Masalsı Ülke: Çek Cumhuriyeti

   Masalsı Ülke: Çek Cumhuriyeti
Avrupa’nın göbeğinde, sanatla sarmaş dolaş, masalsı bir başkente sahip Çek Cumhuriyeti’ne kısa bir yolculuk yapıyoruz.
Çek Cumhuriyeti’nin en büyük şehirleri başkent Prag, Brno ve film festivalleri ile ünlü Karlovy Vary. Özellikle tarihi ve kültürel yapısı ile Avrupa’nın en güzel başkentlerinden biri olan Prag’a adımınızı attığınız anda yüzyıllardır süren bir masala dahil olduğunuzu hissediyorsunuz. Savaşlardan fazla etkilenmemiş olması Prag’ın tarihi birikimini oldukça iyi korumasını sağlamış. Şehirdeki her şey sanat eseri niteliğinde diyebiliriz. Tabii ki Prag’da gözünüze çarpacak ilk güzelliğin de benzersiz Çek mimarisi olduğunu söyleyelim. Evler ve dükkânlar bile çeşitli dönem mimari akımlarını oldukça iyi yansıtıyorlar. Barok, Gotik, Neo Klasik, Kübist hatta bunların yanında kesinlikle ahengi bozmayan modern binalar da var.
Prag, tek kelimeyle sanatın şehri. Şehirdeki irili ufaklı yüzlerce müzenin yanı sıra sokaklarda rastlayacağınız sanatçıların sayısı da oldukça fazla. Kimi elinde kemanı ile bir köşe başında müziğini yaparken kimi de ünlü Charles Köprüsü üzerinde tuvalinde Prag’ı resmediyor.
Prag’da mutlaka görmeniz yerlerden bazılarını şöyle sayabiliriz:
Old Town Square (Eski Kent Meydanı): Nehrin batı kıyısında yer alan bu meydan, Prag’ın tarihi merkezidir. Jan Hus’un heykeli, Tyn Kilisesi ve Belediye Binası bu meydanda bulunmaktadır.
Nove Mesto (Yeni Kent Meydanı): Alışveriş merkezleri, kafeleri, müzeleri ve tiyatro binalarıyla Prag’ın görülmesi gereken bir diğer bölgesidir. Charles Köprüsü: Eski Kent Meydanı’nda yer alan çok özel bir yapıdır. 1357 yılının 9 Temmuz günü 5.31’de yapımına başlanmıştır. Bu özel zamanın seçilmesinin nedeni o dönemlerde tek sayıların ardışık diziliminin (1357 9 7 531) uğur getirdiğine inanılmasıdır. 31 Aziz heykelinin bulunduğu bu köprüde, 16. azizin heykelinde elinizi koyup dilek tutabileceğiniz bir levha yer almaktadır.

Petrin Parkı: Parkın içinde yapımı 1891 yılında tamamlanmış ve Eyfel Kulesi model alınarak yapılmış bir gözlem kulesi bulunmaktadır. Elektrikli bir araç, sizi kulenin tepesine çıkartacak ve muhteşem manzaraya ulaştıracaktır. Parkta ayrıca çok güzel bir gül bahçesi bulunmaktadır. St. Nicholas Kilisesi: Prag’daki en görkemli barok binadır. Yapımı 1756 senesinde tamamlanmıştır. St. Nicholas’ı değişik kıyafetlerle gösteren, Avrupa’nın en büyük resimlerinden birine ev sahipliği yapar.
Prag Kalesi: Prens Borijov tarafından 870 senesinde yapımı bitirilen bu kalede günümüzde Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yaşamaktadır. Kapıdaki askerlerin her saat başı gerçekleştirdikleri nöbet değişim töreni seyredilmeye değer.

Astronomik Saat, Prag Metronomu, Lennon Duvarı, Malá Strana bölgesi ve Vyšehrad Kalesi de Prag’da sizi etkileyecek diğer önemli adresler.
Prag’dan sonraki durağımız film festivali ile adını sıkça duyduğumuz Karlovy Vary. Aslında Karlovy Vary’nin film festivalinden daha ünlü kaplıcaları var. Üstelik bu kaplıcaların konuklarından birisi de Mustafa Kemal Atatürk’müş. Birinci Dünya Savaşı sırasında oldukça ağır bir böbrek rahatsızlığı geçiren Atatürk, istirahat etmek amacı ile o zamanki adıyla Karlsbad’ın ziyaretçisi olmuş.
Çek Cumhuriyeti’nin ikinci büyük şehri olan Brno ise ülkenin modern yüzü. Petrov Katedrali, Spilberk Şatosu ve St. James Kilisesi ile süslü şehir, hayatı daha hızlı yaşayan insanlara ev sahipliği yapıyor. Mayıs ayının ikinci haftasında başlayan ve haziran ayına kadar süren “Ignis Brunesis” havai fişek festivali de çok şirin bir festival. Festival zamanı şehir adeta bir karnaval havasına bürünüyor.
Yeme – İçme - Ulaşım
Çek Cumhuriyeti, Pilsener tarzı biranın ana vatanı. Pilsener ismi de Pilsen şehrinden geliyor. Bu nedenle Çek Cumhuriyeti’nde birçok farklı bira çeşidi bulabilirsiniz. Hatta bir büyük bardak biranın bir şişe sudan daha ucuz olduğunu söyleyebiliriz. Ülkede fast-food restoranı bulmak biraz zor ama az sayıdaki Mc Donald’s ve Kentucky Fried Chicken restoranları özellikle domuz eti tüketmek istemeyenlerin uğrak yerlerinden. Çeklerin menü boyları bizlere göre biraz büyük. 10-20 YTL arası ödediğiniz bir yemekten tam olarak doymuş, hatta tabağınızda yemek bırakmış olarak bile kalkabilirsiniz. Genel olarak yemeklerinin bizim yemeklerimize göre ağır olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeple midesi hassas olanlar dikkat etsinler. Franz Kafka gibi birçok ünlü yazarın uğrak yeri olan Kavarna Slavia’ya da mutlaka uğrayın.
Çek Cumhuriyeti’nde ulaşım oldukça kolay. Şehirlerin birçoğunda caddeler araç trafiğine kapalı olduğundan araç kullanımı çok az. Sürücüler ise trafik kurallarına inanılmaz bir dikkat gösteriyorlar.
Çek Cumhuriyeti’ne veda ederken…
Rüya gibi geçirdiğiniz günler tabii ki çabuk geçiyor ve tatiliniz 3 gün de olsa 30 gün de olsa havalimanında ayaklarınız geri gidebiliyor. Göremediğiniz yerler yüzünden sonra pişman olmamak için iyi bir planla yola çıkmanızı öneririz. Çünkü özellikle Prag’da kafanızı çevirdiğiniz her yer sizi kendisine çekecek güzelliğe sahip ve en iyi hazırlanmış plan bile kolayca sekteye uğrayabiliyor

kaynakiştegenç

Yazar	Mesaj Konu Arama Konu Seçenekleri Yanıt Yaz Yeni Konu Oluştur Konuyu Yazdır
terapist Üye Profili Üyenin Mesajlarını Bul Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803	Alıntı Cevapla Konu: Masalsı Ülke: Çek Cumhuriyeti Gönderim Zamanı: 22.Aralık.2008 Saat 11:10
	Masalsı Ülke: Çek Cumhuriyeti Avrupa’nın göbeğinde, sanatla sarmaş dolaş, masalsı bir başkente sahip Çek Cumhuriyeti’ne kısa bir yolculuk yapıyoruz. Çek Cumhuriyeti’nin en büyük şehirleri başkent Prag, Brno ve film festivalleri ile ünlü Karlovy Vary. Özellikle tarihi ve kültürel yapısı ile Avrupa’nın en güzel başkentlerinden biri olan Prag’a adımınızı attığınız anda yüzyıllardır süren bir masala dahil olduğunuzu hissediyorsunuz. Savaşlardan fazla etkilenmemiş olması Prag’ın tarihi birikimini oldukça iyi korumasını sağlamış. Şehirdeki her şey sanat eseri niteliğinde diyebiliriz. Tabii ki Prag’da gözünüze çarpacak ilk güzelliğin de benzersiz Çek mimarisi olduğunu söyleyelim. Evler ve dükkânlar bile çeşitli dönem mimari akımlarını oldukça iyi yansıtıyorlar. Barok, Gotik, Neo Klasik, Kübist hatta bunların yanında kesinlikle ahengi bozmayan modern binalar da var. Prag, tek kelimeyle sanatın şehri. Şehirdeki irili ufaklı yüzlerce müzenin yanı sıra sokaklarda rastlayacağınız sanatçıların sayısı da oldukça fazla. Kimi elinde kemanı ile bir köşe başında müziğini yaparken kimi de ünlü Charles Köprüsü üzerinde tuvalinde Prag’ı resmediyor. Prag’da mutlaka görmeniz yerlerden bazılarını şöyle sayabiliriz: Old Town Square (Eski Kent Meydanı): Nehrin batı kıyısında yer alan bu meydan, Prag’ın tarihi merkezidir. Jan Hus’un heykeli, Tyn Kilisesi ve Belediye Binası bu meydanda bulunmaktadır. Nove Mesto (Yeni Kent Meydanı): Alışveriş merkezleri, kafeleri, müzeleri ve tiyatro binalarıyla Prag’ın görülmesi gereken bir diğer bölgesidir. Charles Köprüsü: Eski Kent Meydanı’nda yer alan çok özel bir yapıdır. 1357 yılının 9 Temmuz günü 5.31’de yapımına başlanmıştır. Bu özel zamanın seçilmesinin nedeni o dönemlerde tek sayıların ardışık diziliminin (1357 9 7 531) uğur getirdiğine inanılmasıdır. 31 Aziz heykelinin bulunduğu bu köprüde, 16. azizin heykelinde elinizi koyup dilek tutabileceğiniz bir levha yer almaktadır. Petrin Parkı: Parkın içinde yapımı 1891 yılında tamamlanmış ve Eyfel Kulesi model alınarak yapılmış bir gözlem kulesi bulunmaktadır. Elektrikli bir araç, sizi kulenin tepesine çıkartacak ve muhteşem manzaraya ulaştıracaktır. Parkta ayrıca çok güzel bir gül bahçesi bulunmaktadır. St. Nicholas Kilisesi: Prag’daki en görkemli barok binadır. Yapımı 1756 senesinde tamamlanmıştır. St. Nicholas’ı değişik kıyafetlerle gösteren, Avrupa’nın en büyük resimlerinden birine ev sahipliği yapar. Prag Kalesi: Prens Borijov tarafından 870 senesinde yapımı bitirilen bu kalede günümüzde Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yaşamaktadır. Kapıdaki askerlerin her saat başı gerçekleştirdikleri nöbet değişim töreni seyredilmeye değer. Astronomik Saat, Prag Metronomu, Lennon Duvarı, Malá Strana bölgesi ve Vyšehrad Kalesi de Prag’da sizi etkileyecek diğer önemli adresler. Prag’dan sonraki durağımız film festivali ile adını sıkça duyduğumuz Karlovy Vary. Aslında Karlovy Vary’nin film festivalinden daha ünlü kaplıcaları var. Üstelik bu kaplıcaların konuklarından birisi de Mustafa Kemal Atatürk’müş. Birinci Dünya Savaşı sırasında oldukça ağır bir böbrek rahatsızlığı geçiren Atatürk, istirahat etmek amacı ile o zamanki adıyla Karlsbad’ın ziyaretçisi olmuş. Çek Cumhuriyeti’nin ikinci büyük şehri olan Brno ise ülkenin modern yüzü. Petrov Katedrali, Spilberk Şatosu ve St. James Kilisesi ile süslü şehir, hayatı daha hızlı yaşayan insanlara ev sahipliği yapıyor. Mayıs ayının ikinci haftasında başlayan ve haziran ayına kadar süren “Ignis Brunesis” havai fişek festivali de çok şirin bir festival. Festival zamanı şehir adeta bir karnaval havasına bürünüyor. Yeme – İçme - Ulaşım Çek Cumhuriyeti, Pilsener tarzı biranın ana vatanı. Pilsener ismi de Pilsen şehrinden geliyor. Bu nedenle Çek Cumhuriyeti’nde birçok farklı bira çeşidi bulabilirsiniz. Hatta bir büyük bardak biranın bir şişe sudan daha ucuz olduğunu söyleyebiliriz. Ülkede fast-food restoranı bulmak biraz zor ama az sayıdaki Mc Donald’s ve Kentucky Fried Chicken restoranları özellikle domuz eti tüketmek istemeyenlerin uğrak yerlerinden. Çeklerin menü boyları bizlere göre biraz büyük. 10-20 YTL arası ödediğiniz bir yemekten tam olarak doymuş, hatta tabağınızda yemek bırakmış olarak bile kalkabilirsiniz. Genel olarak yemeklerinin bizim yemeklerimize göre ağır olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeple midesi hassas olanlar dikkat etsinler. Franz Kafka gibi birçok ünlü yazarın uğrak yeri olan Kavarna Slavia’ya da mutlaka uğrayın. Çek Cumhuriyeti’nde ulaşım oldukça kolay. Şehirlerin birçoğunda caddeler araç trafiğine kapalı olduğundan araç kullanımı çok az. Sürücüler ise trafik kurallarına inanılmaz bir dikkat gösteriyorlar. Çek Cumhuriyeti’ne veda ederken… Rüya gibi geçirdiğiniz günler tabii ki çabuk geçiyor ve tatiliniz 3 gün de olsa 30 gün de olsa havalimanında ayaklarınız geri gidebiliyor. Göremediğiniz yerler yüzünden sonra pişman olmamak için iyi bir planla yola çıkmanızı öneririz. Çünkü özellikle Prag’da kafanızı çevirdiğiniz her yer sizi kendisine çekecek güzelliğe sahip ve en iyi hazırlanmış plan bile kolayca sekteye uğrayabiliyor kaynakiştegenç