Tiyatro yaşamın aynasıdır... Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası >6 - TİYATRO >DRAMA - Çocuk ve Gençlik Tiyatroları
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kilitli ForumDrama nedir... R. Sinan Akbaşak

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj Tersinden sırala
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
Sinan Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici


Kayıt Tarihi: 22.Eylül.2008
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 98
  Alıntı Sinan Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Drama nedir... R. Sinan Akbaşak
    Gönderim Zamanı: 16.Temmuz.2018 Saat 07:31

Merhabalar..

   Yaz tatilinin bir kısmının kullandık ve yeni eğitim dönemi yaklaşıyor. İçinde pek çok zorlayıcı unsur barındıran eğitim sistemini konular, işleyiş gibi pek çok konuda sürekli değiştiren bu konuda iyiyi bulmak için uğraşan ama bir süre sonra ilk bulduğunu…  bu olmadı en iyisi bu deyip başka bir programa geçen sistemin görevlileri anlamayı kolaylaştıracak,sevdirecek ve geliştirecek uygulamalar içerisine bir türlü giremiyor. Her kolaylaşan biraz daha zorlaşıyor... Ben de bu yüzden genç insana yardım edebilmek, hayata daha iyi tutunabilmesine destek olabilmek amacıyla bu konuda enstrümanım olan drama ve tiyatroyu işleyiş ve gereklilik konusunda bir kez daha anlatayım dedim. İsterseniz drama ve tiyatro ayırdının nasıl yapıldığını olabildiğince teknik tarif dışında anlatamaya çalışayım... çünkü aynı şeyin farklı söylemi gibi algılanıyor. 

    Drama başlangıcı bile olmayabilen bir konuyu hiçbir yönlendirmeye girmeksizin canlandırmak ve bu yönde hayal gücünü ve üreticiliği geliştirmektir. Çocuğun özgür davranış biçimlerinden karakter tahlili, hatta davranış problemleri varsa bunların  tesbiti bile yapılabilmektedir. Çocuk gelişiminde, öğrenme ve anlama güçlüğünün çözümünde, iletişim ve özgüven sorunlarının giderilmesinde gerçek bir destektir. Drama bir gösteri sanatı değildir. Tiyatro ise dramanın özellikleriyle başlayıp özgürce şekillendirilebilen ama şekil oluşuktan sonra çizgileri ve sınırları belirlenen, kuramı ve teknikleri ve eğitimi olan  sanat dalıdır .Orta oyununun ,köy seyirlik oyunlarının, meydan tiyatrosunun serbest gibi görünse de kuralları vardır.
  Yani anaokulunda drama lisede tiyatro diye bir tarif olmamalıdır... Drama çalışmalarından ortaya çıkan güzellikler bir izleyici gurubuyla paylaşıldığında bunun adı drama gösterisi olamaz... piyes, oyun, müsamere,  gösteri denilebilir... Aynı şekilde doğaçlama yapılan gösterilerin sunumuna da drama gösterisi denilemez.

   Dramayı kurallara bağlayan... öyle değil böyle olmalıydı diyebilen kişiler olduğu gibi tiyatronun bütün kurallarını kaldırıp, katılımcı tiyatro konferans tiyatrosu yada benim bile her gün bir başkasını duyduğum çeşitli tanımlar da olmaktadır...

   Adı ya da tanımı ne olursa olsun özünde kişisel gelişimin kapılarını açan bir kavramdır da konu çocuklar olunca her zamankinden daha fazla düşünmeli insan... Öyle ya gelişmekte olan beden, beyin, karakter yapısı... Bunların hepsi nehirde giden uzun bir gemiye benzer. Bazen  küçük bir müdahale büyük bir hareket oluşturur ve  bu büyük hareketler her zaman olumlu olmayabilir... Yani bazen geminin karaya çarpmasına sebep olabiliriz. O halde hep ve çok dikkatli olmalıyız.
       Çocukların öncelikle vaktini iyi geçirmesini sağlamalı, iyi geçirilen vakti aynı zamanda. Gerek paylaşılmış bir an olarak, gerekse öğrenilmiş kavram olarak değerli kılmalıyız.

        Günümüz olanakları çocuklara tek “tık”la ulaşabilecekleri inanılmaz bir dünya sunmuş ancak sınırsızca ve kolay  ulaşılan her şey gibi bu olay da çok çabuk heyecanını yitirmiştir. Artık çocuklar belki de biraz geriye dönerek daha katılımcı, daha somut ve birebir onu ifade eden çalışmaları arzulamaktadır.

        O halde drama yine ve her zamanki gibi en etkin iyi vakit geçirme ve gelişim aracı olarak ele alınmalıdır. Tabii ki gelişen ve değişen dünyaya drama yöntemleri ayak uydurmalı hatta bence adını “Seni bana göster” yada “usta sensen çırak da ben” gibi günümüz isteklerini ve aynı zamanda  geçmişi de kapsayan bir yapıya ulaşmalıdır. Bilindiği gibi klasik orta oyunu ve meddah çocuk oyunlarının sınırsız ilham ve başvuru kaynağıdır
       
        Anlatmaya çalıştığım... küçük yönlendirmelerden sonra serbest bırakılan genç insan bilinçaltında biriktirdiklerinden oluşan hayal denizinde paylaşım ve yaratıcılıklara yelken açmalı, Farklı görüşlerin fırtınalarıyla boğuşmalı ama sakin limanlara dingin, çözümlemiş ve dinlenmiş ulaşmalıdır.
      
       Drama eğitiminde  her eğitici temelde aynı ama detayda bazı farklılıkları olan çalışmaları hazırlar ve öğrencileriyle birlikte gelişim okyanusuna yelken açar. Yaşamın varlığından beri oluşan insanoğlunun hareketi farklı kültürlerde ve farklı yaşam koşullarıyla yoğrulmuş ve bazı sıra dışı olaylarla mayalanarak gerek tapınma gerekse eğlence belki de eğitim amaçlı şekillenmiştir. O halde dünyanın varlığından beri yapılan bu çalışmaları benim diye sahiplenmek çok da doğru değildir. Bunu bazı dostlarımızın “şu hareket bana ait”, ”şu çalışmanın aslı benim” söylemlerine karşı söylemeliyim diye düşündüm. Bazen çok yıllardır yapa geldiğimiz bir çalışma sıra dışı bir öğrencinin küçük bir müdahalesiyle çok daha etkin yada keyifli olabilmektedir. Bu yüzden sunduğumuz çalışmalara yapan, yaptıran yada yazan şeklinde başlık atmak yerine araştıran, hazırlayan şeklinde yaklaşmamız daha doğru olur. Çünkü öğrencisine yorumlayıp mayalayabileceği malzeme sunan eğiticinin kendisi de görüşlerini şartlarla mayalayıp yeni açılımlara ulaşmaktadır.   

     Bazen bu konudaki bir yazı; ekte örnekleyebileceğimiz pek çok çalışma vardır.Bu dosyayı elinize alın açın okuyun uygulayın işte size drama yada kişisel gelişim çalışması… şeklide bitebilir. Böyle  olamaz elbette. İyi eğitici katılımcının nefesini ve gözbebeğindeki kıvılcımın voltajını ölçerek heyecanını katılım isteğini ve kişisel taleplerini bir çırpıda yakalayıp anında programını yapabilendir. Bir çalışma öncesinin programı bir sonraki çalışmadan çok farklı olabilir.  Genç katılımcı “seni bana göster” isteğinizi sizin gözlerinizden okuyarak anlatmaya başlar.Bu sessiz anlatım çalışmanın başlangıç noktasıdır. İşte tüm eğitim stratejisi ve becerisi burada başlar. Gözlerinizde buluştuğunuz çocuk yada genç insan ömür boyu sizin ve kendinin dostu olacaktır.

    Zaten tüm başlangıçları bakışlar şekillendirmiyor mu.. Gözlerine baktığınız insanın sizden sevgiyi esirgemesi, sevinç yada hüznünü gizlemesi pek de mümkün olamaz... İyi eğitimci ve ebeveyn çocuklarıyla konuşurken göz seviyesine inmesi tarifsiz bir iletişimin başlamasını sağlayacaktır.

      O halde drama eğitimi güvenin,yaratıcılığın , gelişimin yani yaşamın olmazsa olmazıdır..

         Ne güzel ki çocuklar için çaba sarf edenlere... Çünkü onlar herşey için çalışıyorlar…
 
                                                                                                           R.Sinan Akbaşak

Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu Sayfa 0,080 Saniyede Yüklendi.