Birlikte emek vermeliyiz... Beykoz Gündem |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
Sinan
Yönetici Kayıt Tarihi: 22.Eylül.2008 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 98 |
Alıntı Cevapla
Konu: Birlikte emek vermeliyiz... Beykoz Gündem Gönderim Zamanı: 12.Mayıs.2020 Saat 09:39 |
Merhabalar...
Karşınızda olmak çok güzel... Hayatımızda yaptığımız değişiklerin
faydalı olacağı çeşitli sözlerle anlatılır. Ben de yazılarıma bu köşede
devam etmek istedim. Hayat tarzımda, dostlarımda, dünya görüşümde hiç
bir değişiklik yapmadan mekanda bir değişiklik olması güzel.
Genel tarzımı özetleyen bir başlangıç yazısıyla karşınızdayım. Sağlığımızın son derece risk altında olduğu şu günlerde konuyu
uzmanlarına bırakıp kendi iyi bildiğim konuda birlikte olalım istedim. Birlikte emek vermeliyiz Yaşam oldukça renkli ve herkesin kendine özgü davranışları var. Temel
amaç toplumsal düzenin ve kişisel yaşamın sınırlarını oluşturmak... Sınırlar olmazsa veya doğru belirlenmemişse kargaşa olacağı örneklerle
yaşanıyor. Kurallar yani yaşamı düzenleyen çizgiler alışkanlıklar olarak
oluşmaya başlıyor, alışkanlıklar sonradan kurala dönüşüyor. Hayatımıza dair iyi ya da kötü olarak değerlendirebileceğimiz pek çok
alışkanlığı ilk gençlik hatta çocukluk yıllarımızda kazanmaktayız. Bu
alışkanlıklarımız ileriki yaşlarda tercihlerimiz şeklinde anılmakta ve
pek de doğru olarak bizi biz yapan tercihlerimizdir diyebilmekteyiz.
O halde yetişmemizin ilk yıllarında gerek aile bireyleri gerekse de
eğitimcilerimiz tarafından özellikle doğru alışkanlıklara
yönlendirilmememiz gerekmelidir. Peki, bu her zaman böyle olabiliyor mu?
Acaba ebeveynler ya da eğitimciler olarak bazen gösterdiğimiz
toleranslar çocuklarımızın başarma yerine kaçmasına sebep olmuyor mu? Sabahleyin kalkmakta geciken yavrumuza haydi beş dakika daha yat
toleransı, ya kahvaltı gibi çok değerli bir öğünün atlanması ya da
servisin kaçması sonucunu doğurmuyor mu? Halbuki hayır yavrum
kalkmalısın uykun olduğunu biliyorum ama gecikmen tüm günün düzenini
bozacaktır demek ve akşamları vaktinde yatmasını alışkanlık haline
getirmesine yardımcı olmamız daha doğru olmaz mı?. . Çalışma alanım çocuklar Uygulamalara birlikte karar verdiğimizden ve
uyma ya da uymama gibi değerlendirmenin ’Fikir tartışması’ şeklinde
oluştuğundan anlatımıma ‘Ben’ değil, ‘Biz’ şeklinde devam edeceğim. Öncelikle geliş gidiş saatlerimizde düzen uyguluyor ve buna herkesin
uymasını istiyoruz. Bu düzenimizi anlatırken de yaşamda hiç kimseyi
bekletmeye hakkımız olmadığını anlatıp, biz özen gösterirsek
başkalarının da bize özen göstermesi gerektiğinin böylece
öğrenilebileceğinden bahsediyoruz. Zaman zaman minik görevler verip bunların yapılmasını istiyoruz.
Buradaki amacımız görev bilincini oluşturmak. Nasıl yapıldığını eksik
ya da fazla yapılmış olmasından ziyade samimiyete önem veriyoruz. Bu
görevler araştırma, inceleme yazma, ezberleme gibi hayatımıza katkısı
olabilecek her konuyu kapsıyor.
Hiçbir mazereti kabul etmiyoruz. Mazeretlerin kendimize saygımızı
kaybettirdiğini anlatıp, mazeretlere sığınıp hatta içinde boğulmaktansa
yapmadım, yapmak istemedim, çok ilgimi çekmedi… İtirafının doğru değil
ama daha samimi olabileceğini anlatıyoruz.
Hayata dair prensipler oluşturabilmek adına (saplantılar değil) yapmamız
gereken bir görevi yaparken başka bir görevi ihmal etmememiz
gerektiğini anlatıyoruz. Örneğin bu gün spor yapamayacağım çünkü yarın
yazılım var söyleminin iyi bir şey uğruna başka iyi olaydan parça
koparmak demek olduğunu ve doğrusunun her ikisini de yapmak olduğunu
belki biraz uykudan birazda dinlenmeden alınabilecek zamanın her ikisine
de yetebileceğini konuşuyoruz.
Çalışmaya gelemeyeceğim Arkadaşımın doğum günü var, gelmezsem çok üzülüp
küseceğini söyledi. Bu yaklaşımının hayatın programlanmasının bizim
elimizde olması gerektiğini ama dostlarımızın bizi tercih yapmak zorunda
bırakmasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini konuşuyoruz. Tabii ki anlayış gösterilecek durumlar olacaktır ancak bunlar basiti
içermemelidir. Hastalık kabul edilebilir ama hasta olmamak için çaba
sarf edilmelidir. Örnekler uzayıp gidebilir ve tartışılabilir de ancak
temel düşüncemiz genç insanın mazeretlere boğulup kaçışlar yaşaması en
temel tarifiyle kendisine haksızlıktır. Bu haksızlık alışkanlığa
dönüşürse kendine saygısızlığa doğru yolculuğu başlatabilir. Sonrası tüm
olumlu hareketlerin yerini basitlere bırakması anlamına gelecektir.
İşte gerçek hareket noktası bence budur. Yetişmekte olan insanın önüne basit değil önemli ve düzgün örnekler
konmalı hatta düzgünler arasından seçme şansı tanınmalıdır. Bu arada en
önemli örneğin ebeveyn olduğu unutulmamalıdır. Toplumu oluşturan her birey, yani hepimiz sorumluyuz. 11 Mayıs 2020, 20:11 43
R. Sinan Akbaşak Beykoz Gündem Düzenleyen Sinan - 12.Mayıs.2020 Saat 09:46 |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |