Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Yeni nesil Türk sineması: Derviş Zaim

Nereden Yazdırıldığı: Tiyatro yaşamın aynasıdır...
Kategori: 7 - DİĞER KÜLTÜR VE SANAT DALLARI
Forum Adı: Sinema
Forum Tanımlaması: Sinemaya dair her türlü bilgi
URL: http://forum.tiyatroterapi.com/forum_posts.asp?TID=501
Tarih: 29.Nisan.2024 Saat 06:31
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com


Konu: Yeni nesil Türk sineması: Derviş Zaim
Mesajı Yazan: terapist
Konu: Yeni nesil Türk sineması: Derviş Zaim
Mesaj Tarihi: 18.Aralık.2008 Saat 11:40

Yeni nesil Türk sineması: Derviş Zaim

Yeni%20nesil%20Türk%20sineması:%20Derviş%20ZaimDerviş Zaim, sinemamızın yüz akı yönetmenlerinden biri. İlk olarak “Tabutta Rövaşata” filmiyle tanıdığımız yönetmen, bu filmi takip eden diğer filmleriyle de çizgisini koruyarak sulu komediler yapmadan da izleyiciye ulaşılabileceğini kanıtladı. “Filler ve Çimen”, “Çamur” filmleriyle de sinemanın toplumsal olaylara duyarlı olabileceğini gösterdi.

1964 Kıbrıs doğumlu yönetmenimiz, Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme okuduktan sonra İngiltere Warwick Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında master yaptı. Yönetmen, Boğaziçi Üniversitesi’nde geçirdiği yılların, arkadaşlık ilişkilerinin, üye olduğu kulüplerin ilerideki yıllarda sanat hayatına önemli katkıları olduğunun altını çizmeden geçemiyor. İşletme mezunu yönetmen, sinemaya geçişini ise şöyle anlatıyor. “Öyle bir günde olan bir şey değildi, çok uzun bir süre zarfında oldu. Deyim yerindeyse damlaya damlaya birikti. Önce kısa film senaryoları, sonra uzun metrajlı film senaryoları. Edebiyatla böyle haşır neşir olmak sinemayla olan ilişkimi pozitif etkiledi. Yüzme öğrenmek gibi bir şey bu. Nasıl ki yüzme öğrenmek için suya girmeniz gerekiyor, bizim de sinemayı öğrenmek için film yapmamız gerekiyor. Biz de hantal video kameralarla film çekmeye başladık; sinema kulübünde çektiğimiz orta metrajlı bir film vardı. Kendime ait deneysel filmlerim oldu. Denemek istediğim birçok şeyi o platformlar altında denemeye çalıştım, kendimi geliştirme şansım oldu. İngiltere’den dönünce de baktım yapımcılara götürdüğüm projeler pek ilgi çekmiyor, acaba ben kendi göbeğimi kendim kesebilir miyim diye düşünmeye başladım. ‘Tabutta Rövaşata’nın yapım serüvenine başlamış olduk.”

Derviş Zaim, daha ilk filmi http://beyazperde.mynet.com/film/1068 - Tabutta Rövaşata ile izleyiciye farklı olduğunu, farklı bir sinema anlayışına sahip olduğunu kanıtlamıştı. 1996 yılında vizyona giren ve Ahmet Uğurlu’nun başrolde yer aldığı filmde İstanbul’u ve dünyayı farklı bir gözden izlemiştik. Kleptoman bir şarapçının gözüyle... Filmin başarısı biraz da buradan geliyordu. Hayata bir kere de düşkünlerin gözüyle bakmıştı seyirci. Filmin bir güzel yönü de Yansımalar ve Baba Zula gruplarının filmin ruhu ile bütünleşen müziklerinin en güzel sahnelere eşlik etmesiydi.

Yeni%20nesil%20Türk%20sineması:%20Derviş%20ZaimO dönemde Türk sineması “Eşkıya”, “İstanbul Kanatlarımın Altında”, “Hamam” gibi filmlerle üzerindeki ölü toprağını atacak ve kitleleri yeniden sinemaya çekmeyi başaracaktı. “Tabutta Rövaşata” da bu filmler arasında en farklı yerde duranıydı. Bu arada filmin Ahmet Uğurlu tarafından canlandırılan başkarakteri Mahsun, gerçek hayattan bir karakter. Yönetmen filmin hikâyesini şöyle anlatıyor. “Boğaziçi’nden mezun olduktan sonra Hisarüstü’nde uzun yıllar yaşadım. Orada gördüğüm bir insandan çok etkilendim. Adı Dursundu, araba hırsızı. Boğaziçili birçok insan onu tanıyordur muhtemelen çünkü birçok insanın arabasını çalmıştı. Enteresan bir insandı. Ne yazık ki vefat etti. Sokakta yaşıyor, araba çalıyor ama arabaları bir süre sonra çaldığı yere bırakıyordu. Kimi zaman arabada yaşıyordu, yağmurdan çamurdan korunmak için. Onun hikâyesini temel alıp biraz da başka şeylerle destekleyerek bir senaryo yazmaya çalıştım. Tabutta Rövaşata böyle çıktı.”

Yeni%20nesil%20Türk%20sineması:%20Derviş%20ZaimYönetmenin 2000 yılında vizyona giren bir sonraki filmi “ http://beyazperde.mynet.com/film/686 - Filler ve Çimen ise ülkemizin yakın geçmişine politik pencereden bakan kurgusal bir filmdi. Küçük küçük hikâyeler iç içe geçiyor, karakterlerin hayatları ortak bir çizgide kesişiyor ve ortaya karmaşık bir tablo çıkıyordu. Film, işlediği konunun doğası gereği içerdiği aksiyon öğeleriyle, yönetmenin filmografisinde ayrı bir yerde duruyordu. 2002 tarihli http://beyazperde.mynet.com/film/1772 - Çamur ’da ise Ahmet Uğurlu bir kez daha Derviş Zaim’in kamerasının karşısına geçmişti. Kıbrıs’ta çekilen film, aynı coğrafyada yaşayan, benzer kültürel özellikleri paylaşan, aynı müzikleri dinleyen iki toplumun neden barışamadığını sorgulamıştı. Savaşın ve düşmanlığın anlamsızlığı bir kez daha beyaz perdeye yansımıştı. Zaim’in filmlerinde mekânın büyük önemi olduğu ortada. Diğer Derviş Zaim filmlerinin arasında görselliğiyle öne çıkan filmin mekân seçimlerini de, kendisi de Kıbrıslı olan yönetmenimizden başkası yapamazdı herhalde. 2006 yılında ise son Derviş Zaim fimi “ http://beyazperde.mynet.com/film/3259 - Cenneti Beklerken vizyona girdi. İşlediği konuları genellikle günümüzden seçen yönetmen, bu kez bize 17. yüzyıldan bir minyatür ustasın hayatından bir kesiti izleyiciye sunuyordu.

Derviş Zaim için Türk Sinemasının en duyarlı yönetmenlerinden biri dersek yanlış olmaz. Kendisi de sinemasını anlatırken “Ben filmlerimi zenginleşmek için yapıyorum. Bundan başka benimle birlikte, filmlerimi seyreden insanların da zenginleşmesini bekliyorum naçizane. Hem kendimi değiştirmeye hem de başkalarını değiştirmeye çalışıyorum. Bu da benim sinema sanatından niye zevk aldığımı açıklamaya yetiyor sanırım.” diyor. Bol ödüllü yönetmenimizin ayrıca “Ares Harikalar Diyarında” isimli bir romanı bulunmakta.

kaYNAKİŞTEGENÇSİNEMA



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Ceyda
Mesaj Tarihi: 18.Aralık.2008 Saat 13:57

selamlar hocam araştırmaktan ,öğremekten ,öğretmekten hiçmi usanmıyorsunuz?ne kadar uğraşıp yine nekadar güzel şeyler hazırlamışsınız bize teşekkürlerrClap




Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2007 Web Wiz - http://www.webwizguide.com