Ünlü kitap karakterleri...Robinson Crusoe |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla
Konu: Ünlü kitap karakterleri...Robinson Crusoe Gönderim Zamanı: 23.Kasım.2008 Saat 14:11 |
Robinson Crusoe Robinson Crusoe’yu tanımayan bir insan evladının var olması tek bir şekilde açıklanabilir: Robinson Crusoe ile aynı kaderi paylaşıyor olması. Robinson Crusoe, İngiliz yazar, gazeteci ve casus Daniel Defoe’nun 1719 yılında basılmış olan romanı. Pek çoklarınca İngilizce yayımlanan ilk roman olduğu kabul ediliyor. Issız bir adada tam yirmi sekiz yıl yaşayan Robinson Crusoe isimli karakterin kurgu otobiyografisi olarak özetlenebilecek olan roman, Crusoe’nun kurtarılana kadar yaşadığı maceraları ve hissettiklerini anlatıyor. Kitabın esas başlığı biraz uzunca: “York, Mariner’den Robinson Crusoe’nun Yaşamı ve Garip Sürprizlerle Dolu Maceraları: Amerika Kıyılarındaki Orinoco Nehri Ağzındaki Issız Bir Adada Geçirdiği 28 Yılda Yaşadığı Maceralar ve Korsanlar Tarafından Kurtarılması; Kendi Kaleminden”....Maceracı genç kişilik Robinson Crusoe, 1651 yılında ailesinin karşı çıkmasına rağmen İngiltere’den denize açılan bir gemiye biner. Gemisi, korsanlar tarafından kaçırılınca köle durumuna düşen Robinson, bir sandal ayarlayarak kaçmayı başarır ve Afrika’dan Brezilya’ya giden bir Portekiz gemisine biner. Kader onu, bir fırtına sonucu 30 Eylül 1659’da Orinoco Nehri ağzı açıklarındaki ıssız bir adaya düşürür. Gemideki diğer herkes ölmüştür, gemi de parçalanır ve batar. Robinson adada kendine güç bela bir sığınak yapar, tahtalardan, taşlardan, bulabildiği tüm doğal malzemelerden yaşamını sürdürmek için gereken şeyleri yapmayı öğrenir. Aradan geçen zaman içinde, ki bu yaklaşık 24 yıllık bir süredir, adada aslında yalnız olmadığını ama ada halkının pek misafirperver kişilerden oluşmadığını anlar. Yabancılara adayı gezdirmek yerine onları yemeyi tercih eden yamyamlardır komşuları. Zavallı yerli bir kaçağı kurban olmaktan kurtarır, tuttuğu takvime göre onu bulduğu gün olan “Cuma”yı ona isim olarak seçer. Zamanla Cuma’ya İngilizce öğretir ve kölelikten arkadaşlığa terfi etmesine izin verir. Bir süre sonra bir grup yerliye daha rastlar ve iki tanesini yamyamlardan kurtarırlar. Bunlardan biri Cuma’nın babasıdır. Diğeri ise bir İspanyol yerlisidir. Adaya başka İspanyol yerlilerinin de geldiğini öğrenince bir plan yaparak onları çağırmaya ve bir tekne inşa etmeye karar verirler. Cuma’nın babası ve İspanyol, plan gereğince yola çıkarlar ancak onlar geri dönmeden önce adaya bir İngiliz gemisi yaklaşır. Robinson Crusoe, adayı 19 Aralık 1686’da bu gemiyle terk eder ve İngiltere’ye doğru yola çıkar. Medeniyette geçen yıllar içinde evlenir ve çocukları olur. Eşi öldükten sonra yalnız kalır ve kitap Robinson Crusoe’nun adasına dönebileceği ihtimalini dile getirerek biter Kitap, yayımlandığı 1719 yılında ve sonrasında tüm dünyada büyük yankılar uyandırmış. 19. yüzyılın sonuna kadar Batı edebiyatında hiçbir kitap Robinson Crusoe kadar popüler olup tekrar baskılar yapmamış, hatta tercüme bile edilmemiş. Robinson Crusoe’nun ise 700’den fazla versiyonu ortaya çıkmış, onlarca dilde çevirisi yayımlanmış, defalarca filme uyarlanmış. Kitabın, ilkiyle karşılaştırılamayacak kadar az bilinen bir de devamını yazmış Defoe: Robinson Crusoe’nun Diğer Maceraları. Bu kitapta Robinson, adasına geri döner ve orada bu kez adanın hakimi gibi karşılanır. Bir süre sonra yeni maceralara atılmak üzere tekrar denize açılır. Pek çok ülkeyi dolaşır, yeni kültürler tanır, deniz aşırı ticaret yapar ve İngiltere’ye geri döner. Bu ünlü ıssız ada hikâyesini yazarken, Defoe’ya ilham kaynağı olduğu söylenen İskoç denizciyi anmadan geçmek olmaz: Alexander Selkirk. 1705 yılında Şili sahilleri açıklarındaki bir adaya düşen Selkirk, bu adada dört yılı tek başına geçirmiştir. Denizcilik tarihinde bunun gibi başka öyküler de anlatılır. Yirmi sekiz yıl olmasa da bir adada tek başına hayatını sürdürmeye çalışmış bazı denizciler gerçekten varolmuştur yani. Bunlardan bazıları kurtulduktan sonra anılarını da yazmıştır. İnsan düşünüyor, belki kurtulamayanlar da olmuştur diye... Robinson Crusoe, evrensel anlamda değindiği kimi kültürel ve sosyal konularla da ilgi çekicidir. Temelde doğaya karşı yaşam mücadelesi veren bir insanın başından geçenleri anlatıyor olsa da kölelik ve sömürgecilik ile ilgili bilgiler de verir. Romanın konu aldığı dönemde, İngilizlerin sömürgecilik anlamında çok güçlendiğini öğreniriz. Robinson’un, adaya düşmeden önce, ülkesinde hakim olan kapitalist düzenin de etkisiyle mal, mülk, para gibi kavramlara ne kadar düşkün olduğunu anlarız. Cuma derseniz, o dönemde bir edebi eserde kendine yer bulmuş ilk yerli kişiliktir. Nobel ödülü sahibi Güney Afrikalı yazar J.M. Coetze, 1986’da yazdığı “Foe” isimli romanda, Robinson Crusoe öyküsünü farklı bir açıdan ele almış ve ortaya ilgi çekici bir eser çıkarmıştır. 1954 yılında ünlü İspanyol yönetmen Luis Bunuel’in filme aldığı hikâye ise, sinemadaki en önemli Robinson Crusoe uyarlamasıdır. 1997 versiyonu ise bizim için daha tanıdık isimlerle çekilmiştir doğal olarak. Tabii bir de başrolünde Tom Hanks’in ve bir voleybol topunun oynadığı 2000 tarihli Cast Away var ki o da basbayağı bir Robinson Crusoe öyküsü. Bir de uzayda geçen fantastik versiyonu unutmayalım: "Robinson Crusoe on Mars". Kitabı İngilizce olarak okuyabilir ya da isterseniz dinleyebilirsiniz. kaynakiştegenç |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |