Laboratuvar ortamında her şey her zaman
yolunda gitmeyebilir. Kimi bilim adamının şansına radyoaktif örümcek düşer, kimi
de 21. Yüzyılın en çok satın alınan sıvısını icat eder.
Cips: 1853’te, New
York’ta Moon Lake restoranında, Cornelius Vanderbilt adlı tantanacı bir müşteri,
kalın kesildiği için kızarmış patateslerini mutfağa geri gönderdi. Şef, George
Crum, daha ince kesilmiş ikinci partiyi gönderdi ama bunu da beğendiremedi.
İnadım inat kabilinden çıkan şef, patatesleri kağıt kalınlğında kesip çılgınca
kızarttı ve “al sana patates” der gibisinden müşteriye gönderdi. Vanderbilt ve
dünyadaki tüm tantanacılar anısına bir dakikalık saygı duruşu lütfen.
Kola: Atlantalı eczacı
John Pemberton, baş ağrısı için bir ilaç bulmaya çalışıyordu. Eline geçen
malzemeleri karıştırmaya başladı. Bu malzemelerin ne olduğunu hala bilmiyoruz,
çünkü Coca-Cola’nın gizli formülünü oluşturan malzemelerden bahsediyoruz.
Kolanın koyu bir şuruptan gazlı bir içeceğe dönüşmesi için 8 yıl geçmesi
gerekti.
Sandviç: İngiltere’deki Sandwich kentinden John Montagu, kumar oynarken
kolayca yenecek bir yemek isedi. Montagu’nun şefi, iki dilim ekmeğin arasına
kurutulmuş et tıkıştırarak efendisine gönderdi. Yıllardan 1774’tü ve sandviç
diye bildiğimiz şey, bir kumar masasında doğmuştu. Çikolata parçalı kurabiye: 1930’a kadar çikolatalı kurabiye, hamura pişerken eriyen özel
mutfak çikolataları eklenerek yapılıyordu. Toll House adlı handa çalışan Ruth
Wakefield, mutfak çikolatası bitince normal bar çikolatalardan birini
parçalayarak kurabiyeye ekledi. Sonuç, dünyanın en ünlü çikolata parçalı
kurabiyesine Toll House markası verilmesine kadar ilerledi.
Popsicle: Popsicle, bizim meybuz diye bildiğimiz meyveli dondurmanın
İngilizce adı. 1905’te 11 yaşındaki Frank Epperson, hazır tozla yaptığı meyveli
sodasını bahçede unuttu. Gece bahçede, içinde karıştırma çubuğu ile donan
meyveli soda, 18 yıl sonra patenti alınarak tanesi 5 sentten satılmaya
başladı.
Külah: 1904’a kadar
dondurma, tabakta servis ediliyordu. Missouri’de dondurma satan bir stand çok
başarılı olurken komşu stand sinek avlıyordu. Dondurma standının tabaklarının
bittiği gün, komşu standın sahibi Ernest Hamwi, Zalabia adlı İran işi tatlı
çıtırları dondurmalar için tabak olarak kullanmayı önerdi. Ne yazık ki patenti,
önce davranan Italo Marchiony adlı bir İtalyan kaptı.
Şampanya: Şampanyayı
icat eden Dom Pierre Perignon, aslında şaraptan köpükleri çıkarmaya çalışıyordu.
Çünkü 17. yüzyılda şarapta köpük olması, kötü işçilik anlamına geliyordu. Siyah
üzümlerden beyaz su çıkarmann yolunu bulan Dom Perignon, soğuk havadan dolayı
uzun süren fermantasyon sırasında, şarapların köpürmesine engel olamıyordu.
Lanetler okuyup karbondioksit dolu şarabını piyasaya sürdü ve İngiliz
aristokratlar şaraba bayıldılar!
Sakarin: Yapay
tatlandırıcıların anası Sakarin, Constantin Fahlberg adlı kimyagerin elini
yıkamaya üşenmesi sonucu icat edildi. Yıllardan 1879’du ve Fahlberg, kömür
tozunu nasıl değerlendirebileceğine dair denemeler yapıyordu. Eve döndüğünde
yediği ekmeklerin aşırı tatlı olduğunu farketti. Hamuru tatlı yapan, elindeki
kömür tozuydu!
iştegenç ten teşekkürler
|