suyunu olabildiğince az kullanalım,

Akan tesisatlarımızı onaralım,

Kapı önü, balkon, teras gibi yerlerin temizliğinde hortumla su tutmak yerine süpürge kullanalım,

Bahçe sulamak için buharlaşmanın en az olduğu sabah veya akşam saatlerini tercih edelim,

Araba yıkarken hortum yerine kova ve sünger kullanalım,

Daha az su tüketen duş başlıkları kullanalım,

Suyu kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanalım.

Unutmayalım ki suyu boşa harcama gibi bir lüksümüz yok. Hem kendimizin hem de çocuklarımızın susuz kalmasını istemiyorsak, çok geç olmadan buna yönelik önlemlerimizi almalıyız. Daha önce de söylediğimiz gibi su, yenilenebilir bir kaynak. Yani suyu düzgün ve verimli kullanırsak doğa bizi susuz bırakmaz. Bunun yolu da doğayla uyum içerisinde yaşayabilmeyi öğrenmekten geçiyor.


teşekkürler iştegenç

Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu Sayfa 0,094 Saniyede Yüklendi.