Tiyatro yaşamın aynasıdır... Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası >4- SİZE ÖZEL >R.Sinan AKBAŞAK Yazıları
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kilitli ForumTiyatro

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
Tuğhan Akbaşak Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 16.Eylül.2008
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 30
  Alıntı Tuğhan Akbaşak Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Tiyatro
    Gönderim Zamanı: 16.Eylül.2008 Saat 15:00

TİYATRO

 

     İlk önce 'Tiyatro'yu tarif ederek baş­lamak istiyorum. Şöyle diyebileceğimi düşünüyorum, "Tiyatro insanın, insa­na, insanı anlatması". Yani, temelinde kavram insan ise tüm insani tepkiler ya da duygular bu anlatı ya da göste­ri sanatının kapsamına giriyor. Sevda­lar, hasretler, hırslar, kıskançlıklar, düşmanlıklar ve özlemler... Sahnede yapılması ya da yapılmaması kişi tak­dirine bırakılarak örnekleniyor. Öyle il­ginç duygular ya da keyifler tadıyorsu­nuz ki, yaşamınızda hiç düşmanca duygular beslemediğiniz bir insana, sahnede nefret bakışları atabiliyorsu­nuz. Oynarken inanılmaz keyifler ya­kalayıp, seyredene bilgi, mutluluk ya da hüzün verebiliyorsunuz. Bunlar ta­rifi zor ama yaşanması muhteşem duygular.

 

  Zaman zaman, yani tiyatro eğitimi almadan önce sahnenin çok kolay ol­duğunu, seven herkesin iyi şeyler ya­pabileceğini düşünüyordum. Daha sonra eğitim almaya başladığım za­man bu konuda öğrenilecek çok fazla şeyin olduğunu, insanı müthiş geliştir­diğini fark ettim. Öyle ki, sizin verece­ğiniz şeyler tamamen kendi birikimleri­niz. Yani kafanızda ne varsa, onu orta­ya koyabilirsiniz. Dolayısıyla çok iyi bir alt yapı oluşturmalısınız. Tüm duyuları­nız ve gözlem yeteneğiniz üst düzey bir gelişim sağlamalı ve beyniniz her şeyi sorgulayabilmeli. Canlandıraca­ğınız her rolün karakterini veya davra­nışın öncesine ya da sonrasına ait senaryoları oluşturabilmelisiniz. Örneğin aç bir insanın bakışlarını verebilmeniz için anında aç bir insanın öyküsünü oluşturup, kendinizi oraya oturtup, beyninizde o duyguyu oluşturmalısınız. Yani bunu karnınız tok iken de yapa­bilmelisiniz. Bu, tüm gösteriye konu olacak davranışlar için geçerlidir. Yani şöyle; hemen 1 metre önünüzde küçük ekran bir tele­vizyon olduğunu düşünün, anladığı­nız, anlattığınız ya da hissettiğiniz tüm duyguların bu ekranda görüntüsünün oluştuğunu hissedin. İşte kendi ekranınızdaki bu görüntüleri, tüm duyu ve becerilerinizi ka­tarak izleyiciye aktarabilmelisiniz. O zaman az önce dediğimiz gibi, duyu beceri­lerinizin çok üst düzey olması gereki­yor.

 

  Şimdi size duyu kavramını anlatmak istiyorum. Ellerinizle görebilmelisiniz. Bu elinize aldığınız bir cismi tüm özel­liklerini algılayabilmek gibi de olabilir. Elinizi sıktığınız bir insanın tüm duygu­larını yakalayabilmeniz de olur.

 

   Kulaklarınızla da görebilmelisiniz. Size espiri gibi gelen bu mantığı şöyle des­tekleyelim. Müziği görebilmelisiniz. Öyle ki, müzik size, yani kulaklarınız aracılığıyla durgun gökyüzünü, fırtına­yı, sakin bir denizi ya da dalgaları, kuşları, hatta hiç ses çıkarmadan uçan kelebekleri size gösterebilmeli. Öyle ki, su içmenin bardağı ağzı­mızdan boşaltmak olarak  değil de, ya­şamın en keyifli ihtiyacı olduğunu dü­şünerek içtiğinizde boğazınızdan aşağıya hayatın aktığını hissetmelisi­niz. Suyun sel olursa yıkabileceğini, bardağa girerse hayat olabileceğini düşünebilmelisiniz.

 

  Sizlere tiyatro derslerimizden birindeki bir gözlemle ilgili ilginç bir örnek vermek istiyorum. Ti­yatro hocam, birkaç ders üst üste bir çingene falcının davranışlarını irdele­me ve sergileme ödevini verdi. Önceleri çok anlayamadığımız bu ödevin sonunda falcının, tüm dış veri­lerimizle hayatımız arasında müthiş bağ­lantılar kurabildiğini gördük.

 

  Örneğin şöyle düşünebiliyordu. El­leri yumuşak ve bakımlı, muhtemelen ağır işlerde çalışmıyor. Devlet memuru olabilir. Elinde yüzük var ve parmağı­na iz yapmış en az birkaç yıldır evli. Gömleğinin çok fazla yıkandığı belli. Muhtemelen orta gelir düzeyinde. Bü­yük bir olasılıkla kiracı ve ev sahibi ola­bilme hayalleri olabilir. Yakasında bir rozet var, falan spor kulübünün taraf­tarı. İşaret parmağında sararmışlık var, sigara içiyor, sağlık problemleri olabi­lir. Ayakkabılarının kenarında çamur ve toz izi var, muhtemelen şehrin ke­nar semtinde oturuyor ve arabası yok. Çantasının kenarında bir  gazete  görü­lüyor,   sayfasında  bir  köşe yazısı üs­te gelecek şekilde katlanmış. O halde bir gazete okuyucusu, bir kupon birik­tiricisi değil. Muhtemelen kültür yapı­sı da iyi, ve derken bu örnekler sürüp gi­debilir.

 

  Biz buradan falcının işini yapabilme­si ve başarılı olabilmesi için gözlem yeteneğini ve gözleme bağlı olarak yorum yeteneğini olabildiğince geliş­tirdiğini öğrendik. Hayatımızın her bö­lümünde bizlerin de gözlem ve gözle­me dayalı yorum yeteneğimizi geliştir­memizi, bunun bize çok şeyler kata­cağını öğrendik. En önemlisi kendimizi gözleyip, irdeleyip, tanımayı öğren­dik. Özetle bu inceleme ve eğitim ba­na şunları öğretti ki, herkese de öğre­tebilir. "Tiyatro bir felsefedir".

 

   Tiyatro bir yaşam biçimidir. İnsanın içinde büyüyen, tutkuya dönüşen ve gelişim sınırlarını ortadan kaldıran bir olgudur. Tiyatro yaşamaktır. Yaşamak ve ciddiye almaktır...

 

 

 

Yazan : TUĞHAN AKBAŞAK



Düzenleyen Tuğhan Akbaşak - 01.Mart.2009 Saat 15:49
Yukarı Dön
mgerdan Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici


Kayıt Tarihi: 15.Eylül.2008
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 267
  Alıntı mgerdan Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 24.Şubat.2009 Saat 08:39

Tüm gönül verenlere selam olsun!

Yukarı Dön
Misafir Açılır Kutu Gör
Misafir
Misafir
  Alıntı Misafir Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 05.Mart.2009 Saat 09:03
ClapClapClapClapClap.
Yukarı Dön
KataRocK Açılır Kutu Gör
Yeni Üye
Yeni Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 17.Mart.2009
Konum: Çalışan Öğrenci
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4
  Alıntı KataRocK Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 19.Mart.2009 Saat 14:27
ClapClapClap
 
Çok güzel bir acıklama...Tiyatro hevesi olan her insan, bu yazıyı okuduktan sonra,eminimki karsısındaki her farklı insana daha faklı gözlerle bakıcaktır. Hayata daha farklı gözlerle bakıcaktır. Yaşamanın ne demek olduğunu ve en önemlisi hayatı biraz kurcalamayı deneyecektir.
 
Deneyimlerinizi paylaşmanızın devamını temenni ediyorum.
 
Tebrik ederim.
Huzur Dolu Bir Nefes Çektim Çiğerlerimin En Ücra Köşesine...
Yukarı Dön
terapist Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 1803
  Alıntı terapist Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 09.Mayıs.2009 Saat 10:16
Clap
Yukarı Dön
smt-gnr Açılır Kutu Gör
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 23.Ocak.2009
Konum: öğrenci
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 143
  Alıntı smt-gnr Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 11.Mayıs.2009 Saat 16:45
Claptiyatro birçok şekilde açıklanabilir anlatılabilir ama gerçekten elinize sağlık ...
 
 hem tiyatro ile bir gönül bağı olmayan birinin anlayacağı , hemde benim gibi tiyatro ile yeni tanışan birinin kafasında oluşturduğu bir çok soruya cevap verebilen bir yazı .... kendi adıma çok teşekkür ediyorum .. kafamdaki en büyük soru?(nun) cevabını aldım çok teşekkür ederim .... 
 
bende
Deneyimlerinizi bizimle paylaşmanızın devamını temenni ediyorum.
 
Tebrik ederim.ClapClapClapClapClapClapClap


Düzenleyen smt-gnr - 11.Mayıs.2009 Saat 16:47
    @@@@ baleva @@@@
        +smt-gnr+
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu Sayfa 0,125 Saniyede Yüklendi.