Resim dünyasının yaramaz çocuğu: Komet |
Yanıt Yaz |
Yazar | ||||||||||||||||||||
terapist
Yönetici Kayıt Tarihi: 01.Ocak.2007 Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 1803 |
Alıntı Cevapla
Konu: Resim dünyasının yaramaz çocuğu: Komet Gönderim Zamanı: 22.Aralık.2008 Saat 09:44 |
|||||||||||||||||||
Resim dünyasının yaramaz çocuğu: Komet “Doğa oldu bir hayal, dünya bize yabancı” Veronique Petit’ye sorarsanız, eğer Charlie Chaplin Anadolu’da, Çorum’da doğsaydı, ve tabii ki ressam olsaydı, kesinlikle Komet gibi resim yapardı. Olağanüstü insancıl, ama bir o kadar da komik, ironik, gerçekdışı, karanlık bir evreni olan Komet’in resimleri, masalsı, romansı, destansı bir zamandan dünyamıza ulaşmış enstantanelerdir adeta. Uzun yıllardır Paris’te yaşayan ressamla sohbet ettik ve hayata dair minik ipuçları aldık. Bakınız neler diyor bize Komet:
Çantadaki Avcı Ortaokuldayken bir resim öğretmenimiz vardı, Hasan Sağlam. Haylazız ya, bir gün beni ve birkaç arkadaşımı dersten atarken ilginç bir şey oldu. Deri bir çantam vardı, üzerine de iletkiyle basit bir avcı resmi çizmiştim. Hasan Hoca’nın gözü bir an çantama takıldı ve ‘Sen dur bakalım, o ne çantandaki?’ diyerek geldi ve resme baktı. Sonra ‘Hadi bakayım, yerine geç sen,’ dedi. Resim hayatım böyle başladı diyebilirim. Arkasından Fuzuli Şiirleri’ne dair bir resim müsabakasında resmimin derece alması bana iyice heves verdi. Artık resim sergilerinde daha çok benim resimlerim yer alıyordu, Hasan Hoca da atölyenin anahtarını vermişti bana. Artık ileride ne olacağım aşağı yukarı belli olmuştu. O yaşlarda varlığını ispat etmek ister insan, olağan dışına çıkmak, farklı olmak... Öyle başlıyor her şey. Sonradan bencilliği aşması lazım, çünkü ortaya çıkan sonuç toplumsal bir durumdur, artık topluma mal olmuştur. O noktadan sonra, sanatçı, ‘Ben!’ diye çıkamaz ortaya.
Toplumsal acı Sorunlarımız var, hem bireysel hem toplumsal. Hep birlikte acı çekiyoruz, bilinçli veya bilinçsiz, hepimizi etkiliyor. Bütün bunları reddedip nihilist bir tavır da alsanız, bir şeyi değiştirmez bu; mutlu olamamanın başka bir yolunu seçmiş olursunuz sadece.
Halbuki insan elinde hiçbir şey olmadan da bir şeyler yapabilir; Pasolini ilk filmlerini imkansızlıklar içinde çekti ve çok güzel filmlerdir hepsi. Aynı şekilde Yılmaz Güney de Umut filmini, kendi çabasıyla yarattığı zor koşullarda çekti ve nasıl bir film olduğunu biliyorsunuz. İnsan kendini ifade etmenin yolunu her koşulda bulabilir, bunun için binlerce dolarlık teknolojik imkanlara hiç ihtiyacı yok. Ama içinde bulunduğumuz sistem insanda hiçbir şey yapma isteği bırakmıyor. İçimdeki Çocuk Genel bir umutsuzluk hissettiğim için söylüyorum bunu, ki zaten yaşamda mutlak bir mutluluk da yok, acılar ve sevinçler bir arada. Demek ki insan etrafındaki küçük mutlulukları yaşayabilmeli, yaşamındaki şiiri çıkarmasını bilmeli. Daha da önemlisi içindeki muzip çocuğun arada sırada çıkıp annesinin sandığını karıştırmasına izin vermeli. Mutsuzlukların sonu yok, ama bütün bunların arasında gülerek düşünmek ve devam etmek lazım. Yapılacak pek çok güzel şey var. An ‘O An’ Hep bir şeyler bekliyoruz, bir şeyler için bekliyoruz. Şunu yapalım, bunu yapalım, şu geçsin, bu olsun vs.. Yaşadığımız anı ıskalıyoruz. Olmasını beklediğimiz şey ne ise, onu beklerken ki sürenin değerini bilmiyoruz, bir an önce geçsin istiyoruz. Halbuki o an bir daha asla yaşanmayacak, zamanın içinde kaybolacak, geri gelmeyecek. Oysa ki biz onu daha baştan kaybediyoruz, hatta farkına bile varmıyoruz o anın aslında ‘o an’ olduğunun. Çok yavaş ilerlediğini sanıyoruz zamanın, bir türlü geçmek bilmediğini, kilitlendiğimizi. Ne kadar hızlı geçiyor oysa. Bir an var ve sonra yok. Bazen beklemenin de çok güzel olduğunu, içinde geçip gitmekte olan bir ‘an’ı barındırdığını bilmek gerek.
“Bazıları dizelerle resim yapar, bazıları düz yazıyla, Komet’in resimleriyse düz yazıyla yazılmış şiirlere benziyor..” Resimlerinin yanı sıra yıllardır şiir yazan Komet’in pek çok dergide yayınlanmış şiirleri var. Yakın bir tarihte şiir kitabı yayınlanacak olan şair-ressam, bu kitap için bir taraftan yoğun bir şekilde şiirlerini toparlıyor. 15 ocak salı, bugün ayın kaçı? Elleri telefon gibi Sağda 24 numarada oturuyorduk. 1941’de Çorum’da doğan Komet, 1960-67 yılları arasında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde okuduktan sonra 1971’de burslu olarak Paris’e gitti. Halen Paris’te yaşayan sanatçı, yurtiçi ve yurtdışında pek çok sergi açtı ve pek çok müzede de eseri bulunuyor. Atina’da bir müzede figüratif resim üzerine yapacağı sergiye hazırlanan Komet’in, bu sergide, yarısı koleksiyon yarısı yeni resim olmak üzere, 80 adet yağlıboya resmi bulunacak.
kaynakiştegenç |
||||||||||||||||||||
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |