Tiyatro yaşamın aynasıdır... Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası >7 - DİĞER KÜLTÜR VE SANAT DALLARI > Sinema
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kilitli ForumYeni nesil Türk sineması: Ferzan Özpetek

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
terapist Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 1803
  Alıntı terapist Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Yeni nesil Türk sineması: Ferzan Özpetek
    Gönderim Zamanı: 18.Aralık.2008 Saat 11:37

Yeni nesil Türk sineması: Ferzan Özpetek

Yeni%20nesil%20Türk%20sineması:%20Ferzan%20ÖzpetekFerzan Özpetek, tıpkı Fatih Akın gibi bol ödüllü, yurt dışında yaşayan bir Türk yönetmen. Filmlerinde kendi penceresinden izleyiciye karşı pencereleri, farklı renkleri ve kültürleri anlatan yönetmenin filmlerinin ana teması genellikle insan sevgisi oluyor. Yıllardır İtalya’da yaşayan yönetmen, hem İtalyan hem de Türk Sineması’nın önemli isimlerinden biri olarak gösteriliyor.

1959 yılında İstanbul’da doğan Ferzan Özpetek’in sinema aşkı, yedi yaşında annesiyle birlikte gittiği ilk film olan Cleopatra ile başladı. Yaşamının ileriki yıllarında da sinemaya ilgisini kaybetmeyen yönetmen, akademik eğitimini almak üzere İtalya’ya gitti. İlk olarak, Perugia’da bir yıl İtalyanca eğitimi alarak İtalyancasını ilerletti sonra da Roma’ya giderek Accademia Navona’da ve Accademia d’Arte Drammatica’da sanat tarihi ve kostüm derslerine devam etti.

Yönetmen bu yıllarında sinema ve tiyatro aşkıyla yanıp tutuştuğunu, bu nedenle kimi sinemacılarla tanışabilmek için onlarla röportajlar yaptığını anlatıyor. Bu çalışmaları meyvesini verecek ve “Çizme”nin iki önemli yönetmeni, Massimo Troisi ve Maurizio Ponzi’nin asistanlığını yapmaya başlayacaktı.

Yeni%20nesil%20Türk%20sineması:%20Ferzan%20ÖzpetekFerzan Özpetek, asistan olarak iyice piştiğine karar vermesiyle 1997’de ilk filmi “Hamamı tamamladı ve seyirciye sundu. Ferzan Özpetek ilk filminde Halil Ergün, Şerif Sezer gibi Türk Sineması’nın usta oyuncuları ile İtalyan Sineması’nın parlayan yıldızları Alessandro Gassman, Francesca d’Aloja’yı aynı filmde buluşturdu. Bu filmde Mehmet rolünü oynayan Mehmet Günsür’ün yıldızı ise bu filmle parladı ve onu Hamam’dan sonra diğer sinema ve dizi projelerinde sıkça görmeye başladık. Yapımcılığını Marco Risi ve Maurizio Tedesco’nun üstlendiği film Türkiye ve İtalya’da kendine geniş çapta izleyici bulmasının yanı sıra, 1997 Cannes Film Festivali’nde, “Yönetmenlerin Onbeş Günü” tarafından keşfedilmesiyle kendini diğer dünya festivallerinde buldu. İngiltere, Fransa, İskandinav ülkeleri, Almanya, Hollanda, Japonya ve ABD’de vizyon şansı yakaladı. Dünya çapında büyük başarılar kazanan ve özünde Türk-İtalyan dostluk mesajlarıyla dolu filmin aynı zamanda cinsellik temasına cesurca yaklaşması nedeniyle ne yazık ki bazı çevreler tarafından tepkiyle karşılandı.

Türk-İtalyan-Fransız ortak yapımı olan, ikinci Ferzan Özpetek filmi “Harem Suare”, 1999 yılında Cannes Film Festivali’nin “Selection Officielle” kategorisine seçildi ve Toronto, Palm Springs, Londra festivallerinden resmi davet aldı. “Hamam” filmi gibi bir çok ülkede vizyon şansı yakaladı. Yönetmen yıllar sonra filmi için şunları söylecekti: “Harem Suare’yi çekerken bilinçli olarak bazı kapıların bana kapatıldığını hissettim.”

Yeni%20nesil%20Türk%20sineması:%20Ferzan%20ÖzpetekBiraz küskün olarak yönetmenimiz bir sonraki filmi “Cahil Perilerin çekimlerine İtalya’da başladı. İtalya’da gösterildiği haftalar boyunca en çok izlenen film olmayı başaran film her zaman olduğu gibi dünya turuna çıktı. Filmin sürprizlerinden biri ise yılların oyuncusu Serra Yılmaz’ı tüm tatlılığıyla ikinci kez bir Ferzan Özpetek filminde görmemizdi. Diğer sürprizlerden birisi ise Kargo grubunun solisti, Koray Candemir’in Emir rolüyle filmde yer almış olması. Bir söyleşisinde yazar Bülent Somay film için “Ferzan Özpetek’in Cahil Periler’de kurduğu yemek masasında her dilden, her ırktan, her cinsiyetten insana bir sandalye var. Bence filmin ve yönetmenin başarısı buradan geliyor” diyecekti.

Yönetmen, insan sevgisi ile dolu yaklaşımını bir sonraki filmi
Karşı Pencere”de de sürdürdü. 2003 yılında vizyona giren filmde yönetmen, pencereleri birbirine bakan bir çift ile geçmişi sırlarla dolu yaşlı bir adamın hikâyesini anlatıyordu. İki yıl sonra ise, “Kutsal Yürek” vizyona girdi. Ferzan Özpetek bu sefer de kendi hayatını sorgulamaya başlarken kendini yoksullara yardım eden insanların arasında bulan Irene’nin öyküsünü anlatıyordu. Özpetek’in “Sosyal ama sosyolojik değil, kutsallık üzerine ama dini değil” diye tanımladığı film, İtalyan Oscarları olarak bilinen David di Donatello Ödülleri’nden iki ödülle döndü. Son olarak da ülkemizde “Bir Ömür Yetmez” ismiyle gösterilen “Saturno Contro 2007’de vizyona girdi.

Ferzan Özpetek, her ne kadar kimi izleyiciler tarafından fazla Pedro Almodovar taklidi bulunsa da, filmlerinin son dönemde iyice ticarileştiğini düşünenler olsa da, her sene vizyona giren binlerce filmin arasından başarıyla sıyrılan yapıtlar veren, sinemaya yeni tatlar getiren bir yönetmen. Uluslararası ismi “A Perfect Day” olarak açıklanan bir sonraki Ferzan Özpetek filmi 2008’de vizyona girecek. Beklemedeyiz.

kaynakiştegençsinema
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu Sayfa 0,109 Saniyede Yüklendi.