Henri Matisse: Pencere ve düşler |
Yanıt Yaz |
Yazar | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla
Konu: Henri Matisse: Pencere ve düşler Gönderim Zamanı: 22.Aralık.2008 Saat 09:21 |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Henri Matisse: Pencere ve düşler
Matisse, 20. yy. sanatının en modern ve farklı figürlerinin yaratıcılarından biri. Ressamlığının yanı sıra, heykel sanatçısı ve grafik tasarımcısı olarak da tanınır. Le Cateau’da (Fransa) 1869 yılında doğmuş, hukuk okumuş. 1890 yılında geçirdiği bir apandisit operasyonu sonrası yatakta oyalanmak için resme başlamış. Bakınız, bazen bir apandisit patlaması bile hayırlı sonuçlar doğurabiliyor... 1892 yılında hukuk kariyerinden vazgeçmiş, Paris’e gitmiş ve resim okumuş. Tutucu hocaların elinde önceleri daha çok geleneksel sanat çalışmış. Ancak zamanla, aralarında Monet, Cezanne, Van Gogh gibi ressamların bulunduğu izlenimci akımdan etkilenmeye başlamış. Kendi içinde dönemlere ayrılan bu akımın, uçuşan renkler, göller ve sokakların gün ışığında değişen renklerinin yumuşacık bir şekilde tuvale döküldüğü döneminden çok; Cezanne ile başlayan, gölgeler ve ışıktan uzak durup, resmin renk dengesini korumak uğuruna varlıkların anatomilerini bozmayı yeğleyen anlayışın temsilcisi olmuş. Renk kullanımı ve formları uzaysal biçimlere çevirmede özgür bir tarz benimsemiş.
1903 ve 1904’de Henri Edmon Cross ve Paul Signac’ın noktalama tekniği ile yaptıkları resimleri ile karşılaşmış
Cross ve Signac, saf boya maddelerinin küçük vuruş ve darbeleriyle, noktalarla yoğun bir renk cümbüşü ve güçlü bir görsel titreşim yaratabiliyorlardı. Onların tekniğinden etkilenen Matisse, bunu daha geniş vuruşlarla yapmaya başlamış. Çok kesin hatlı ve cesur renk kullanımları üretmiş. Karısını resmederken kullandığı bu teknik, alın ve burundaki yeşil darbelerde kendini iyice gösteriyor. 1905 yılında renk kullanımında serbestliği iyice benimsemiş. Bunun en iyi örneklerinden biri, The Open Window isimli eseri. İşte bununla birlikte, Matisse’nin pencerelere olan düşkünlüğüne bir göz atmakta fayda var:
Yine 1905’e dönelim. Bazı ressam arkadaşları ile eserlerini sergiledikten sonra Paris sanat dünyasının dikkatlerini üzerlerine çekmişler. Duygusal akımın uçlarında oldukları, çok canlı renkler kullandıkları, resimlerindeki coşku ve güçlü fırça darbeleri ile gelen hareket nedeniyle aykırı çocuklar olarak görülmüşler ve kendilerine Les Fauves; yani vahşi canavarlar denmiş. Grubun lideri konumunda da Matisse yer almış. Resimlerinde hareket ve canlılığı iyimserlikle işleyen Matisse, dans ve müzik temalarına ayrı bir ilgi göstermiş. Dansçılar, daha doğrusu genel olarak insan figürleri yer almış resimlerinde. Bunu bronz heykellerinde de, grafik çalışmalarında da görmek olası.
Tuval başında ayakta duramadığı son zamanlarında, dekopaj ve kanvas üzerinde parlak kağıtları aranje ettiği kolaj tekniği üzerinde çalışmış ve belki de en bilinen eserlerini ortaya çıkarmış. 1954 yılında ölen ressam, dünyanın en sancılı dönemlerinden birinde yaşamış, en büyük savaşlar ve kıyımlara tanık olmuş olmasına rağmen ya da belki de bunun yüzünden, öğretici ve mesaj verici bir kaygı taşımamış. Belki o da korku ve şiddetten fazlasıyla çekmiş olduğu için bunların izini resimlerine yansıtmamış.
Onun resimleri konforu, sığınmayı ve rahatlığı yansıtır. İçgüdü ve önsezinin önemine inanan ressama göre, bir sanatçı, renkler ve form üzerinde bütünüyle hakimiyet sağlayamaz; bunun yerine renkler, şekiller, çizgiler nasıl bir araya geleceklerini sanatçıya hissettirirler. İşte o da kendini sanatın ellerine bırakıvermiş. Matisse’nin özellikle son dönem eserleri, iç dekorasyondan giysilerimize, mimariden aksesuarlara, hayatın içine işlemiş birer pop art unsuruna dönüşmüşler diyebiliriz. Bunun örneklerini de pek çok yerde görmek mümkün.
Son olarak bir şey daha eklemeliyiz; pek çok sanatçının kaderi olan yaşarken değeri bilinmeme durumu, Matisse’nin başına gelmemiştir. Hayattayken de değer görmüş, hayranlar edinmiş, peşinden ressam adaylarını sürüklemiş ve ömrü boyunca, dünyayı bir şekilde etkileyen eserler yaratmaya devam etmiştir. kaynakiştegenç |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |