Deli İbrahim Geldi
A
(Spiker
sahneye girer.)
SPİKER: Sayın seyirciler
sevgili konuklar. Bir konu bir konuk programına hoş geldiniz. Sizlere kendim ve
hostesim adına... (Arkasına döner. Hostes yoktur.) Hostesim nerde lan?
Hostessiz program olur mu manyaklar? ( Hostes içeri girer.) Mehmet Ali
Erbil’den kurtarabildiğimiz son hostes. Geç yavrum şurda bi yerde uslu uslu
dur, çünkü bi program hostesi ne işe yarar ben de bilmiyorum. Evet bu günkü
konuğumuz tarihi bir konuk. 18. Osmanlı sultanı 1. ve sonuncu İbrahim. Yani
boncuklu deli İbrahim. ( Deli İbrahim içeri girer.) Hoş geldiniz
sultanım.
İBO: Hoş bulduk.
SPİKER: Buyrun oturun.
İBO: Sağ olasın. (Otururlar.
Spiker ayak ayak üstüne atar.) İndir ayağını.
SPİKER: Efenim?
İBO: Ayağını indir dedim.
SPİKER: Aaaa! Tabi koskoca
padişahın huzurunda ayak ayak üstüne atılır mı?
İBO: Hayır.
SPİKER: Ya!
İBO: Halkın huzurunda
ayak ayak üstüne atılmaz.
SPİKER: Ben TRT de ayak ayak
üstüne atmayan spiker görmedim de onları taklit ediyorum.
İBO: Biz ki cihan
padişahıydık. Tahtımızda bile halkın karşısında ayak ayak üzerine atmadık. Bu
ne biçim oturuştur?
SPİKER: Biz o devirlere
yetişemedik. Padişah görmediğimiz içinde işte eyle attık.
İBO: Nasıl padişah
görmediniz? Siz devlet tiyatrosuna gitmez misiniz?
SPİKER: Evet.
İBO: sahneden padişahın
biri iniyo, biri biniyo maşalllah. Anlat bakalım şimdi beni buraya niye
çağırdınız?
SPİKER: Efenim çok ilginç
bir kişiliğiniz var.
İBO: Nasıl ilginç?
SPİKER: Yani çok renkli bir
yaşantınız varmış. ( Eliyle hostese deli işareti yapar. Hostes güler.
Padişah sinirli şekilde hostese bakar. Hostes korkar susar.)
İBO: Bu ne biçim renktir
ki cimcimeleri güldürür?
SPİKER: Tarih kitapları
sizden boncuklu deli İbrahim diye söz ediyor.
İBO: Boncuklu deli İbrahim
diye anılmak içün neler yapmışım?
SPİKER: Üüüüüüüf! Neler
yapmamışsınız ki sultanım? Söyliycem ama kızmak yok. Çünkü ben tarihin sesiyim.
İBO: Öyle tarihin böyle
sesi olur. Konuş.
SPİKER: Efenim sarayınızın
bahçesindeki havuza cariyelerinizi doldurup, onları seyredermişsiniz. (
Hostes güler)
İBO:Evet ne var bunda?
SPİKER: BU şimdi normal bi
durum mu oluyo?
İBO: Siz Hilton Otelinin
havuzuna gitmiyor musunuz?
SPİKER: O başka.
İBO: Tatil köylerinde
elalemin karısını kızını seyretmiyor musunuz?
SPİKER: O daha başka.
İBO: Rumen balelerini,
İngiliz balelerini, Macar cimnastikçilerini seyretmiyor musunuz?
SPİKER: O bambaşka.
İBO: Siz yapınca temiz
hava, bol gıda, sağlıklı yaşam da biz yapınca mı delilik? Yıkıl kafir!
SPİKER: Ama yalnız
seyretmekle kalmayıp, balıklara yem atar gibi onlara para da atıyormuşsunuz.
İBO: Siz gazinolara
tavernalara gitmiyor musunuz?
SPİKER: Evet.
İBO: Orada dansözleri
marul demeti gibi masaların üzerine çıkartmıyor musunuz? Sonra da tövbe
estağfurullah, donlarına memeliklerine kumbaraya para tıkar gibi para
doldurmuyor musunuz? Siz yapınca çağdaşlık, uygarlık da biz yapınca mı delilik?
Yıkıl mel’un!
SPİKER: Peki sakalınıza
boncuk dizdirdiğinizde mi yalan?
İBO: Külliyen!
SPİKER: Yaaa!
İBO: Sakal bu sakal
berber kapsı mı deve yelesi mi? Fakat muhterem valideciğimin nazar deymesün
deyü bir boncuk taktığı doğrudur. Valide korkusu. Valideye saygımızdan
çıkaramadık taktık. Ya siz?
SPİKER: Biz boncuk takmayız.
İBO: Doğru siz boncuk
takmazsınız. Siz gravatınıza inci takarsınız, siz ayakkabınıza bile toka
takarsınız. Siz erkeklerin yüz karaları tek kulağınıza küpe takarsınız, tek taş
yüzükler, künyeler, zincirler, pırlanta saatler takarsınız. Boynunuzda at nalı
gibi madalyonlarla çıngıraklı develer gibi dolaşırsınız. Siz yapınca estetik
güzellik de biz yapınca mı delilik? Yıkıl ib.......İbrahim’in cinlerini toplama
tepesine.
SPİKER: Tarih kitapları bi
de sizden deli diye söz ediyo. ( Kızar ayağa kalkar.)
İBO: Evet, devam et.
SPİKER: Çeşit çeşit macunlar
türlü türlü hocalar. Ondan sonra da gerdek üstüne gerdek. Bu ne bu? (
Padişah derin nefes alır)
İBO: İşte hayatım.
SPİKER: Yaaa.
İBO: Ama anlatayım da
dinle. Biz 16 kardeştik. 7’si hatun kişiydi. Er kişilerin bi kısmı Allah’ın
emriyle terk-i dünya ettiler. Bi kısmı abim 4. Murat’ın emriyle. 4. Murat
kimdir bilir misin?
SPİKER: Evet. Cihan Ünal.
Hani attan düştü.
İBO: Bir padişah attan
düşmez.
SPİKER: Ama bu düştü.
İBO: Bir padişah düşse
düşse tahttan düşer. Abim 4. Murat’ın emriyle kardeşlerimi kestiler. Sizlerin
beş dakika elektiriği kesilse deliye dönüyorsunuz. Ya ben neye döneyim. Her an
sıra bana gelmekte deyü cellat beklemekteyim. Taktir edersiniz ki cellat
beklemek otobüs beklemekten, maaş beklemekten daha zordur. Aklım yerinden
oynamış ben benden geçmişim. O esnada abim 4. Murat hakkın rahmetine kavuşmuş.
Ailede tek erkek evlat ben kaldığım için apar topar tahta beni çıkardılar.
Çıkarır çıkarmaz da bir erkek evlat deyü tutturdular. Bir erkek evlat vermedin mi
hanedan yatıyor, devlet batıyor. ben benden geçmişim. ben bitmişim. ben
erimişim. bende iş yok. Vaaaaah! Valideciğim vaaaaah! Sarayda bu dedikodu
yayılır yayılmaz hormon tedavileri, vitamin kürleri, sultan şerbetleri, kuvvet
macunları, amber hapları derken biz kendimize geldik. Geldik gelmesine de
durabilirsen dur artık. Otomatik topa dönmüşüm. Uçana atmaktayım, kaçana
atmaktayım, kımıldayana ateş etmekteyim. ( Hostese doğru yürür.) Kırpma
gözlerini kırpma. Adamı günaha sokma.
SPİKER: Kırpma kızım atış menzilindesin.
İBO: Aslında ateşkes
istiyorum, eriyorum, bitiyorum. Durmak istiyorum, duramıyorum. Enflasyon gibi
inmek bilmiyor hırsım. O hırsla üç tane erkek evladım oldu. Üçü de tahta çıktı.
Şimdi anladın mı bizimki ne zamparalıktı, ne delilik. Bizimki devlet hizmetiydi
devlet. Yani anlıycan resmi muamele. Şimdi gelelim size. ( İbo yerine
oturur. Spiker saatine bakar)
SPİKER: Allah saatimiz
doldu.
İBO: Gel kaçma gel onu
sormıycam. Bu konudaki başarınız nüfus patlamasından belli. Benim İstanbullu
hemşehrilerime iki çift lafım var. Onu söylemeden gitmiycem. Teessüf ederim
size hemşehriler. Aşk olsun yahu! 300 senedir bu şehr-i İstanbul’dan ne deliler
geldi geçti. Niceleri gelip geçmekteyken nerdeyse her metrekareye bir tam deli
isabet etmekteyken deli diye beni seçmeniz neden? Nasıl sitem edeyim size? Bir
deli ben miyim bu bana reva-yı hak mıdır? Bu vefa mıdır ey İstanbullular? Oğlum
Mustafa yık şu İstanbul’u. Kaz böğrünü taş taş üstünde koma haktır bu
İstanbula. Esas deli amcam 1. Mustafa’ydı. Adam gerçek deli olduğu için iki
defa tahttan indirildi. Ama aç tarih kitaplarını bak. Allah Allah o anlı şanlı
1. Mustafa ben boncuklu deli İbrahim. Bir bunu bilmek bile delirmek için yeter.
SPİKER: Ama koskoca
tarih.....
İBO: Ne tarihi be. Tarih
mi yazıyorsunuz siz. Sizin yazdığınız kil ü kal, dedi kodu muzur neşriyat.
Oğlum Halil Çetin ton ton çocuğum. Yörük çocuğum. Sen veletleri muzur
neşriyattan kurtarmayı bırak. Bizi kurtar bizi. Tanrı cümlemizi beni ve
bilhassa seni bu tarihçilerin şerrinden korusun yavrum. Amin.
(
Anlatıcı sahneye girer.)
ANLATICI: Sultan boncuklu deli
İbrahim. Ziyaretçin var oğlum.
İBO: Valide sultandır.
Jenefer Lopez’in kasetini getirecekti.
|