Tiyatro yaşamın aynasıdır... Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası >6 - TİYATRO >Çocuk Oyunları... Mini skeçler... Piyesler metinler...
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kilitli ForumFarklı Park Tek Perde Çocuk Oyunu

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
Sinan Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici


Kayıt Tarihi: 22.Eylül.2008
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 98
  Alıntı Sinan Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Farklı Park Tek Perde Çocuk Oyunu
    Gönderim Zamanı: 27.Mart.2019 Saat 19:36

Melek- Yaaa arkadaşlar şuraya bakar mısınız yine kocaman bir tahta düşmüş
Yiğit- Kalas o kalas tahta diiil
Melek- Ay ben ne biliiim tahta...  kalas neticede vaktiyle odun olan bişey Hem her ne ise sürekli buraya bişeyler düştü ya da atıldı...  Bence atıldı... Caaanım okulumuzun oyun bahçesine apartman yaptılar hem oyun alanımızı hem güneşimizi kaybettik.
Sevde- Arkadaşlar annem bana anlattı aslında orası okulun diiilmiş... Orası sahipli sahibi de çok tatlı bir ihtiyarmış... Notere giderek
Doğu- Noter neee?
Sevde-Yaa Doğu bir de bi lafa karışma noolur...  Yine sözümü böldün. Allahtan Sinan Hoca gibi unutmuyorum da...
Doğu- Noter neeee
Sevde- Of Allahım anlatmadan da susmaz... Bak şekerim insanların sözlerini resmi belge haline getiren devlet görevlisine Noter denir.
Doğu- Örnek veriniz anlaşılmadı...
Melek-  Of Yaa of yani of bak küçüğüm şimdi  bu arsanın sahibi demiş ki ben ölene kadar  arsamda çocuklar oynasın...
Doğu- E buna kimse inanmaz ki kim söylemiş kime söylemiş
Elif- Kim demiş kime demiş eeee niye demiş
Sevde- Kızlar abarttınız... Konu dağıldı İşte arsanın sahibi amca Notere giderek bu isteğini belirtmiş... Yani kanuni belge olmuş
Elif- Kanuni neeee ... Tamam sustum
Doğu- E peki bu binayı buraya nasıl yaptılar öyleyse??
Yiğit- Bak ufaklık demin Sevde söyledi ya... Ben ölene kadar çocuklar oynasın  diye belge hazırlatmış ya amca
Doğu- Belge ne...
Yiğit- Oooof sıkıldım dalga mı geçiyorsun Doğa
Doğu- Bilmemek ayıp değildir... Bilmemek ayıp değildir
Elif- öğrenmemek ayıptır...  Öğrenmemek ayıptır
Melek- Tamam kabul kibar kızlar cici kızlar ... o amca vardı yaa
Elif-  Eeeee
Doğu-Benden de eeee
Melek- İşte o amca ölmüş
Elif- Yaaa  amca ölmüş mü aaaaaa amcaaaa sen niye öldüüüüün
Sevde- Kızım  sen bu amcayı tanır mıydın...
Elif- Hayııııır    uuuuuoooööö
Yiğit- bakın arkadaşlar samimi söylüyorum bu iki ufaklık bizimle dalga geçiyorlar bana bakın kızlar şimdi sinirleneceğim haaa
Elif- Hadi sinirlen sinirlen hadiiii si nir leeeeen si niiir leeeen
Doğu-Sinirlenince çok tontiş oluyorsun
Yiğit- Şimdi evet çok ciddiyim şimdiiii tüm ciddiyetimle sizi de ciddi olmaya davet ediyorum...
Elif- Ben gelemem... Özür
Doğu- Ben hiç gelemem ... Özür
Yiğit- Ya bu ne yaaa.. özür ne yaaaa neden gelemiyorsunuz nereye gelemiyorsunuz
Melek- Şimdi Yiğit sakin ol sinirlenme ben usul usul sorayım ne de olsa biz de kocaman ablayız işi biliriz... Ben şimdi kibar kibar... NEREYE GELEMİYORSUNUUUUUUZ
Doğu- Bi yere davet ediyorsun ya...
Yiğit- Evet ciddiyete davet ediyorum...
Elif- İşte her neyse annem tembih etti bensiz bir yere gitme dedi...
Doğu- Bu yüzden bu davete katılamıyooooruuuuuz...
Sevde-Kesin be kesin...
Melek- Evet tamamen kesin çıt yok... Soru soranı...
Sevde- Dalga geçeni...
Melek- Anlaşıldı mı?
Sevde-Anlaşıldı mıııı?
Elif- Bi şey söyleyebilir miyiiiiim
Sevde- Söyleeee
Elif- Anlaşılmadı...
Yiğit- Tamam arkadaşlar biz bu ufaklıkların oyununa geldik  ciddi ciddi eğlendiler bizimle şimdi Kuzey sen söyle senin dedenin.... hop Kuzey nerde Kuzeyi gören var mı...
Melek- Ben biliyorum ben biliyorum Kuzey nerde Güneşin doğduğu yöne sağ kolunu uzatırsan  yüzün Kuzeye bakar...
Yiğit- Aferin melek sende ufaklıklar gibi beni alaya aldın. Ben arkadaşımız Kuzey'den bahsediyorum sen biliyor musun Sevde
Sevde- Tabii biliyorum... gitmiş
Yiğit- Nereye
Sevde- Kuzey kutbuna
Yiğit- Yaaa sen de mi Sevde
Sevde-  Yok valla bende değil bıraktım
Yiğit- Aaaaghghghr Kuzeeeeeey
Kuzey- Durun sakin olun geldim yetiştim Ben Kuzey
Doğu- Ay meraba bende Doğu
Kuzey- Ne güzel adınız var öyle coğrafya kitabından kaçmış gibi
Doğu- Sizinki de öyle sanki ...
Kuzey- Neyse kendimi tanıştırayım... Ben Kuzey  Sağım Doğu Solum Batı Arkam Güney...şakaydı pardon... Kusura bakmayın geciktim... bana sesleniyordunuz bişey mi vardı...
Melek- Kuzey bu koca binanın yapıldığı arsa senin büyük dedenin değil miydi...
Kuzey-Haklısınız Babamın dedesini arsasıymış... Ben de tanıdım kendisini bizim tonton dedemizdi Çok değerli bir insandı bana öyle güzel hikayeler anlatırdı ki neredeyse hepsi hem aklımda hem gözümün önünde...
Sevde- Böylesi tontiş bir dede arsasına nasıl oldu da apartman yaptırdı acaba
Kuzey- Arkadaşlar bu bina  iki haftaya bitiyormuş hatta yavaş yavaş taşınanlar bile var nerden aklınıza geldi bugüne kadar hiç sesiniz çıkmıyordu...
Yiğit- Bilmem sanki kaybettiğimizi yeni yeni fark ediyoruz... Sahi deden nasıl izin verdi bina yapılmasına
Kuzey- Büyük dedem bu arsayı kaptanlığı bıraktığı zaman çocukları torunları için almış... kendisi de geç evlendiği için çocukları da küçükmüş zaten... Kendi kendine demiş ki uzunca bir süre ihtiyaçları olmaz O halde ben ölene kadar okulun çocuklarına ait olsun sonrası kim ne isterse yapsın diye düşünmüş... Herhalde biliyorsunuz dedem öleli iki yıl bitti... Geçen sene büyüklerim birleşip sattılar... Yerine de bu beton yığını geldi
Yiğit- Ben  Dedenin öldüğünü hatırlıyorum... köyde herkes üzülmüştü.
Sevde- Tabiii  iyi insanlar arkalarında iyilikler bırakırlar bu çok güzel bir şey... Keşke dünyada herkes iyi olsa... Kimse kimseyi üzmese, kırmasa... Savaş, patlama, bomba, böyle şeyler hiç olmasa...
Melek-Haklısın Sevde keşke bu dediklerin mümkün olsa... Bir de şu canavar yok mu
Elif- Annecim canavar mı geldiii... Annnnee zaten annem yalnız gitme dediydi annneeee
Doğu- Canavar neeee... Ben korkmalımıyım  korarmeli mıyım mıyıum ay kafam karıştı anneeee
Melek- Yok arkadaşlar yavrular bebecikler canavar derken öyle masallardaki çixgi filmleri gibi demedim trafik canavarı diyecektim...
Yiğit- Haklısın gerçekten trafik canavarı savaşlardan daha çok zarar veriyor. Ben yetişkin olup trafiğe çıktığımda kesinlikle bütün kurallara uyacağım...a
Sevde- İyi de yiğit en çok gençler kural ihlali yapıyorlarmış...
Doğu- İhlal ne demeeeeek
Sevde- Valla kaçırmadı bravo... 'İhlal' eski dilde bir söz, Zarar verme,  bozma demek.. kurala uymamak demek. Bu sorularını seviyorum Doğu...  Bence sen devam et
Melek- Arkadaşlar biz dans yarışması için parça araştıracaktık az zaman kaldı haydi bizim eve gidelim...


Ahmet-  Ne bakıyorsunuz ya n'oluyor herkes bana bakıyor...
Naz-  Yok canım niye sana bakalım Asıl sen bize bakıyorsun zaten canım sıkkın nerden geldiysek böyle Allahın köyüne Şuraya bak bi tarafta muhteşem bir apartman bir tarafta uyduruk bahçeli evler   Bu arada ben Naz Aslında Adım  Ayşe ama çok nazlı olduğum için adımı Naz yaptım
Duru-  Ben de Duru  Dup duru güler yüzlü duru
Ahmet -   Ben de Ahmet... Adımı  ne ben koydum ne de ben istedim Zaten bana sormadılar ayrıca  çok da küçükmüşüm... yani  Öylece Ahmet
Melis-  Ben de Melis tanıştırayım Kendim...
Ece- Veee ben Ece yaniii piii  ren seeeees memnun oldum köleler
Ahmet-  Haydaaa arkadaşım sen çok dizi film izliyorsun galiba
Ece- Ev veeeet ben de baba zengiiin odamda koccaman ti viii
Naz-  Kardeşim sen cins misin artiz misin bu ne biçim konuşma Bize ne senin babanın parasından odandaki tiii viii den
Ece- Ay hava atmak iyi bişiii... İnsanı rahatlatıyooo  neyse şakaydı tabii ki merhaba ben Ece 6 sınıfa gidiyorum sanırım tiyatro eğitimi alıcam onun için böyle arada alıştırma yapıyorum. hey sen dupduru ne şeker şeysin sen öyle
Duru-  Ay teşekkür ederim abla evet kendim pek bi şekerimdir beni seven herkesin elleri yapış  yapış olur
Melis-   O neden öyle yapış yapış oluyooo
Duru-  Şeker bulaşıyoo ablam şeker hani ben çok tatlıyım ya...
Naz-  Ay tamam tamam sıkıldım bu tanışma faslından o ne öyle çocuk tiyatrosu gibi... Ben basit şeylerle uğraşamam kendim hem dansçıyım hem ses eğitimi alıyorum ayrıca acayip öğrenciyim... Burası da ilginç bi yer hani bi tarafta muhteşem bi apartman bi tarafta küçük evler bakın ne diceem buralarda kümes te vardır eminim ayyy umarım kokmaz hiç dayanamam.
Ece- Tavuk muuu iğreeeeenç hiç dayanamam
Melis-  Ay ben tavukları olmasa da civcivleri çok severim bizim temizlikçi teyze hep bana pazardan civciv getirirdi balkonda beslerdim...
Ahmet-  Pardon sonra nolurlardı  o civcivler küçük hanım...
Melis-  Bi müddet sonra ölüyorlar tabii ki balkonda civciv mi büyür...
Ahmet-  Küçük hanım bir tür katil sayılır mısınız?
Melis- Aaa ben neden katil oluyormuşum sonuçta bana hediye edilen civciv ben bakmasam zaten ölecekler... Benim ne suçum var....
Ahmet- Aslında sen de haklısın suçun tamamı senin değil ama bu seni suçsuz da yapmıyor.... Bir kere bir canlıya bakmak önemli bir sorumluluktur. Buna asla oyun eğlence gibi bakamayız. Evet başka canlılarla tanışıp onlara destek olmalıyız ama bu büyüklerimizin yardımı ve yol göstermesiyle olmalı  birisi bize neyi nasıl yapacağımız öğretmeli en önemlisi onların da canlı varlıklar olduğunu canlarınız acıyabileceğini üşüyüp acıkabileceklerini tabii ki susadıklarını hasta olabileceklerini unutmamak lazımdır.
Naz- Bakın hayvan mevzusu bizleri de dostluğa doğru götürüyor... Benim de arkadaşımızın  pardon adınız neydi
Ahmet- Ahmet benim adım
Naz- Benim adım da Naz
Ahmet- Biliyorum
Naz- Ay nerden biliyorsunuz
Ahmet-  Arkadaşım ilk bir araya geldiğimizde söyledin ya adım Naz nazlıyım falan
Naz- Hatırladım hatırladım ama gerçekten nazlıyımdır... Ahmet doğru söylüyor arkadaşlar,
Pek çocuğumuz heves edip evcil hayvan aldırıyoruz sonra hevesimiz geçiiyor haydiii sokağa bu haksızlık
Ece- Ay bizim yazlıkta her sen başka hayvan aldırıyorum babama... Beni hiç kırmazlar biliyor musunuz geçen sene bana babam dört tane tavşan aldı hepsi de  bembeyazdı... Çok pahalıymışlar ama benim babam zengin hep alır nolcakki
Duru- Tavşaaaan ben tavşanları çok severim ama elleyemem korkarım
Melis - Peki o zaman nasıl seviyorsun pek anlayamadım...
Duru- Ay ben çizgi filmlerde seviyorum tavşanları
Melis- Bişey sorucam... Bakın biz de yavaş yavaş dost oluyoruz sanki bu iyi bişey tabii... ne diyordum... O yazlığa aldığınız tavşanları yaz bitiminde ne yaptınız... Bırakıp geldiniz mi yoksa
Ece- Yoook canıııım benim babam zengin kışın orada bakıcılar bahçıvanlar var onlar bakıyorlar... Eee zengin olmak iyi bişiiii
Ahmet- Arkadaşlar dost olmak iyi birşey tabii ki ama ben öyle her önüme gelenle dost olamam...
Naz- Pardon Ahmet bey sizin arkadaş olma ölçüleriniz nedir bi bilsek ... yok yani biz de uymuyorsak hemen olayı kapatıp kısa keselim..
Ahmet- Ben arkadaşlık yapacağım insanların bana uygun olmasına önem veririm.
Naz- Biraz daha bilgi lütfen...
Ahmet- Mesela benim kadar çok okumalı çok şey bilmeli e haliyle zeki olmalı müzik zevkimiz uymalı aynı şeylerden hoşlanmalıyız... Mesela ben bu bahçeli evlerde asla yaşayamam... nebiliiim korkarım
Duru- Ama abi ben daha okumayı yeni öğreniyorum senin kadar çok okuyamam kiiii şimdi siz benimle arkadaş olmayacak mısınız
Naz- Yok şekerim. O öyle anladığın gibi diil üzülme... Sevgili Ahmet bu söylediklerin bana çok da doğru gelmedi... Yani sen arkadaş olmak için senden bi tane daha olmalı diyorsun... e böyle her şeyiniz benzer hatta ortak olacaksa...
Ahmet- Belki de tarif edemedim belki de öyle olmalı

Naz- Hayır arkadaş öyle şey olmaz arkadaşlar birbirlerinden farklı olabilirler farklı beğenileri olur yetenekleri de farklı niye olmasın... Önemli olan bu farklılıklara rağmen dost olabilmek bu özellikleri paylaşmak aktarmak başkalarına öğretmek... Böyle şeyler olmalı arkadaşlıkta... Mesela ben çok iyi satranç oynarım sizlere ileri satranç öğretmek isterim Ayrıca çok da iyi dans ederim
Melis-Aaa ne güzel ben de ev çiçeklerini çok severim. Menekşelerim var nasıl yetiştiğini öğretmek isterim
Duru- İşte ben bu işi çok sevdim sanırım sizlerden çok şey öğreneceğim yaşasın. Ay birileri geliyor...
Ahmet- Şöyle arkama geç Duru önce kim olduklarını anlayalım... Pardon siz kimsiniz Yiğit- Merhaba... Afedersiniz ama insanlar birbirlerine karşılaştıkları zaman 'Siz kimsiniz ' diye mi başlar söze
Naz- Ay ilk karşılaşmada hayat dersi... merak ettik biraz da telaşlandık o yüzden Siz kimsiniz dedi Ahmet... Ne diyecektik ki
Sevde- Bir 'merhaba' daha şık olurdu sanki... Ama şöyle yapalım Bizden size 'Merhaba' Sanırım siz yeni komşularımız olacaksınız
Ece- Evet biz yeni taşınanlarız ama hemen öyle komşular falan havalara girmeyin... Benim babamın çok parası var bikere
Melek- Allahallaaaah çok ilginç... Demek babanın çok parası vaaaar... Bu yaşıma geldim ilk defa böylesi bir durumla karşılaşıyorum... Arkadaşım... Pardon düzeltiyorum siz sanırım arkadaş kelimesini de sevmeyeceksiniz ... Ne desem ki... hah buldum... Leydim bizim bildiğimiz insanlar birbirlerinin ne kadar parası olduğunu bilmesi gerekmez... Hem sorulmaz... sorulsa bile söylenmez. Hele böyle sizinki gibi merhaba demeden... bence... bence bu çok ayıp.
Melis- Buyrun bir de nasihat aldık... Bakın şimdi şöyle yapalım...
- eeeeee
Naz- Biz size bildiğimiz güzel şeyleri öğretelim...
- eeeee
Naz- Böylece sayemizde bilmediklerinizi öğrenir kendinizi geliştirirsiniz kim bilir belki zaman içerinde arkadaş olma şansı bile bulabiliriz...                                                                                                  Ece- Ay bişeyi çok merak ediyorum şimdi sizin bahçeniz var ya... orada tavuklarınız da var mıııı... Ayyy amma iğrenç kokar onlar ha nasıl dayanıyorsunuz parfüm mü sıkıyorsunuz... Ama sizin babanız zengin de değil nereden bulup parfüm alacaksınız... yazııık
Yiğit- Arkadaşlar... pardon arkadaşlar demeyecektik ... ama söze nasıl başlanır yahu... adınızı da bilmiyoruz ki... sahi biz niye tanışmadık ki...
Duru- Meraba ben Duru Dupduru...

Ahmet bi dakka Duru sen dur... Söyledik ya hemen tanışamayız biraz zaman geçsin belki soora...

Yiğit- Sadece isimlerimizi söylesek demiştim... Elif- Evet benim adım Elif Yiğit- Tamam Elif bi dakka dur

Doğu- Farkında mısınız kim olursa nerede olursa hep küçüklere sen sus... Of yaaa Duru- haklısın arkadaşım... nerede yaşarsan, kim olursan ol küçüklere sus... Ben bu duruma itiraz ediyorum ve arkadaşlık adına ilk adımı da ben atıyorum. Merhaba benim adım Duru... Dupduru

Kuzey- Vaaay işte örnek alınacak bir davranış... sizi kutluyorum Duru Hanım Duru- Ay ne hanımı be ... Dalga geçer gibi biz arkadaşız adımızla hitabetmek yeter. Doğu- O zaman Barış dünyasını gençler kuracak ben de kendimi tanıştırayım adım Doğu... çok akıllıyım ve herkese merhaba

Ece- Pardon yaa demin soramadım sizin şimdi tavuklarınız vardır di mi
Melek- Evet elbette bahçesi olan herkesin tavuğu olur
Ece- Siz onlara isim de koymuşsunuzdur

Melek- Ay evet tabii ki isimleri var... Kediye köpeğe isim konuyor da tavuklara niye konmasın

Ece- Ay nolur beni onlarla tanıştırır mısın bir gün... isimleri neydi demiştin

Melek- Dalga geçiliyor gibi geldi ama ben seni ciddiye alıcam üç tavuğum var birisi  bembeyaz adı kraliçe... Diğeri kahverengi gibi o kadar iyi dostum ki adını uysal koydum...  uysaaal deyince nerede olursa olsun koşar gelir.Bir tane daha var o aslında horoz ve adı  tonton çok babacan tavırları var aynı bizim Sinan Hoca gibi

Melis- Pardon nüfus kağıtları da var mı... Kaç yaşındalar

Sevde- Aaa arkadaşlar siz işi gerçekten dalgaya aldınız... Ayıp ama Evcil hayvanlar insanların özellikle çocukların en iyi dostlarıdır. Onlar sayesinde sorumluluk duygularımız gelişir ben tavuklarımın beslenme saatini hiç atlamam... Zaten onlar da atlamazlar acıkınca etrafımda dolaşmaya başlarlar

Yiğit- Tanışma öneriyoruuuum katılanlar ellerini kaldırsın... eee niye herkes kaldırmıyor... ya bu çok ayıp arkadaşlar pardon daha arkadaş olamadık... ama olalım bakın bir süre sonra bu yaptıklarımızdan utanıcaz... Haydi gelin Ben Yiğit Merhaba Ve sizlere zahmet olmasın diye bizim guruptaki arkadaşlarımı ben tanıtayım... işte arkadaşım Melek... çok iyi bir arkadaş ve iyi bir öğrencidir. İşte Sevde adı çok güzel değil mi kendiside bir hanımefendidir. Bir kere sinirlendiğini görmedim. Bu bıcırıklarımız Doğu... Çok meraklı hep soru sorar ve bu da Elif... Çok ağır başlıdır. Ve diğer canavar arkadaşım Kuzey... Çeşitli bilgi yarışmalarında dereceleri vardır
Naz- Biz daha yeni tanışıyoruz o yüzden herkes kendini tanıtsın diyorum... Ben Naz farkındaysanız çok güzel ve nazlıyım ...
Ahmet- Bendeniz tek erkek Ahmet
Duru- Ahmet abi denizmiş ben yüzme bilmiyoruuuum ayyy
Ahmet- İyi espriydi Duru
Duru- Bu arada ben Duru Hatta DupDuru... Espri neee
Ahmet- Tamam Durucum geri aldım...
Melis- Sanırım ben de kendimi tanıtmalıyım Adım Melis herkese merhaba
Ece- Veee karşınız daaaa Ecceeee yani ben ... Yani  pi...  Ren...   Seeees zengin bir babanın zengin bir kızıyım ve ben elbette ki parayı seviyorum...
Yiğit- İlginç bir dostluk olacak sanki... Tabii bizi dostluğa kabul ederseniz...
Sevde- Yiğit o ne demek... İnsanlar özellikle çocuklar bir araya gelince çok kolay arkadaş olurlar neden 'Bizi kabul ederseniz...' gibi bir söz sarf ettin...
Yiğit- Ne bileyim babası zengin falan sanki aşağılanıyormuş gibi hissettim...
Melek- Yok canım ben sanmıyorum... Ece arkadaş bunu bilerek yapmıyor bence ... Öyle alışmış, kimse de bu yanlıştır böyle konuşmamak gerekir dememiş... Benim en ufak bir yanlışımda annem hemen yakalar, Kızııııım o ne demek... diye öyle şiddetli düzeltir ki bir daha asla unutmam .
Ahmet- benim annem de böylesi bir tarzı asla affetmez...
Ece- Pardon ama sanki babası zengin olmak suçmuş gibi davranıyorsunuz... Babam ne istersem alıyor ne güzel işte çözemeyeceği sorun alamayacağı şey yok oh ne güzel...
Ahmet- Ece tamam yeter sana katılmıyorum  neyse şimdi arkadaşlar bizim canımız dans etmek istiyor size uyacağını pek sanmama ama acık şöyle kenara çekilseniz de  bir iki minik çalışma yapsak Eski semtimizde her bahar şenlik olur dans yarışmaları yapılırdı Belki bir tane de burada organize ederiz ama sizi uyacağını pek sanmam ne de olsa siz...
Sevde- Ne de olsa biz... sen ne demek istiyorsun arkadaş Bizim sizlerden eksik olacağımız düşüncesine nereden kapıldın...
Melis- Ay şimdi bana, biz de dans ediyoruz deme nooolur...
Melek- Elbette biz de dans ediyoruz bunda şaşıracak bir şey ...
Kuzey- Bir dakka Melek pardon arkadaşlar biz danstan pek anlamayız hani şöyle bir gösterseniz de .... ne biliiim belki yaparbiliriz.
Ece- Yapamazsınıııız hem sizin babanız...

Eeeeceeeee....
Ece-Tamam sustum
Naz- Ece, Melis, Duru, Ahmet gelin arkadaşlara şöööyle bir gösteri yapalım...

Gösteri yapılır..

Naz- Çok şaşırdığınıza eminim... Bizi kutlayabilirsiniz. Üstelik ilk kez bir arada yaptık bir iki kez daha yaparsak çok iyi olabilir...
Sevde- Çoook ilginç bizim böyle bir şey yapabileceğimizi sanmıyorum...
Ece- Evet bence denemeyin bile... Hem sizin .... tamam sustum.
Melek- Evet bizim başarmamız çok zor... ama bir denesek diyorum. Ne olabilir ki
Duru- Ay siz yapmayın bence bir tarafınız incinir falan
Kuzey- Vaaay küçücükler bile dalgaya alıyorlar haydi arkadaşlar bir deneyelim
Elif- Yaaa ben denemek istemiyoruuuum
Yiğit- Artık yapmak şart oldu arkadaşlar şimdi ciddi ciddi... Melek sen planla Sevde sen de yerleşimi oluşturun... Doğu senin annenin müziklerinden bir tanesini kullanalım olur mu
Doğu- Ay benim annem çok beceriklidir evde nefis bir arşivi var hemen bir parça hatta telefonunu kapıp geliyorum.
Sevde- Bizim yaşımızda elde telefon hiç sevmiyorum doğrusu
Ece- Ay ben telefonum olmadan yapamam... Hem babam en iyisinden aldı... üstünde GPS de var kaybolursam falan bulsun diye...
Sevde- Şaşırmadım şekerim...
Naz- Bravo Doğu ne çabuk gittin geldin uçtun mu naaptın...
Doğu- Ay ben kuş muyum uçayım koştum sadece...
Sevde- Haydi Melek, Haydi Yiğit, arkadaşlar biz de bir deneyelim...

Bahçeli evlilerin gösterisi de yapılır

Naz- Hiç fena değil...
Ahmet- Yani bence de oldukça iyi şaşırmadım desem yalan olur...
Doğu- Siz bizi çok hafife aldınız sanki o ablanın babası varsa benim de annem ohooo
Sevde- Evet arkadaşlar küçük bir ders olsun istedik
Melek- Evet neredeyse hepimiz aynı yaşlardayız... Benzer okullara gidiyoruz, Benzer teknolojiyi kullanıyoruz... Birimizin diğerinden çok da farklı olması pek mümkün olamaz
Sevde- Gönlümden ne geçiyor biliyor musunuz...
Naz- hayırdır arkadaşım transfer mi düşünüyorsun...
Melek- Yani neden o yakındaki yarışmaya birlikte katılmayalım hepimiz çok başarılıyız pekala güzel olur...
Naz- Olabilir tabiii ama önce bir arkadaş olalım da... Birinin telefonu çalıyor ve tahmin yürütüyorum... Tabii ki Ece'nin çünkü başka kimsede telefon yok
Ece- tabii benim telefonum çünküüü... tamam sustum ama bakın kimbilir bana ne müjdeli haber verecekler yaşasın babam kim bilir bana neler almıştır... Alooo babişcim
He babişim...  Babaaa baba sen Emre'yi en büyük, en pahalı hastaneye yatırırsın ama diiil mi? Hadi babacım yaptım de... Hallettim de... Ama nasıl olur babaaa... Nasıl bulunamaz uygun kan... Altı üstü kan... Senin çok paran var... Babaaa yapma nolur baba...  Babacım babacım nolursun hallet babacım...
Sevde- Nooldu arkadaşım ters bir şey mi var?
Melek- Evet sen çok üzüldün biz de çok üzüldük nooldu anlatırmısın...
Ece- Sıra arkadaşım  Saniye canım arkadaşım Saniye ilginç bir hastalığa tutulmuş çok acil kan lazımmış bulunamamış... Bir iki saat vaktimiz kalmış
Melek- Baban da bulamamış mı?
Ece- Babam en büyük hastaneye yatırmış en büyük doktorlar başındaymış ama kan bulunamamış... Allahım ben napıcam Saniyee canım arkadaşın iyi ol n'olursun iyi ol...
Naz- Merak etme Ece hepimiz yayılır eşe dosta haber verip çare ararız... Sakin ol
Kuzey- Arkadaşlar Ece ben bir babamla görüşeyim bildiğim kadarıyla onun kan gurubu 0 rh negatif
Melis- Bu ne anlama geliyor?
Kuzey- Umarım doğru biliyorumdur ama 0 Negatif tüm kan guruplarına kan verebiliyor  hemen babama ulaşmalıyız... telefon telefoooon... Hah senin telefonun Ece ilk defa sanırım işe yarayacak...
Yiğit- Telefon numarasını ezbere biliyor musun?
Kuzey- Hayır ama akıllı annem bütün ayakkabılarımın astarının altına benimle ve ailemle ilgili bilgileri yazmıştı. Şimdi işe yarayacak... Hah çalıyor... Babaaa hemen sana ihtiyacım var ... merak etme baba kan ile ilgili yardımın lazım... yaşasın hemen Kavacık hastanesine gider misin sanırım işyerine çok yakın... Ece kimi görecek babam Salih bey hah Salih beymiş baba seni kapıda bekleyecekler şimdi onlara da haber vericez telefon numarasını da atıyorum. Ece babana haber ver babamı beklesinler on dakikaya kalmaz iş çözülür...
Sevde- yaşasın ne güzel bir çözüm oldu umarım hemen iyilik haberlerini alırız...
Doğu- Nooldu ben bir eşy anlamadım...
Duru- ben de tam olarak anlamadım ama iyi bir şey olduğuna eminim arkadaşım...
Elif- ben de kan gurubumu öğrenmek istiyorum...
Naz- Arkadaşlar bir şey söyleyebilir miyim....
Melek-Söze arkadaşlar diye başladıysan istediğini söyleyebilirsin çok da seviniriz...
Naz- Hani şu dans etkinliği vardı yaaa   işte ona hep birlikte bir koreografi hazırlayıp katılsak ya çok güzel olmaz mı...
Melek- tabii ki çok güzel olur iyi haberi alır almaz hemen başlayalım çalışmaya...

Telefon çalar iyi haber gelir
Ece-
Arkadaşlar çok kibarsınız hak ettiğim halde bana hiçbiriniz sevimsiz bir şey söylemediniz... Ama ben söylenilmesi gerekeni kendim söylemek istiyorum... Evet para hayatımızda her şeyi çözer düşüncesi tamamen saçmalıkmış hem acı öğrendim hem tatlı dostluklara ulaştım... Ama inanın bir daha asla para ile ilgili bir şey söylemeyeceğim... aslında Melek senden bir isteğim var...
Melek - Hayırdır Ece elimden gelen bir şeyse elbette ki...
Ece- O tavuğun Uysal ile ben de dost olabilir miyim...
Melek_ Uysal... Tavuk... Sen... çok ilginç ama elbette Melekcim neden olmasın... Haydi dansa da başlayalım...




Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu Sayfa 0,129 Saniyede Yüklendi.