Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın
ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan ben özgürüm diye
bağıran edebiyat. Sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin
ince çizgisinde varolmaya çalışan yeraltı edebiyatı; alkolizmin,
cinselliğin, sıradışılığın, küfrün dışa vurumudur. Kaçış edebiyatı
olarak da adlandırılır.Kahramanları anti kahramandır. ya da diğer bir
deyişle yakışlıklı/karizmatik/akıllı/zengin adamlar, güzel/zeki/zengin
kadınlar değil, sıradan insanlardan daha sıradan insanlar hatta bir
takım materyalist bakış açısıyla kurulan günümüz kast sisteminin en
altında yer alan insanlardır. kötü şeyler yapmaları mübah olduğu için
yeraltı edebiyatı bambaşka bir pornografiye olanak sağlar.
Toplumun en
ötekileri olan, etraflarında bulunmaktan korktuğunuz uyuşturucu
kullananlar, satıcılar, sokakta yatanlar, eşcinseller, transeksüeller,
pezevenkler ve diğerleri. bu insanların dünyasını görünmez dolayısıyla
dokunulmaz olarak izleyebilir, gözlemleyebilirsiniz. değerlerin
hırpalanıp, hiçleştiği, adrenalin haz kaynağı olduğu dünyamızda bir nevi
lunapark eğlencesi sağlar size yeraltı edebiyatı.
Kökleri yeteri kadar eşelendiğinde Marquis de Sade'e (1740-1814) kadar
varılabilir. Sade, yazdıkları ile 'başkalarına acı çektirmekten
hoşlanma' olarak adlandırılan 'Sadizm'in fikir babası olmuştur. Erotizm
ve şiddetle ilgili kitapları yaşadığı dönemde epey yadırganmış hapse
atılmıştır. Ancak yazdıkları başka yazarlara ilham kaynağı olmuştur.
Birçok edebiyat kalıbını hiçe sayan yeraltı edebiyatı, Charles
Bukowski'yi (1920-1994) tanımamıza neden olmuştur. 'Factotum',
'Kasabanın En Güzel Kadını' (The Most Beautiful Woman in Town), 'Pulp',
'Postane'(Post Office) eserlerinden sadece birkaçı. Özellikle de
'Factotum' yazarı daha iyi tanımamıza yardımcı olmakta. Bukowski,
hayatının bir dönemini Henry Chinaski olarak ortaya sermekte çünkü.
Yazar kitabında; çeşitli serseriliklerini, sürekli iş değiştirmesini ve
kadınlarla olan ilişkilerini anlatırken kendisinin de bir yeraltı
kahramanı olabileceğinin sinyallerini vermektedir. Son yıllarda daha
hızlı gelişme kaydeden edebiyat, Chuck Palahniuk'un 'Dövüş Kulübü'
(Fight Club) adlı eserinden 1999 yılında sinemaya taşmıştır ve hayran
kitlesini arttırmıştır.
Yeraltı edebiyatının pek cok serisi vardır. Bu serilerin buyuk bolumunu ayrıntı yayınlarından bulabilirsiniz.
Örnek vermek gerekirse : http://www.ayrintiyayinlari.com.tr/yazarDetay-73-ingvar-ambjornsen.html - - Ingvar Ambjörnsen - BEYAZ ZENCİLER ( ) dövüş klübü - chuck palahniuk
eşiktekiler - philippe djian
son sürgün - dragan babic
acemi pezevenk - ola bauer
yatak odasinda felsefe - marquis de sade
tavandaki kukla - ingvar ambjornsen
gönüllü sürgün suerte - claude lucas
erojen bölge - philippe djian
kozmik haydutlar - a c weisbecker
hayran olunasi kazanova - philippe sollers
gösteri peygamberi - chuck palahniuk
kuzey gözcüsü - ola bauer
isis - tristan hawkins
tikanma - chuck palahniuk Sınırsız Rüyalar Diyarı - J.G. BALLARD Piç , Hakan Günday Anarşik Armoni - Halil Turhanlı Chuck Palahniuk- Gösteri Peygamberi jean genet - hırsızın günlüğü kadıköy underground poetix palahniuk - günlük ( FİLİMİNİ DE İZLEDİM BEN AYRICA )
Bunlar bazıları...
|