İş görüşmesine gidiyoruz..

   İş görüşmesi mi dediniz?
Diyelim ve umalım ki iş arama yolunda başarılı bir şekilde ilerliyorsunuz ve görüşmeye çağrıldığınızı müjdeleyen bir telefon aldınız. Bakalım bundan sonra neyi nasıl yapmanız gerekecek...
Öncesinde...
Görüşmeye çağrılmış olmanız işe kesinlikle alınacağınız anlamına gelmiyor; ama elinizde önemli bir şans olduğu da bir gerçek. Bunu lâyığıyla kullanabilmek için de yapmak ve yapmamak gereken şeyler var.
Çağrıldığınız yer hakkında elden geldiğince bilgi edinmek en önemli kural. Büyük olasılıkla adaylara geçtiğimiz senenin kâr yüzdelerini sormayacaklar; ama yine de onları tanıdığınızı göstermeniz gereken durumlar ortaya çıkabilir ve bilgili olmak size puan kazandırır. Ayrıca hazır olmak sizin de kendinizi güvenli hissetmenizi ve daha dik durmanızı sağlar!
İş görüşmesi konusunda daha fazla deneyimi olan kişilerle sohbet etmek, hatta mümkünse görüşme provası yapmak gayet iyi bir fikir. Bir ipucu da, görüşmeyi önceden gözünüzde canlandırmanız. Ne giyeceksiniz, nasıl konuşacaksınız, yüz ifadeniz, oturuşunuz nasıl olacak, nasıl bir odada oturacaksınız hepsini gerçeğe mümkün olduğunca yakın olacak şekilde hayal edin.
Elbette ne kadar kendine güvenli olduğunuzu, akıllıca cevaplar verdiğinizi, görüşmeden ne kadar memnun ayrıldığınızı, bir hafta sonra sizi şartları konuşmak için yeniden görüşmeye çağırdıklarını da bu canlandırmanın parçası yapmayı ihmal etmeyin. Bu tip bir egzersiz her zaman işe yarar. Çünkü böylelikle bilinçaltınıza başarılı bir görüşme yapacağınız bilgisini sokmuş olursunuz ve gerçek görüşme sırasında zihniniz size yardım eder. Yanınızda özgeçmişinizin bir ya da iki kopyası, kalem ve not defteri, her ihtimale karşı birkaç vesikalık fotoğraf olmalı.
Görüşmeye erken gitmek çok önemli. Bazı iş görüşmelerinden önce bir form doldurmanız istenebiliyor. Ayrıca geç kalma ihtimalinin yaratacağı strese hiç ama hiç ihtiyacınız da yok. Gideceğiniz yerin adresini, tarifini ve telefonunu yanınıza almanız gerektiğini söylemeyi bile aslında gereksiz buluyoruz. Görüşmede çalan bir cep telefonu ne kadar tatsız olabilir, bunu da hayal gücünüze bırakıyoruz.
Yapacağınız görüşme büyük olasılıkla bireysel bir görüşme olacaktır. Karşınızda bir ya da birden fazla kişi olabilir. Görüşmede sizden başkalarının da bulunacağı bir grup toplantısı yapılabilir. Bunlar hakkında size önceden bilgi verilecektir ama verilmese bile kafanız karışmasın.

Sırasında...
Müstakbel işvereninizin ya da görüşmeyi yapan insan kaynakları uzmanının asıl görmek istediği şey, karşılarındaki kişinin söz konusu pozisyona uygun olup olmadığı. Siz çok hareketli, yerinizde duramayan bir insansanız bütün gün masadan kalkmadan finans raporları hazırlamak size göre değil; bu yanlışa baştan düşmeyeceğinizi umuyoruz. Ama işte karşınızdakinin niyeti bunu ortaya çıkarmak. Çok seyahat gerektiren, dinamik bir pozisyon için belirli iş saatlerinde, durağan bir şekilde çalışmayı tercih eden birini işe almak doğru olmaz. Önerimiz, kendinizi olduğunuzdan farklı göstermemeniz. İlerideki huzur ve akıl sağlığınızı korumak için bu gerekli bir önlem.
İlk izlenim çok ama çok önemli. Sıkı bir şekilde tokalaşmak her zaman çok işe yarar. Gülümsemek ve hatır sormak da tabii. Eğer mümkünse müstakbel işyerinizde genel giyim anlayışının nasıl olduğunu öğrenip ona yakın bir kılığa bürünmekte fayda var. Genel kural, sade, temiz ve şık olmak.
Görüşmede iş ile ilgili görünmeyen sorular da sorulabilir. Sakinliğinizi hiç bozmamak en önemli şey. Siz de uygun anda bilmeniz gerekenleri karşınızdakine sorabilirsiniz. Ancak bunların sormuş olmak için sorulan şeyler olmaması çok önemli. İnternet sitesinde çalışan sayısı yazılıysa, “şirketiniz kaç kişi” şeklinde bir soru yöneltmeniz çok da şık olmaz. Bu arada şirketin geçmişi, şubeleri, geçmiş başarıları, çalışan profili, pazardaki yeri, rakipleri, haklarında konuşulanlar gibi noktaları iyice araştırıp öğrenmekte yarar var. Bu konuyu es geçmeyin; zira işin içine heyecan faktörü de girince hazırlıksız olmak tatsız sonuçlara yol açabilir.
Eğer daha önce başka bir yerde çalıştıysanız ve oradan tatsız bir olay sonucu ayrıldıysanız bunu olduğu gibi anlatmak ve eski işvereninizi kötülemek iyi bir fikir değil.
Bedenini konuşturmak
Beden dili, kimliğinizle ilgili pek çok şeyi açık eder ve doğru kullanıldığında da gerçekten puan kazandırır. Karşınızdakiyle göz teması kurun; yere ya da masaya bakarak konuşan birini işe almayı genellikle kimse tercih etmez. Daha önce de söylediğimiz gibi dik oturun. Karşınızdakini iyice dinlediğinizi ve anladığınızı belli edin. Özellikle aşırı mimik kullanmaktan kaçının.
Beden diliniz yardımıyla karşınızdaki kişileri de etkileyebilir, hatta yönlendirebilirsiniz. Bunun yolu, iyi gözlem yapmak ve diğer kişiyle uyum sağlamak. Bunu becerebilmek için karşınızdaki nasıl bir beden dili kullanıyor, buna bakmalısınız. Nasıl bir ses tonu kullanıyor, nasıl duruyor, konuşurken el kol hareketleri yapıyor mu... Hem dik ve kendinize güvenli şekilde durur hem de beden dilinizi onunkine benzetirseniz daha iyi anlaşacağınızdan emin olabilirsiniz.

Strese gerek yok
Görüşmeden önce ve görüşme sırasında stres duymanız normal. Hatta abartılı olmamak kaydıyla stres işinize bile yarayabilir. Stresi, bizim için kolay olmayan bir iş öncesinde bedenimizin verdiği bazı tepkiler nedeniyle yaşadığımız kaygı durumu olarak tanımlayabiliriz. Dediğimiz gibi elimizi ayağımızı bağlayacak ölçüde olmadığı sürece stres başarılı sonuç almak için daha iyi çalışmamızı ve hazırlanmamızı sağlayabilir ve işe yarar.
Fazla stresi uzak tutmak için, bedenimize laf geçirmemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Zira zihnimiz ile bedenimiz birbirine uyumlu olarak çalışır. Gülümsemek, derin ve sağlam nefesler almak ve dik durmak, ister inanın ister inanmayın stres düzeyinizi büyük ölçüde düşürecektir. Görüşme öncesinde ve sırasında da bunu yapabilir ve bedeninizi gevşetebilirsiniz. Bu hem daha rahat olmanızı hem de iyi düşünebilmenizi sağlar.
Özellikle ilk görüşmede ücret konusunu açmanız doğru olmaz. Ancak ikinci bir görüşmeye giderseniz konu açılacaktır. Fazla deneyiminiz yoksa, zaten karşı tarafın genel uygulaması dahilinde bir ücret önerilecektir.
Hatırlayın; iş görüşmesi dediğimiz şey stresli ve can sıkıcı olmak zorunda değil. Rekabet sıkı olabilir, istediğiniz işi bulmak çocuk oyuncağı olmayabilir, ilk defa iş görüşmesine gidiyor olabilirsiniz... Yine de güç aslında sizin elinizde; karşınızdakini etkileyecek beceriye sahip olduğunuza inanın. Gülerek gidin, görüşmenizi yapın, gülerek çıkın...

ştegençten

Yazar	Mesaj Konu Arama Konu Seçenekleri Yanıt Yaz Yeni Konu Oluştur Konuyu Yazdır
terapist Üye Profili Üyenin Mesajlarını Bul Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803	Alıntı Cevapla Konu: İş görüşmesine gidiyoruz.. Gönderim Zamanı: 18.Mayıs.2009 Saat 09:01
	İş görüşmesi mi dediniz? Diyelim ve umalım ki iş arama yolunda başarılı bir şekilde ilerliyorsunuz ve görüşmeye çağrıldığınızı müjdeleyen bir telefon aldınız. Bakalım bundan sonra neyi nasıl yapmanız gerekecek... Öncesinde... Görüşmeye çağrılmış olmanız işe kesinlikle alınacağınız anlamına gelmiyor; ama elinizde önemli bir şans olduğu da bir gerçek. Bunu lâyığıyla kullanabilmek için de yapmak ve yapmamak gereken şeyler var. Çağrıldığınız yer hakkında elden geldiğince bilgi edinmek en önemli kural. Büyük olasılıkla adaylara geçtiğimiz senenin kâr yüzdelerini sormayacaklar; ama yine de onları tanıdığınızı göstermeniz gereken durumlar ortaya çıkabilir ve bilgili olmak size puan kazandırır. Ayrıca hazır olmak sizin de kendinizi güvenli hissetmenizi ve daha dik durmanızı sağlar! İş görüşmesi konusunda daha fazla deneyimi olan kişilerle sohbet etmek, hatta mümkünse görüşme provası yapmak gayet iyi bir fikir. Bir ipucu da, görüşmeyi önceden gözünüzde canlandırmanız. Ne giyeceksiniz, nasıl konuşacaksınız, yüz ifadeniz, oturuşunuz nasıl olacak, nasıl bir odada oturacaksınız hepsini gerçeğe mümkün olduğunca yakın olacak şekilde hayal edin. Elbette ne kadar kendine güvenli olduğunuzu, akıllıca cevaplar verdiğinizi, görüşmeden ne kadar memnun ayrıldığınızı, bir hafta sonra sizi şartları konuşmak için yeniden görüşmeye çağırdıklarını da bu canlandırmanın parçası yapmayı ihmal etmeyin. Bu tip bir egzersiz her zaman işe yarar. Çünkü böylelikle bilinçaltınıza başarılı bir görüşme yapacağınız bilgisini sokmuş olursunuz ve gerçek görüşme sırasında zihniniz size yardım eder. Yanınızda özgeçmişinizin bir ya da iki kopyası, kalem ve not defteri, her ihtimale karşı birkaç vesikalık fotoğraf olmalı. Görüşmeye erken gitmek çok önemli. Bazı iş görüşmelerinden önce bir form doldurmanız istenebiliyor. Ayrıca geç kalma ihtimalinin yaratacağı strese hiç ama hiç ihtiyacınız da yok. Gideceğiniz yerin adresini, tarifini ve telefonunu yanınıza almanız gerektiğini söylemeyi bile aslında gereksiz buluyoruz. Görüşmede çalan bir cep telefonu ne kadar tatsız olabilir, bunu da hayal gücünüze bırakıyoruz. Yapacağınız görüşme büyük olasılıkla bireysel bir görüşme olacaktır. Karşınızda bir ya da birden fazla kişi olabilir. Görüşmede sizden başkalarının da bulunacağı bir grup toplantısı yapılabilir. Bunlar hakkında size önceden bilgi verilecektir ama verilmese bile kafanız karışmasın. Sırasında... Müstakbel işvereninizin ya da görüşmeyi yapan insan kaynakları uzmanının asıl görmek istediği şey, karşılarındaki kişinin söz konusu pozisyona uygun olup olmadığı. Siz çok hareketli, yerinizde duramayan bir insansanız bütün gün masadan kalkmadan finans raporları hazırlamak size göre değil; bu yanlışa baştan düşmeyeceğinizi umuyoruz. Ama işte karşınızdakinin niyeti bunu ortaya çıkarmak. Çok seyahat gerektiren, dinamik bir pozisyon için belirli iş saatlerinde, durağan bir şekilde çalışmayı tercih eden birini işe almak doğru olmaz. Önerimiz, kendinizi olduğunuzdan farklı göstermemeniz. İlerideki huzur ve akıl sağlığınızı korumak için bu gerekli bir önlem. İlk izlenim çok ama çok önemli. Sıkı bir şekilde tokalaşmak her zaman çok işe yarar. Gülümsemek ve hatır sormak da tabii. Eğer mümkünse müstakbel işyerinizde genel giyim anlayışının nasıl olduğunu öğrenip ona yakın bir kılığa bürünmekte fayda var. Genel kural, sade, temiz ve şık olmak. Görüşmede iş ile ilgili görünmeyen sorular da sorulabilir. Sakinliğinizi hiç bozmamak en önemli şey. Siz de uygun anda bilmeniz gerekenleri karşınızdakine sorabilirsiniz. Ancak bunların sormuş olmak için sorulan şeyler olmaması çok önemli. İnternet sitesinde çalışan sayısı yazılıysa, “şirketiniz kaç kişi” şeklinde bir soru yöneltmeniz çok da şık olmaz. Bu arada şirketin geçmişi, şubeleri, geçmiş başarıları, çalışan profili, pazardaki yeri, rakipleri, haklarında konuşulanlar gibi noktaları iyice araştırıp öğrenmekte yarar var. Bu konuyu es geçmeyin; zira işin içine heyecan faktörü de girince hazırlıksız olmak tatsız sonuçlara yol açabilir. Eğer daha önce başka bir yerde çalıştıysanız ve oradan tatsız bir olay sonucu ayrıldıysanız bunu olduğu gibi anlatmak ve eski işvereninizi kötülemek iyi bir fikir değil. Bedenini konuşturmak Beden dili, kimliğinizle ilgili pek çok şeyi açık eder ve doğru kullanıldığında da gerçekten puan kazandırır. Karşınızdakiyle göz teması kurun; yere ya da masaya bakarak konuşan birini işe almayı genellikle kimse tercih etmez. Daha önce de söylediğimiz gibi dik oturun. Karşınızdakini iyice dinlediğinizi ve anladığınızı belli edin. Özellikle aşırı mimik kullanmaktan kaçının. Beden diliniz yardımıyla karşınızdaki kişileri de etkileyebilir, hatta yönlendirebilirsiniz. Bunun yolu, iyi gözlem yapmak ve diğer kişiyle uyum sağlamak. Bunu becerebilmek için karşınızdaki nasıl bir beden dili kullanıyor, buna bakmalısınız. Nasıl bir ses tonu kullanıyor, nasıl duruyor, konuşurken el kol hareketleri yapıyor mu... Hem dik ve kendinize güvenli şekilde durur hem de beden dilinizi onunkine benzetirseniz daha iyi anlaşacağınızdan emin olabilirsiniz. Strese gerek yok Görüşmeden önce ve görüşme sırasında stres duymanız normal. Hatta abartılı olmamak kaydıyla stres işinize bile yarayabilir. Stresi, bizim için kolay olmayan bir iş öncesinde bedenimizin verdiği bazı tepkiler nedeniyle yaşadığımız kaygı durumu olarak tanımlayabiliriz. Dediğimiz gibi elimizi ayağımızı bağlayacak ölçüde olmadığı sürece stres başarılı sonuç almak için daha iyi çalışmamızı ve hazırlanmamızı sağlayabilir ve işe yarar. Fazla stresi uzak tutmak için, bedenimize laf geçirmemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Zira zihnimiz ile bedenimiz birbirine uyumlu olarak çalışır. Gülümsemek, derin ve sağlam nefesler almak ve dik durmak, ister inanın ister inanmayın stres düzeyinizi büyük ölçüde düşürecektir. Görüşme öncesinde ve sırasında da bunu yapabilir ve bedeninizi gevşetebilirsiniz. Bu hem daha rahat olmanızı hem de iyi düşünebilmenizi sağlar. Özellikle ilk görüşmede ücret konusunu açmanız doğru olmaz. Ancak ikinci bir görüşmeye giderseniz konu açılacaktır. Fazla deneyiminiz yoksa, zaten karşı tarafın genel uygulaması dahilinde bir ücret önerilecektir. Hatırlayın; iş görüşmesi dediğimiz şey stresli ve can sıkıcı olmak zorunda değil. Rekabet sıkı olabilir, istediğiniz işi bulmak çocuk oyuncağı olmayabilir, ilk defa iş görüşmesine gidiyor olabilirsiniz... Yine de güç aslında sizin elinizde; karşınızdakini etkileyecek beceriye sahip olduğunuza inanın. Gülerek gidin, görüşmenizi yapın, gülerek çıkın... ştegençten