Hipopotamların soyu tükeniyor! |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla
Konu: Hipopotamların soyu tükeniyor! Gönderim Zamanı: 22.Aralık.2008 Saat 12:21 |
Hipoların soyu tükeniyor! Su aygırl Su aygırları sizce de hem çirkin hem sevimli değiller mi? Özellikle yavru olanları çok sempatik. Gerçi hangi hayvanın yavrusu cici değil ki? Neyse efendim, dağılmayalım. Pek büyük, memeli bir otobur hayvan olan su aygırı, koca cüssesine rağmen genellikle zararsızdır. Tabii bir yosun ya da semizotu olsaydık bunu söyleyemezdik. Ne diyorduk, otla beslenir hipopotamlar; yani diğer adlarıyla su aygırları. İlla ki Latincesini isteyenleri de üzmeyelim: Hippopotamus amphibious. Hipopotam ailesinin erişkin üyelerinin boyu neredeyse 5 metreye, yerden yükseklikleri ise 1.5 metreye ulaşır. Ağırlığı derseniz yine büyük olanları neredeyse 5 tonu bulur. Bu cüsseden pek beklenmeyecek bir hıza da sahiptirler, gerekirse saatte 50 km hıza ulaşabilirler. Yani otobur olabilir ve sizi yemeyebilir ama kafası kızarsa üstünüze oturduğunu düşünsenize. Yani illa ki öğle yemeği değil, paspas olarak da kullanabilir kızdığı canlıyı. Yakınında olmak istemeyiz doğrusu. Zaten dişleri de bir otobur için oldukça güçlüdür. İsminden de açıkça belli olduğu gibi su içinde yaşamayı seçmiş durumdalar. Kafaları öyle bir düzenlenmiştir ki gözleri ve burnu suyun hep üzerinde kalır. Kendisi de genellikle bu pozisyonda yüzmeyi ya da keyif çatmayı tercih eder. Zorda kalırsa, 10 dakika kadar tamamen su altında kalabilir. Eskiden dünyanın pek çok yerinde görülebilen su aygırları, bugün yalnızca Afrika’nın bazı bölgelerinde, özellikle de Nil Nehri civarlarında yaşıyor. Ilık ve durgun suları sever, acıkınca da suya yakın çimenliklere çıkıp otlar. Genellikle gruplar halinde yaşamayı severler. Yavrulama düzenleri aslında nispeten insanlara benzer: 8 aylık hamilelik döneminden sonra tek bir yavru doğururlar. Yavru dediğimiz de 50 kiloluk bir şey bu arada! Genel olarak 40 yaşlarını da görürler. Şimdi, bu genel bilgiden sonra asıl söylemek istediğimiz noktaya gelelim. Su aygırları, insanlar tarafından çılgınca avlanıyor. Biçimli dişleri ve yenilebilen etleri için soyları hızla tüketiliyor. Bu konudaki son haberlerden biri, Kongo Cumhuriyeti’nden geldi: Bu bölgeye özgü değişik bir hipopotam türü, etleri ve kemikleri için o kadar çok öldürülmüş ki soyları tamamen tükenmek üzereymiş. İngiliz çevre örgütü Zoological Society of London, böyle giderse bu hipopotamların kısa zaman içinde tamamen yok olacaklarını açıklamış. Bu gidişle bizim çocuklarımız hipopotamların dünya üzerinde var olduğunu göremeyecek.
İsminden de açıkça belli olduğu gibi su içinde yaşamayı seçmiş durumdalar. Kafaları öyle bir düzenlenmiştir ki gözleri ve burnu suyun hep üzerinde kalır. Kendisi de genellikle bu pozisyonda yüzmeyi ya da keyif çatmayı tercih eder. Zorda kalırsa, 10 dakika kadar tamamen su altında kalabilir.
Elbette hipopotam, kedi köpek gibi her an etrafımızda olan bir hayvan değil. Ama bu onların yok olmasına üzülmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Çünkü her yok olan tür, ekosistemi derinden yaraladığı gibi dünyanın sona biraz daha yaklaştığının habercisi. Bize düşen en önemli şey ise bu konuda mümkün olduğunca çok şey öğrenmek ve olabildiğince çok kişiye öğretmek. Belki böylece sadece bilgisizlikten kaynaklanan kıyımları bir parça olsun durdurabiliriz. Düzenleyen Terapist - 22.Aralık.2008 Saat 12:22 |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |