Sinemanın Klasik
İsimleri – Robert de Niro
Robert De Niro, iki Oscar ödüllü, Empire
tarafından yaşayan en başarılı oyuncu seçilmiş, tüm zamanların en iyi
filmlerinden bazılarında rol almış bir aktör, yönetmen ve prodüktör. Bobby’nin
oynadığı filmlerin en az yarısını ezberlemeden sinemadan anlıyor
sayılamıyorsunuz.
Bay De Niro, İngiliz Empire dergisinin yaptığı
ankette “yaşayan en başarılı oyuncu” seçildi. 20 milyon dolar kulübü üyesi, yani
2002’deki “Showtime” ile 20 milyon dolar alan oyuncular arasına katıldı. Ondan
önce de milyon dolar gibi ücretler alıyordu en az. İlk filmlerinden biri olan
“The Wedding Party”den sadece 50 dolar aldığı düşünülürse fena bir gelişme
değil. Bazıları kendisine Marlon Brando’nun tacını devraldı diyor. Aldıysa,
Martin Scorsese ile Brian De Palma’nın filmlerinde kaptığı roller sayesinde.
Kendisini en çok karanlık işler çeviren mafya adamı olarak tanıyoruz. Mafya
olmasa da aşağı yukarı tüm rollerinde karanlık işler çeviriyor, belalı adamları
oynuyor.
Bu hep aynı rolleri oynama durumu yüzünden
eleştirildiği de olmuyor değil. Az önce bahsettiğimiz anket vardı ya, orada
ikinci Al Pacino oldu. Yaşayan en iyi iki aktör olduğu söylenen iki oyuncu da
aynı şeyle eleştiriliyor, hep aynı oynamak. Gerçekten de De Niro da, Pacino da
filmlerin hep aynı üstün kalitede oynuyorlar. Kevin Costner gibi bir yetenekleri
var. Mesela Robin Williams, Robert De Niro kadar göz dolduran bir aktör değil,
ancak türlü türlü rolün altından kalkabiliyor (Robin Williams, asla De Niro
kadar üstün bir performans sergilemedi. Ama asla “Godfather” gibi bir filmde
oynama şansı da olmamıştı). Robert De Niro, 1995’teki “Heat”ten sonra, oynadığı
filmleri çeşitlendirmeye karar verdi ve ortaya “City By The Sea”, “15 Minutes”,
“The Score”, “Analyze This”, “Showtime” gibi kolayca unutulacak filmler çıktı.
Bu kadar laklaktan sonra şu sonuca varabiliyoruz; Robert De Niro, yaşayan en
önemli aktörlerden biridir, kariyerinin ilk yarısı sayesinde.
“ http://www.imdb.com/title/tt0113277/ - - Heat ” hakkında bir bilgi de, kariyerleri hep
birbiriyle kıyaslanan De Niro ve Pacino, ilk kez bu filmde aynı sahnede birlikte
oynadı. Gerçi ikinci Godfather filminde ikisi de oynamıştı ama hiç ortak
sahneleri yoktu. Üstelik “Heat”deki sahneleri, bu efsanenin gerçek olmasına
yakışır şekilde pek bir gerilimliydi.
Bobby, 17 Ağustos 1943’te New York’ta doğdu. Babası,
İtalyan asıllı bir ressam, heykeltıraş ve şairdi. De Niro’nun babasının bir
mafya tetikçisi filan olmasını bekliyor insan, değil mi? Bobby, 10 yaşında “High
School of Music and Art” adlı okulda resim ve heykel okumaya başladı. 13 yaşında
okuldan ayrıldı ve İtalyan mahallesindeki bir çeteye katıldı! İtalyan asıllı
çocuğun çeteye katılması klişesinden çabuk sıkılan Bobby, 16 yaşında tiyatroya
döndü.
20 yaşında, yani 1963’te, beyaz perdedeki ilk rolünü
kaptı: Brian De Palma’nın “ http://www.imdb.com/title/tt0065198/ - - The Wedding Party ”si, hani 50 dolar aldığı film. Gerçi film 1969’da gösterime
girdi ve Bobby o zamana kadar üç filmde daha oynamıştı ama adını duyuramamış ve
tiyatroda kalmıştı. De Palma, De Niro’yu tuttu ve iki filminde daha oynattı. Bu
sayede adını duyuran Bobby, ilk önemli rolünü Martin Scorsese’in “ http://www.imdb.com/title/tt0070379/ - - Mean Streets ”inde kaptı.
Martin ile siftahını yaptıktan sonra ortaklıkları epey uzun sürdü: “ http://www.imdb.com/title/tt0075314/ - - Taxi Driver ” (1976),
“ http://www.imdb.com/title/tt0076451/ - - New York, New York ” (1977),
“ http://www.mgm.com/title_title.do?title_star=ragingbu - - Raging Bull ” (1980), “ http://www.imdb.com/title/tt0085794/ - - The King of Comedy ” (1983),
“ http://www.imdb.com/title/tt0099685/ - - Goodfellas ”(1990), “ http://www.imdb.com/title/tt0101540/ - - Cape Fear ” (1991) ve
“ http://www.imdb.com/title/tt0112641/ - - Casino ” (1995). Bu
filmlerde De Niro’nun performansını kısaca “sosyopat” olarak özetleyebiliriz.
Bütün bu filmler arasında onu bugünkü yıldız haline getiren “Taxi Driver”dır. O
meşhur “You talkin’ to me?” sahnesi var ya, işte o sahne tamamen De Niro’nun
doğaçlamasıdır.
Tabii kariyerinde Scorsese ve De Palma filmi olmayan büyük başarılar da var.
Örneğin “The Deer Hunter”, “ http://www.imdb.com/title/tt0087843/ - - Once Upon a Time in America ”,
“ http://www.imdb.com/title/tt0088846/ - - Brazil ” (1985), kariyerinde önemsiz ama çok komik
“ http://www.imdb.com/title/tt0095631/ - - Midnight Run ” (1988), “ http://www.wag-the-dog.com/ - - Wag the
Dog ” (1997), “ http://www.imdb.com/title/tt0122933/ - - Analyze This ” (1999), “ http://analyzethatmovie.warnerbros.com/ - - Analyze That ” (2002), “ http://www.meettheparents.com/ - - Meet
The Parents ” (2000) ve “ http://www.meetthefockers.com/ - - Meet The Fockers ”
(2004).
De Niro, iki rolüyle Oscar kazandı ve bu roller onun
kariyerindeki en önemli üç filmden ikisiydi: “Raging Bull” ve tabii ki Godfather
serisinin en iyisi, tüm zamanların en iyi üçüncü filmi “ http://www.imdb.com/title/tt0071562/ - - The Godfather Part II ”.
Sinema tarihinde aynı karakteri canlandırıp Oscar
alan sadece bir çift oyuncu vardır, o da De Niro ve Marlon Brando çiftidir.
Brando, ilk filmde Don Vito Corleone’nin yaşlılığını, De Niro ise ikinci filmde
gençliğini oynamıştı. Aslında De Niro, ilk filmdeki Sonny rolü için deneme
çekimine katılmış ama rolü alamamış. İkinci film çekilecekken Francis For
Coppola bu deneme çekimini hatırlamış ve rolü De Niro’ya vermiş. Bu rolde
tamamen İtalyanca konuştuğunu bilmiyorsanız, filmi izlemediniz demektir ki çok
ayıp!
Şimdi gelelim De Niro hakkında bilmeniz
gerekenlere. Bir kere, Marlon Brando’nun takipçisi olarak metod oyuncusu
olduğunu bilelim. Bu yüzden karakterlerine çok sadıktır. Yine bu yüzden “Raging
Bull” için 27 kilo almaktan, “Cape Fear” için dişlerini kaplatmaktan, “Godfather
Part II” için gerçekten Sicilya’ya taşınmaktan gocunmaz. Hatta, 1987’de Vincent
D’Onofrio, “Full Metal Jacket” için 30 kilo alana kadar “bir film için en çok
kilo alan aktör” dalında Guinness rekoru sahibiydi. De Niro, TriBeCa Film
Festivali’nin ve ödül törenlerinde yakaya takılan kurdelelerin babasıdır. Bir de
bir türlü alamadığı bir “fahri İtalyan vatandaşlığı” var. 2004’te Venedik Film
festivali'nde verilecekti, ancak bir grup İtalyan’ın “adımızı mafyaya çıkardı”
protestosu üzerine ertelendi. 2005’te Roma’da verilecekti, yine ertelendi.
Bakalım ne olacak. Kendisinin aynı zamanda İrlandalı, Alman, Fransız ve İngiliz
kanı taşıdığını da söyleyelim. Filmlerdeki karakterlere bakmayın, De Niro çok
sıcakkanlı bir adam. Sevmeyenler sadece servis yapan garsonlar, şoförleri ve
otel çalışanları olmalı, çünkü bahşiş vermeme gibi bir prensibi var.
iştegençe teşekkürler
|