http://gazete.tiyatroterapi.com/ -
Hayatımızdan Geçenler... Sinan AKBAŞAK
16 Ağustos 2012, 12:46
Yaşınız 'orta'ların sonuna doğru gelirse geriye daha
fazla bakmaya başlarsınız. Başladığınız cümlelerin çoğu 'eskiden' olur.
Bu sizin eskiye bağlılığınızdan değil yaşadığınız günlerin
yaşayacaklarınızdan çok oluşundan olabilir...
Bu yazım Beykoz postasında da yayımlanmaktadır...
Hayatımızdan geçenler Yaşınız ‘orta’ ların sonuna doğru gelirse geriye daha fazla bakmaya başlarsınız. Başladığınız cümlelerin çoğu ‘eskiden ‘ olur. Bu sizin eskiye bağlılığınızdan değil yaşadığınız günlerin yaşayacaklarınızdan çok oluşundan olabilir…
Bizim neslimizin bir önceki nesilden, onlarında kendilerinden
öncekilerden farkları hep olmuştur, olacaktır da… Genellikle düşünülen
sanki bizim daha iyi, bizden sonrakilerin eksiği olduğu şeklindedir. Bu
elbette böyle değil… Beğenilerimiz, uğraşılarımız ve bunların öncülük
ettiği yaşam tarzımız sürekli değişiyor, bu değişim bir önceki nesile
yabancı geliyor sonra ‘bu ne’, ‘ biz eskiden’ cümleleri başlıyor. Pek çok insan hayatımızdan geçiyor, katkı sağlıyor ya da sadece dost anısı, bir selam kalıyor.
Doğrusu pek alışkanlığımız değil insanlardan ‘hocam’, ‘ustam’,
‘dostum’, ‘iyi insandı…’ diye bahsetmek. Ben bu gün hatıralarıma yer eden ailemin dışındaki insanları anmaya çalışacağım.
Beykoz’da doğdum. Muhtarın evi diye bahsedilen evde ( Orhan Veli’nin
doğduğu ev) oturduğumuz yıllarda yan komşumuz gazocakçı Hüsnü Bey
amca(Akalın) bir beyefendiydi. Gazocaklarının kafası tabir edilen
parçayı değiştirdiğinde kutusun bana verirdi… Çok ilgimi çeker
yenilerini beklerdim. Bu gün hala herhangi bir şey alırsam asla kutusunu
atmaya kıyamam… Çocuklara gülümseyerek verilecek basit bir şeyin bile
onları sevindirebileceğini de bilirim. Hemen evimizin çaprazında ekmekçi
İbrahim amca ( Ülkü), Büfeci Ahmet Bey, Nalbur Oskar, Hanım
müşterilerine’ buyur kızkardeşim’ diye hitabeden Muzaffer amca, Nevzat
Topoğraf, Bakkal Fahri Bey, Bakkal Mustaa (Mustafa)Bey, Fahrettin amca,
Betin Bey, Foto Hayri, Foto Mimoza, İlhan abi (Yavrucuoğlu) hala gözümün
önündeler…
İlkokula başladığımız ilk yıl asil öğretmen ataması olmayınca vekil
olarak görevlendirilen, bu gün avukat olarak yaşamına devam eden Numan
(Şentürk) beye hala hocam demekten onur duyarım. Ertesi yıl hayatıma
öğretmenlerin en büyüğü ve benim ruhuma öğretmenliği nakşeden rahmetle
andığım Kamuran Hanım (Okan) girer. Katkıları sayılamayacak kadar
çoktur. Çocukları Yüksel abla, Ayşe abla. Ve Timur ağabey de her
birimizin hayatına katkı sağlamaya devam etmişlerdir. Okul müdürümüz
Gavsi beyi (Akalın), daha Sonra Turan Erdöl, Öğretmen Hulusi beyi, Nevin
öğretmen, Sitare öğretmen, Sabiha öğretmen, Ayşe öğretmeni ve ’ arap
hocanım’ı (hep bu şekilde anıldığından ismini hatırlayamadım)anıyorum.
Neredeyse elli yıl önce başlayan arkadaşlığımız ve artık kardeş
statüsüne geçen Cemal Artüz, hala görüşebildiğim arkadaşlarım Turan
Tınaz, Nihat kabakçı, Remzi Aydın, Şerafettin Demir… Fatma, Sümer,
Emine, Nebile; sizler hatırlanıyorsunuz…
Ortaokula başladığımda ilk tanıştığım öğretmenim Perihan Hiçbıkmaz,
Hemen peşinden. Elmas Hanım (Tahtacı), Aydın hanım (Tokay),İngilizce
öğretmenimiz Lamia hanım (Sarısözen), o gün genç bir yüzbaşı olan Türkçe
öğretmenimiz Necdet Çakır, Unutulmaz Şahin bey (Köktürk), Lale hanım,
Köktürk), Fikri bey ve maalesef elim bir cinayetle hayatını kaybeden
okula da adını veren Ziya Ünsel’i (Ünsal değil) anmak istiyorum.
Ortaokul yıllarımın sonuna doğru hayatıma giren Beykoz Kültür Derneği,
beni tiyatroyla tanıştıran Mehmet Destegül, Tiyatroda ilk ‘usta’m Hilmi
ağabey (Kanbay), Ahmet Destegül, Ercüment Erim, Bahadır Bora, Sedat
Kapkı, tost Memet, Timur Okan, Şampiyon Şule ve daha birçok dost… Hepsi anılarda.
Sonrası Ferit İnal Lisesi... Ama bina henüz bitmediğinden Yıllar sonra
öğretmen olarak görev yaptığım Çiğdem ilkokulunda öğleden sonraları
eğitim veriliyor… Yol diz boyu çamur, sıralar ilkokul standardı, küçük,
oturup kalkması zor… Vekil müdür Çiçek Bey (Mustafa Çiçek), Bedia hanım,
Ayla hanım var ama cebir, geometri, fizik, kimya boş… Biz Paşabahçe
yeni sinemadayız. Bendeniz de yılsonu dört zayıf eğitimde tekleme
yaşadığım yıllar. Sonrası yıl yeni binaya geçiş… Haluk bey (Eser)müdür,
Çiçek bey başyardımcı… Doğan Bey, Nuray Hanım, Hikmet Bey, Rıdvan Bey,
Semra Hanım, Sadık Bey, Ahmet Celal Bey, Suzan Hanım, Aylin Hanım, Zülal
Hanım, Hulusi Bey, Tarık Bey, Fuat Bey, Yurdakul Bey, Fatma Hanım ve
arkadaşlarım Levent, Sabit, Ahmet, Emine, Saniye, Asım, Orhan, Gürtan,
İsrail, Namık, İskender, Osman, Erdoğan, Gülser, Fatma, İrfan, Kemal,
Nevin, Avni, Nizam, Emin, Oktay…
Konservatuar yılları, tepebaşı deneme tiyatrosu… Elden tutup el
verenler… Yıldız Hanım, Çetin hoca, Toron hoca, Oğuz Aral, Beklan Algan,
Ayla Algan… Göz ayırmadan izlenenler; Müjdat Gezen, Savaş Dinçel, Erdal
Özyağcılar, Ali Poyrazoğlu… Dostlar; Mehmet Çerezcioğlu, Ragıp Yavuz,
Betül Arım…
Hayatımıza çeşitli şekillerde giren, pek çok ismi andık… Ne güzel… Dost
olduklarıma, dostum olanlara, emek verenlere, hâsılı anılarıma
yerleşenlere… Yaşayanlara sağlıklar… Göçüp gidenlere rahmet ve anılmak
diliyorum. Sinan AKBAŞAK
|