Yeni nesil Türk sineması: Nuri Bilge Ceylan |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla
Konu: Yeni nesil Türk sineması: Nuri Bilge Ceylan Gönderim Zamanı: 18.Aralık.2008 Saat 11:35 |
Yeni nesil Türk sineması: Nuri Bilge Ceylan Nuri Bilge Ceylan (NBC) sinemasına hâkim olmamak, entelektüel sinema çevresinde büyük bir ayıba denk düşüyor. NBC sinemasını sevmemek de öyle. Evet, beğeni şahsa özel bir durum ve beğenip beğenmemek tamamen o şahsa ait, sorgulanamayacak bir hal. Peki nasıl oluyor da herkesin kabul ettiği bu önerme, iş NBC sinemasına gelince bir anda sönen balon gibi vızıldamaya başlıyor? Bir kere, Cannes’da ödül almış ilk Türk yönetmen oluşu, ona haliyle bir dokunulmazlık sağlıyor. Öyle bir dokunulmazlık ki “İklimler” gibi yılbaşı çamınıza sıktığınız kar kadar yapay bir filmi bile eleştiri oklarına karşı ölümsüz olabiliyor. NBC, 1959’da, İstanbul’da doğmuş. Boğaziçi Üniversitesi’nde Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde iki yıl sinema okumuş. 80’lerde fotoğrafları dergilerde yayınlanmış, bu arada yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını üstlendiği dört tane de kısa film çekmiş. 1995’te çektiği “Koza” isimli kısa filmle Cannes’a katılarak o zamandan bu yıllara doğru göz kırpmaya başlamış. İlk uzun metrajlı filmi ise 1997’de çektiği, otobiyografik, başta Berlin Film Festivali olmak üzere pek çok dünya festivalinde gösterilen üç bölümlü “Kasaba”. 1999’daki ikinci filmi “Mayıs Sıkıntısı”yla otobiyografik elemanlar barındıran filmlerini sürdürmüş. Film, Berlin Film Festivali'nin yarışmalı bölümünde gösterilmişti. Bu iki filmin, Türk sinemasında kolay kolay görünmeyen bir markalaşmayı beraberinde getirdiği ortada. NBC sinemasının, bu filmlerde kendini gösteren durağanlığı her izleyiciye uygun olmasa da, sanırız her izleyici bu filmlere saygı gösterecektir. Öte yandan 2002’de çektiği “Uzak”, bu markalaşmanın, durağanlığın ve saygının zirveye ulaştığı film olmalı. 56. Cannes Film Festivali’nde yarışan film, Altın Palmiye’den sonra festivalin ikinci önemli ödülü olan ‘Büyük Jüri Ödülü’nü aldı. Filmde aynı evde yaşayan, ancak birbirlerine çok uzak iki kuzeni canlandıran Muzaffer Özdemir ve ödülünü alamadan bir trafik kazasında hayatını kaybeden Mehmet Emin Toprak da “En iyi erkek oyuncu” ödülünü aldılar. NBC’nin dördüncü uzun metraj filmi “İklimler”, Cannes’ın yarışmalı bölümünde gösterildi ve eleştirmenler tarafından FIPRESCI ödülüne layık bulundu. Bu film, NBC’nin dijital olarak çektiği ve görüntü yönetmenliğini de üstlendiği ilk filmdi. Biyografik öğeler bu sefer artarak filmi otobiyografik hale getirdi. Film, genellikle beğenilse de (önceki NBC filmleriyle kıyaslanacak bir beğeni değildi ama bu) elindeki dokunulmazlığı biraz kötüye kullandığı, filmi sanki sadece kendisi için çektiği için eleştirildi. NBC’nin oyunculuğuna gelirsek, sinemasında sevdiği abartılı oyunculuğu, daha da abartarak, ancak bu sırada inandırıcılıktan büyük fire vererek sergiledi. Fakat eşi Ebru Ceylan’ı ileride başka filmlerde göreceğimize eminiz. Ya da şöyle desek; NBC, kamera arkasında kalmaya devam etse ve eşini yöneterek bizi sadece Cannes’da değil, Berlin’de, Venedik’te temsil edecek filmler yapsa...
kaynakiştegençsinema |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |